BAZI konular, geniş kitlelerin ilgisini çekmez. Örneğin, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, diğer adıyla TÜBİTAK, sokaktaki adam için pek de önemli değildir. Onun Başkan’ını ve Bilim Kurulu üyelerini ister Başbakan tayin etmiş, ister -Allah beterinden korusun- Milli Eğitim Bakanı... Hiç fark etmez.Başbakan Tayyip Erdoğan nedense daha Başbakanlık koltuğuna oturduğu gün bu konuya fena taktı...TÜBİTAK yönetimini Başbakan belirlemeliymiş...Önce bu kurumun en yetkili organı olan ‘Bilim Kurulu’nu felç etti. Yasaya göre, 12 kişilik Bilim Kurulu’nda boşalan 6 üyenin yerine yasanın emrettiği şekilde bu Kurul tarafından belirlenen adayları onaylamadı. Onların yerine sözde bir defaya mahsus olmak üzere 6 üyeyi ve kurum başkanını kendisinin tayin etmesine olanak sağlayan bir yasayı Meclis’ten geçirdi. Ama CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi, yasanın yürürlüğünü durdurma kararı verince Erdoğan amacına o yoldan ulaşamadı. Ne var ki o tarihe kadar boş üyeliklere hükümet 6 yeni üye tayin etmişti. Bunlar Başbakan’ın isteğine uyarak Kurum mensuplarından Prof. Dr. Nüket Yetiş’i Başkanvekilliği’ne getirdi. Başkan yapamadılar; çünkü Cumhurbaşkanı eski Başkan Prof. Dr. Namık Kemal Pak’ı görevden ayrılmış saymadı. Zira yargı, Pak’ın başkanlığa dönmesi gerektiğini iki kere karara bağlamıştı.Bu defa Tayyip Erdoğan, TÜBİTAK yasasını daha geniş şekilde değiştirme yoluna gitti. Böylece Bilim Kurulu üye sayısı 12’den 15’e çıkarıldı. Bunların 7’sini tayin yetkisi Başbakan’a bırakıldı. Kısaca TÜBİTAK’ın ‘idari ve mali özerkliğe sahip’ bir kurum olduğunu söyleyen yasa hükmü yok sayıldı. Çünkü kurum fiilen siyasetin emrine sokuldu.Sadece o değil... Bu yapılanla yargının kararlarına uymayı emreden Anayasa hükmü de çiğnenmiş oldu. Anayasa’daki ‘Türkiye bir hukuk devletidir’ cümlesinin Başbakan tarafından bile hiçe sayıldığı görüldü. Hikáye bitmedi. Çünkü Erdoğan’ın ısrarıyla çıkan son yasanın üç maddesini Cumhurbaşkanı ‘kurumun özerkliğini zedeleyici’ bulduğu için tekrar görüşülmek üzere TBMM’ye gönderdi. Şimdi o aşamadayız.İyi de... TÜBİTAK öyle pek de yaygın bir kurum değil. Seçmeni de pek ilgilendirmiyor. Buna rağmen Başbakan Erdoğan niçin bu kurumu kendi etkisi altına almak için bu kadar ısrar, hatta inat ediyor?Bazıları, kullanma yetkisi Kurum’a bırakılan 300 milyon dolar tutarındaki ‘Araştırma-Geliştirme’ ödeneğini kendisine yakın kişi ve kurumlara verdirmeyi amaçladığını söylüyor. Kimileri, Başbakan’ın elinde pek çok başka kaynak olduğunu söyleyerek ‘Asıl amaç bilim dünyamızın kilit noktalarına kendisine yakın kimseleri oturtmak ve siyasi iktidara ek olarak bilimsel iktidarı da ele geçirmek’ diyor.Biz bu inadın gerçek nedenine ilişkin teşhisimizi henüz koymuş değiliz. Ama Başbakan’ın bu inadının Türkiye’nin bilimsel atılımını engellediğini ve Türkiye’ye çok zarar vereceğini tüm içtenliğimizle temin ederiz.