BİRİLERİ ya hesap bilmiyor yahut da bizim bilmediğimizi düşünüyor.
O nedenle gözümüzün içine baka baka, uygulanması tasavvur dahi edilemeyecek palavralarla kamuoyunu -daha doğrusu 29 Mart’ta oy verecek seçmeni- kandırmaya kalkanlar çıkıyor karşımıza.
Bir örneği önceki gün bir gazetemize yansıyan haberden aktaralım.
Gazetenin adını vermiyoruz, çünkü yazan muhabirin kendi iyi niyetinin kurbanı olduğunu düşünüyoruz.
Habere göre "Hükümet seçim öncesi sosyal yardım sistemini değiştiriyor"muş. Hazırlanan 51 maddelik yasa taslağına göre devlet bir "fakirlik tanımı" yapacakmış. Fakir olan vatandaşların isimlerini, adreslerini vs. bilgilerini içeren bir "muhtaçlar veri tabanı" oluşturulacakmış. Belediyeler dahil tüm kamu kurumlarının yaptığı yardımlar tek elde toplanacak ve ancak bu veri tabanında kayıtlı olanlara yardım yapılacakmış. Bu yardımlar -örneğin yaşlılık aylığı ödemeleri, yeşil kart üzerinden yürütülen sağlık yardımı ve benzerleri- kurulacak olan "Sosyal Kalkınma Fonu"ndan karşılanacakmış. Fonun kaynağı da -anlaşıldığına göre- halen Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Fonu olarak görev yapan örgütün gelirlerinden sağlanacakmış.
Buraya kadar okuduklarınıza bakıp, "Bunun neresi palavra?" diyebilirsiniz. Zaten proje bundan ibaret değil. Nitekim habere göre bu işi yapacak olan Sosyal Kalkınma Genel Müdürlüğü faaliyete geçince -muhtaçlar veri tabanında kayıtlı olan- her yaşlıya ayda 200.YTL, her engelliye ayda 275 YTL, 7 yaşındaki çocukların her birine ayda 17.5 YTL, 18 yaşına kadar eğitim gören çocuklara ayda 25; 30 ve 40’ar YTL (farklılığın nedeni belli değil), hamile kadınlara ayda 52.5 YTL ödenecekmiş.
Ama asıl ödeme, "Geçim Yardımı" adıyla yapılacakmış. Bunun miktarı "yoksulluk sınırının iki katı" kadarmış. O da bugünkü verilere göre ayda 1412 YTL ediyormuş.
Evi olmayan aileye, asgari ücretin yarısı kadar -yani ayda 310 YTL- kira yardımı yapılacak, ayrıca iş kurmak isteyenlere faizsiz olarak asgari ücretin 34 katı yani 20 bin YTL kadar yardım yapılacakmış.
Peki bu kaça patlar hiç hesap eden var mı?
Bizdeki sosyal güvenlik sisteminin (yani yukarıdaki projenin getireceği yükün belki dörtte birinin) sadece 2007 yılında 30 milyar YTL tutarında AÇIK VERDİĞİNİ dikkate alırsanız, bu projenin insanlarımızı enayi yerine koymaktan başka bir amacı olmadığı ortaya çıkmaz mı?
Kaldı ki 30 sene çalışan, her ay maaşından emeklilik keseneği ödeyen bir kamu görevlisine ayda 800 YTL maaş bağladığınızı unutup, sadece sizin "fakirdir" dediğiniz insana ayda 1400 YTL vereceksiniz.
Hem de bunu, kahramanlıkları nedeniyle TBMM tarafından kendilerine "Vatana Hizmet Edenler" tertibinden ayda sadece 300 YTL ödediğiniz insanları unutarak yapacaksınız.
Hayır! Yapacak filan değilsiniz. Sadece insanlarımızın enayi olduğu varsayımına dayanarak seçmenleri aldatmaya çalışıyorsunuz.
Kimse yanlış anlamasın. Muhtaç vatandaşa yardım elbet yapılmalıdır. Anayasamızın dediği "sosyal devlet" zaten bunu yapmak zorundadır. Ama onun bir hesabı, kitabı olmazsa, sadece iyi niyetli insanları değil, sosyal devlet kavramının kendisini de mahvedersiniz.