MESUD Barzani bir karar verse de Irak’ın kuzeyindeki PKK yuvalarını tahrip amacıyla yapılan hava operasyonları sonunda öldürülenlerin "masum Kürt halkı" mı yoksa 22 Kasım 2007 günü yaptığı basın toplantısında "1992 yılından beri bize de düşmanlık yaptılar" dediği PKK’ya mensup teröristler mi olduğunu onun ağzından duysak...
Gerçi bizim Genelkurmay Başkanlığı yaptığı açıklamada hayli ayrıntılı bilgi verdi. Dünkü gazetelerde yer alan bu açıklamaya göre hava kuvvetlerimiz PKK’ya ait 200 hedefi yerle bir etti. Bu sırada 3 komuta binası, 2 muhabere tesisi, 9 lojistik tesis, 182 adet sığınak, 10 adet uçaksavar mevzii, 14 adet silah/mühimmat deposu ile örgütün arşiv ve muhasebe sistemi havaya uçuruldu.
Uzmanlar bu sonuca bakarak, terör örgütü mensuplarından en az 150-175 kadarının ölmüş olması gerektiğini söylüyorlar.
Bu bizden bakınca görünen resim. Oysa Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin başında bulunan Mesud Barzani olayı öyle görmüyor. Harekáta hedef olan yöreye gittiğine ve orada bir konuşma yaptığına ilişkin haberlere bakarsanız, şöyle diyor:
"Kandil’de halka yönelik saldırı açık zulümdür. (...) Kürt halkına karşı gerçekleşen bu tür saldırılar kabul edilemez. (...) Böyle devam etmesi mümkün değil. Saldırıların hedefi de kuşkusuz Kürtler, Kürt bölgesinin deneyimi ve mücadelesidir. (...) Burasının bombalanması, Erbil, Süleymaniye ve Kürt bölgesinin diğer yörelerinin bombardıman edilmesinden farksızdır." (24 Aralık 2007, Vatan Gazetesi)
Barzani’nin bu sözlerini, bildiğiniz gibi 24 Aralık günü Cumhurbaşkanı Talabani ile birlikte yaptığı basın toplantısında, "Türkiye’nin saldırılarını kınıyoruz. Çok sayıda vatandaşımız öldü" şeklindeki iddiası izledi.
Barzani eğer öldürülen PKK mensuplarını "masum Kürt halkı" olarak görüyor, "çok sayıda vatandaşımız öldü" sözleriyle onları kastediyorsa, o zaman gerçeği olduğu gibi görmemiz gerekir. Bir başka deyişle Türkiye’ye karşı terör eylemleri düzenleyen örgütün PKK değil -veya en az PKK kadar- Barzani’nin başında bulunduğu Bölgesel Kürt Yönetimi olduğu sonucu doğar. Onun da bedeli çok ağır olur.
Yok eğer Barzani, ölen PKK’lıları değil de "sivil halkı" kastediyorsa, ona düşen "Şu köyde şu isimli, bu köyde bu isimli siviller Türk Hava Kuvvetleri’nin attığı bombalar nedeniyle hayatını kaybetti" demesi gerekir. Öyle uydurma isimlerle filan da değil, resmiyle, yaşıyla, varsa mesleğiyle her biri için doğru bilgi verdiğini kanıtlamak koşuluyla...
Aslında ona da lüzum yok. Eğer Türk Hava Kuvvetleri sivil hedefleri vursa ve bu yüzden masum insanlar ölseydi, Barzani ağzını açmadan önce, Batı medyasının "Türkler aleyhine bir şey bulsak da yazsak" diye orada dolaşıp duran mensupları çoktaan kıyameti koparırdı.
Nitekim Başbakan Tayyip Erdoğan da başında bulunduğu partinin TBMM Meclis Grubu’nda önceki gün "Her kim Türkiye’nin Kuzey Irak’ta yaşayan sivillere zarar verdiğini, zarar vereceğini söylüyorsa, yalan söylüyor" derken, ayaklarını gerçekler üzerine basan bir yetkili tavrıyla konuşuyordu.
Türkiye, PKK’ya vurunca Barzani bağırıyor. Bu size bir şey ifade etmiyor mu?