Paylaş
SAYIN Cumhur Ersümer'in, TEAŞ skandalının siyasi sorumlusu sıfatıyla ya istifa etmesi, yahut da gensoru yoluyla düşürülmesi doğru olur dediğimiz için gönderdiği ve dün burada yayınladığımız mektubu yanıtlamaya sıra geldi:
Önce Sayın Ersümer'in bizi ‘‘Basın Konseyi Başkanı'na yakışmayan (bir) yaranma çabası içinde ve bir tetikçiye yaraşır nitelikte’’ gördüğüne ilişkin sözlerinden başlayalım:
Sayın Ersümer'i huzurunuzda ‘‘kime yaranma çabası’’ içinde isek ve ‘‘kimin tetikçiliğini’’ yapıyorsak, açıklamaya davet ediyoruz. Yanıtını bu sütunda yayınlamaya söz veriyoruz. Bunu hem biz hem de kamuoyu öğrensin.
Tabii böyle bir şey yapamazsa kendisinin müfteri konumuna düşeceğini de unutmasın.
Sayın Ersümer söz konusu yazıyı ‘‘kimin suçlu kimin masum olduğu anlaşılmadan’’ yazmış olmamız nedeniyle bizi ‘‘aculluk’’la yani gereğinden fazla aceleci davranmakla suçluyor.
Sayın Ersümer, kendisine sunulan ve ‘‘yargıya intikal ettirilmesi’’ istenen bir dosyayı bir sene sonra, üstelik ancak İçişleri Bakanı Sadettin Tantan kendisini uyardığı için uygulayan bir kimsedir.
Eğer biz de yazılarımızı yazmak için Sayın Ersümer'in temposuyla hareket edecek olursak, Türkiye'yi soyanların değil kendilerine, torunlarına bile hesap sormak olanağı bulunmaz.
Kaldı ki bizim talebimiz kendisinin 12 Ocak 2001 tarihli Milliyet'te yayınlanan beyanlarına dayalı idi. Yani kendisi akıl almayacak kadar büyük bir ihmalin faili olduğunu itiraf edince ‘‘Bu ülkede parlamenter sistemin işlemekte olduğunu ispat etmenin yolu, Ersümer hakkında gensoru önergesi vererek hesap sormak ve kendisini oturduğu sandalyeden indirmektir’’ mesajını verdik.
Bir nebze siyaset bilen, -şimdi hálá okutuluyor mu bilmiyoruz- bizim ilkokul beşinci sınıflarında okuduğumuz kadar Yurt Bilgisi dersi okuyan herkes bilir ki yazdığımızdan daha olağan bir şey yoktur.
Sayın Ersümer mektubunda, ‘‘İlgili bürokratlar hakkında cezai takibat istenmiyordu ki başka bir şey yapayım’’ demeye getiren görüşler ileri sürüyor.
Gerçi müfettiş raporunda böyle bir talepte bulunulmamış olması kendisinin konuyu hafife alması ve bir yıl süreyle uyutulmasına göz yumması için bir mazeret değildir ama, bir an için bu yaklaşımını makul sayalım.
Peki Sayın Ersümer yanıt verir mi?
Sırf hukuk davası olabilecek bir konuda jandarma neden cezai unsur gördü, Devlet Güvenlik Mahkemesi ilgilileri tutuklamaya neden ihtiyaç duydu?
Sayın Bakan TEAŞ hükmi şahsiyetinin uğradığı ileri sürülen zararı tazmin ettirme görevini, bizzat zarara yol açtığı iddia edilen kişiye vermek suretiyle zaten bakanlık düzeyinde siyasi sorumluluk taşımaya ehil olmadığını ispat etmiş bulunmaktadır.
Bizim talebimiz bu apaçık görünen gerçeğin işleme konulmasını istemekten başka bir şey değildir.
Paylaş