Nevruz ve 1 Mayıs

ÇARŞAF hikáyesi gibi, bunun da "seçim zoruyla" akla geldiği anlaşılsa da CHP nihayet iyi bir öneri ortaya attı:

Her yıl 21 Mart ve 1 Mayıs günlerinin "resmi tatil ve bayram" ilan edilmesini istiyor.

Parti içi demokrasi 1980’den beri hiçbir partide yok.

Olmayan şeyi "var" sayarak "Bu öneri partinin yetkili organlarında görüşüldü mü?" diyecek değiliz. Çünkü yetkili organ artık CHP İstanbul İl Başkanı Gürsel Tekin ile Genel Başkan Deniz Baykal’ın bir konuda karar vermesi anlamına geliyor. Nitekim bu öneri de -gazetelerin yazdığına göre- öyle doğmuş.

Demek ki "usul"e değil, bu durumda "esasa" bakmak durumundayız.

Bilindiği gibi özellikle Kürt kökenli bazı vatandaşlarımız "21 Mart"ı bir "Kürt günü" gibi görmeye ve göstermeye çalışıyorlar. Oysa 21 Mart yani nevruz içinde bulunduğumuz coğrafyada yaşayan pek çeşitli toplumların da benimseyip kutladıkları bir gün. Yani onun üzerine oturup "Bu benim" demenin anlamı yok. Kaldı ki "kutlanacak" güne yakışan, onu "sevgi, birlik, bütünlük ve ortak coşku" ile yaşamaktır. O nedenle her 21 Mart günü orada burada filiz veren "dar" bakışlı etnik şovenizmi görmezden gelip bu günü bütün Türkiye’nin günü haline getirmek yerinde bir öneridir.

Keza 1 Mayıs gibi, karşısında hep ikircikli bir tavır aldığımız "İşçi Bayramı"nı artık ister o isimle ister başka isimle resmileştirmekte yarar var. Çünkü 1 Mayıs anlamıyla, gelenekleriyle evrenselleşmiş bir gündür.

Nitekim Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öneriyi desteklediği, hatta "Geçen sene Genel Başkan Yardımcımız Atilla Kaya da böyle bir teklif vermişti" dediği bildiriliyor.

Oysa Ankara’daki arkadaşlarımıza göre iktidar partisi yetkilileri bu öneri karşısında -belki de seçimde CHP’nin işine yarar korkusuyla- biraz tedirgin olmuşlar. AKP Grup Başkanvekili Nihat Ergün gerçi "Meclis’te şu anda, 1 Mayıs’ın resmi tatil sayılmasına ilişkin üç milletvekilinin verdiği kanun teklifi var" demiş ama daha ileri gitmemiş.

Aslında Ergün’ün aklına gelseydi Çalışma Bakanı Faruk Çelik’in de geçen ayın başında, "1 Mayıs İşçi Bayramı’nın Türkiye’de de resmi bayram olarak kutlanması için yasal düzenleme çalışması başlattıklarını" söylediğini, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın da "Hem 1 Mayıs’ın hem de nevruzun resmi bayram olarak kutlanmasına varım" dediğini söyler, öneriyi daha da sıcak karşılardı.

Belki de onları değil ama Başbakan Tayyip Erdoğan’ın geçen yıl yani 22 Nisan 2008 tarihli AKP Meclis Grup toplantısında, 1 Mayıs’ın tatil ilan edilmesine karşı çıkan sözlerini anımsamıştır. O toplantıda Erdoğan;

"1 Mayıs’ı resmi tatil ilan etmemizi bekleyenler var. Türkiye tatiller ülkesi... Yıllık çalışma günü 200 gündür. Bunun dışı tatildir. Hesap edecek olursak bir günün maliyeti 2 katrilyondur
(bugünkü para birimiyle 2 milyar TL). Bir taraftan emeğin karşılığının daha fazla olmasını arayacağız, bir taraftan ’tatiller artsın’ diyeceğiz. Biz böyle bir noktada değiliz" demişti.

Başbakan
gerçi o zaman öyle söylemişti ama, bir resmi tatilin başı yahut sonu hafta tatiline yakın düşünce hükümet kararıyla geri kalan günleri "resmi tatil" ilan etmekten geri kalmamıştı.
Yazarın Tüm Yazıları