BİR insanın, hiçbir kusuru bulunmayan masumların canına kıyabilmesi için ne kadar aşağılık, ne kadar alçak olmak lazım hiç düşünüyor musunuz?
Güngören’i önceki akşam kana bulayıp 17 can alan alçaklar acaba zerre kadar vicdan sızısı çekmiyorlar mı?
Diyelim ki bir amaç uğruna şiddet metotlarına başvuran kişiler bunlar.
Uğruna canlar verilmiş hangi amaç, masum bir tek insanın öldürülmesi için gerekçe olabilir?
Güngören katliamının failleri bu satırlar yazılırken belli değildi ama PKK’nın sözcüsü geçinen Zübeyir Aydar bu olayla PKK’nın ilişiği olmadığını açıkladı. PKK’ya "terör örgütü" demeyen Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkanı Ahmet Türk de, "Kim yapmış olursa olsun bu saldırıyı şiddetle kınıyoruz. Ancak, saldırıyla ilgili erken konuşmanın, adres göstermenin toplumda infial yaratacağına da inanıyoruz. Saldırının ayrıntılarıyla ortaya çıkmasını sabırla bekleyeceğiz" dedi.
Beklesinler ama sonunda PKK’nın eylemi olduğu anlaşılırsa "Masum sivillerin kanına giren bir örgüte biz de terörist demekte tereddüt etmeyiz" diyeceklerini şimdiden vaat etsinler.
Hemen anımsatalım ki, geride kalan yıllarda PKK’nın sivil insanlara yönelik pek çok eylemi oldu. Örneğin Siirt’in Eruh ilçesine bağlı Kılıçkaya köyü Çağlayan (Milan) mezrasında 25 sivili, Yağızoymak köyü civarında koyun otlatan 9 çobanı; Şırnak’ın Meşeiçi köyü Çobandere mezrasında 13 sivili; Şırnak’ın Taraklı ve Üç Kardeşler mezrasında 5’i kadın toplam 13 sivili göz kırpmadan kurşuna dizen de PKK’dır.
Nusaybin’in Açıkyol köyünde 6’sı çocuk, 2’si kadın 8 sivili, Taşköyü’ne bağlı Behmenin mezrasında 8’i çocuk, 2’si kadın 11 sivili, Ömerli’nin Pınarcık köyünde 16’sı çocuk, 6’sı kadın 30 sivili, Mardin’e bağlı Dargeçit köyünde öğretmenlik yapan 3 sivili, Yüksekova’ya bağlı İkikaya köyünde 21 sivili, Elazığ’da görev yapan 9 mühendisi, Şırnak’ın Çevrimli köyünde 27 sivili, Erzincan’ın Başbağlar köyünde 28 sivili, Van’ın Bahçesaray ilçesine bağlı Vanizer köyünde 22’si kadın ve çocuk olmak üzere 25 sivili, Bitlis’in Mutki ilçesi civarında yol keserek otobüsten indirdikleri 28 sivili PKK’nın öldürdüğünü bildikleri halde kendisini Kürt sayan politikacılar bugüne kadar PKK’nın terör eylemlerini görmezden geldiler.
Liste bu kadar sanmayın. Yer kalmadığı için kısa kesiyoruz:
İstanbul’da 25 Aralık 1991 günü Çetinkaya mağazasına molotof kokteyli atıp yakarak 11 sivilin; 13 Mart 1999 günü Mavi Çarşı iş hanına saldırarak 13 sivilin ölümüne yol açan, 31 Ekim 2005 günü Maslak’taki bir benzin istasyonunu bombayla havaya uçurmak isteyen, 16 Temmuz 2005 günü Kuşadası’nda bir minibüse bomba koyup 5 sivilin ölümüne yol açan; 22 Mayıs 2007 günü Ankara’daki Anafartalar Çarşısı’nı kana boyayıp 6 sivilin ölümüne yol açan da PKK’lıydı.
Bunların hiçbiri "terör" eylemi değil miydi?
Eğer onlar terör eylemi idiyse bunu yapanlara terörist demeyen Ahmet Türk’ün ve partisinin samimiyetine nasıl inanacağız?