Gördüklerini yapıyorlar

Oktay EKŞİ

Partizanlığın her cinsini duymuştuk ama, Balıkesir'deki ANAP örgütününki kadar pervasızca yapılanını galiba daha önce görmemiştik.

Galiba sözünü kullanmamızın nedeni basit:

Belki de diyoruz, 1950 yılında iktidara gelen Demokrat Parti döneminde bundan beterleri oluyordu da aradan uzun yıllar geçtiği için unuttuk.

Gerçekten o tarihte, örneğin bir memurun olduğu yerden sürülmesi için o yöredeki DP ileri geleninin, ‘‘Bu adam CHP'lidir’’ demesi yeterdi. İddianın doğru olup olmamasının hiç önemi yoktu. Çünkü iktidar, siyasilerin bürokrasiye hükmetmesini doğru ve makul bir durum olarak görürdü.

Bize o eski günleri anımsatan son olaya gelince:

ANAP'ın Balıkesir Merkez İlçesi'ne bağlı Kadın Kollarının Başkanı Kibar Şengörenoğlu, geçen hafta Küçükbostancı Köyü'nde kadınlara yönelik bir propaganda çalışması yapmak istemiş.

‘‘İyi bir propaganda’’nın biraz da gittikleri yerdeki insanların çıkarına hizmet etmesi gerektiğini düşünmüş olmalı ki, İl Sağlık Müdürlüğü'nden, kendilerine ‘‘Bir de görevli doktorun katılması’’nı istemiş.

Müdür bey anlaşılan, ‘‘Doktoru kötü bir niyetle istemiyorlar ya... Vatandaşa hizmet amacını güdüyorlar. O yüzden çok da uygun olur’’ diye düşünmüş olmalı ki ANAP'lılara, ‘‘müracaatın kabul edildiğini’’ müjdelemiş.

Ve Dr. Hatice Şen Göngör, ANAP'lı hanımlarla birlikte köye gitmiş. Tabii burada hem ANAP propagandası yapılmış, hem de hastalar muayene edilmiş.

Velakin olay kısa sürede Balıkesir'de duyulmuş. Tepkiler üzerine de ANAP Merkez İlçe Başkanı Rahmi Camcıoğlu ve Şengörenoğlu da ortak yazılı basın açıklaması yaparak, ‘‘Bizim ve bizim bürokratımızın verilemeyecek hesabı yoktur’’ demişler.

Belli ki, devlet memuru konumundaki doktoru, partilerinin görevlisi gibi gördüklerini ortaya koyarcasına ‘‘bizim bürokratımız’’ diye nitelemelerindeki yanlışın bile farkında değiller. Anlaşılan ağababalarından gördüklerinin bir yanlışı var mıydı, onu da düşünmemişler.

Aslında haksız değiller: Sahipsiz vatandaşın hakkını onlara çiğnetmediği için ANAP'lı parti ağalarının hışmına uğrayıp merkeze alınan Ordu Valisi Mustafa Malay örneği ortada.

Soma'daki ANAP ilçe örgütünün ve Manisa ANAP Milletvekili Tevfik Diker'in ‘‘torpil’’ isteğini reddettiği için görevinden ‘‘geçici’’ diyerek uzaklaştırılan Ege Linyitleri Bölge Müdürü Rifat Dağdelen örneği ortada.

İçel ANAP Milletvekili Halil Cin'in oradaki Emniyet Müdürü Tuncay Yılmaz'a kızıp görevinden aldırması olayı ortada.

ANAP'ın üst kadrosu bunları normal sayar, önlemezse, Balıkesir'deki ilçe örgütünden ne bekleyebilirsiniz ki?

---