YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan, bir çuval inciri yine berbat etti. Daha önce TBMM Başkanı’nı, Başbakan’ı ve Maliye Bakanı’nı zor duruma düşürdüğü yetmiyormuş gibi, şimdi de tuttu, kendisini "kurtarıcı" gibi gören imam hatip liselileri kızdırdı.
Sayın Başkan belli ki "şaka" yollu konuşmayı seviyor.
Seviyor ama o tür konuşmanın yeri neresidir ya bilmiyor yahut da biliyor ama dilini tutamıyor.
Dünkü gazete haberlerinin en önemli ismi o yüzden Prof. Dr. Yusuf Ziya Özcan idi.
YÖK Başkanı bu defa, TBMM kulisinde konuştuğu CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce’ye kendisini dinleyen gazetecilerin önünde, "Meslek liselerindeki katsayı farkını kaldıracağım" demiş.
Söze devam etmeden anımsatalım:
Üniversiteye giriş sınavlarında, genel liseden mezun öğrencilerin aldığı puanla, kendi meslek dalından başka bir dalda öğrenim görmek isteyen meslek lisesi mezunlarının aldığı puan, bilindiği gibi farklı katsayıyla çarpılıyor. Buna da meslek liseliler itiraz ediyor. Onlar, genel lise mezunlarına uygulanan katsayının kendilerine de uygulanması gerektiğini ileri sürüyorlar.
Kemal Gürüz’ün YÖK Başkanı olduğu 1990’lı yıllarda konan usule göre örneğin imam hatip lisesinden mezun olup ilahiyat fakültesine gidecek öğrenci, genel liseden mezun olandan avantajlı oluyor ama imam hatip mezunu örneğin tıp yahut hukuk fakültesine girmek isterse, bu takdirde o değil genel lise mezunu avantajlı hale geliyor.
Prof. Özcan bu farklı katsayı uygulamasını kaldırmaktan söz ediyor.
Teknik olarak durum bu, ama aslında hem hükümetin hem de bu YÖK Başkanı’nın kavgası başka: Yıllardır "imam hatip" liselerindeki öğrencilere genel liselerden daha güçlü bir eğitim veriliyor. İktidardakiler, buna ek olarak bir de katsayı eşitlensin ve üniversitelerin tüm fakülteleri imam hatip mezunlarıyla dolsun istiyorlar. Böylece genel liselerin yerini imam hatip liselerinin alması amaçlanıyor.
Zaten Yusuf Ziya Özcan’ın ağzından kaçırdığı da bundan başka bir şey değil.
O herkesin bildiği ama ne Başbakan Tayyip Erdoğan’ın ne de Milli (Dini) Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik’in itiraf etmeye yanaştığı planı tutmuş herkesin huzurunda aşikár etmiş. Ederken de meseleyi kendi üslubuyla yani "Bu zıkkımların, imam hatiplerin adını değiştirebiliyorsak onu da yapalım. Düz lise yapalım hepsini" diyerek anlatmış.
Ne var bunda?
Geçen yıl bu tarihlerde bir Müslüman Cumhurbaşkanımız olsun diyen Bülent Arınç değil miydi?
Sezaryenle olsa da sonunda bir "Müslüman Cumhurbaşkanına" (!) kavuşmadık mı?
O da kendi ölçütlerine uygun bir YÖK Başkanı olarak tuttu "camilerimizin sayısı" konusunu araştırmasıyla bilinen, Malezya İslam Üniversitesi öğretim üyeliği nedeniyle bazı çevrelerin gözüne giren ama zaman zaman herkesi şaşırtan üslubuyla tanınan Yusuf Ziya Özcan’ı tayin etti.
"Keyfi"liği üslubuna bile yansıyan biri o işi ne kadar yapabilirse Prof. Özcan da o kadar yapıyor.