TAMAM, “Türkler 1915-23 arasında Ermenilere soykırım yaptı” diyen 252 sayılı karar tasarısının ABD Temsilciler Meclisi Dış İlişkiler Komitesi’nde reddedilmesi için resmi, gayriresmi bütün ilgililerimizin büyük gayret gösterdiği, 22’ye karşı 23’lük sonuçla yani tek oy farkıyla da görüldü.
Ama karşıdakiler kazandı.
Daha açık konuşalım: Dış İlişkiler Komitesi’nin Yahudi kökenli Başkanı Howard Berman’ın gayretlerine, aslında Türkiye hakkında olumlu değerlendirmeleriyle bilinen Komite Raportörü Yahudi kökenli Alan Makovsky’nin tutumuna, Komitedeki Yahudi kökenli 7 üyenin hepsinin de “Evet, Türkler soykırım yapmıştır” yönünde oy kullanmalarına... Ve ABD’deki güçlü Yahudi örgütlerinin bu defa “Ne haliniz varsa görün” dercesine Türk tezini sahipsiz bırakmasına bakınca gerçek ortaya çıkıyor: Geçen yılki meşhur “Davos” zaferimiz(!) vardı ya... Hani Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail Cumhurbaşkanı’na yedi cihanın gözü önünde, “Siz insan öldürmeyi iyi bilirsiniz!” diyerek terk ettiği Dünya Ekonomik Forumu toplantısı... İşte o skandalın bedelini ödedik. (Başbakan’ın tezi yanlıştı demiyoruz, üslubu ve tarzı yanlıştı.) Yoksa bizimkilerin tek başına 22’ye çıkardıkları oyun sayısı, Musevi Lobisi’nin de desteğini alsak öneriyi reddetmeye rahatça yeterdi. Ve sadece Temsilciler Meclisi’ndeki 252 sayılı önerinin belini kırmış olmakla kalmaz, Senato’ya da aynı metinle sunulan 316 sayılı önerinin kaderini de kendi lehimize etkilerdik. Şimdi bir yandan konu Temsilciler Meclisi Genel Kurulu’na gelecek mi, gelmeyecek mi baskısıyla 24 Nisan’ı yani Başkan Obama’nın yayınlayacağı “anma” mesajını bekleyeceğiz, öte yandan Senato’daki gelişmeleri izleyeceğiz. Bu gerçekler ortada duradursun, mutat üzere yiğitliği de elden bırakmayacağız. Örneğin iktidar partisinde Genel Başkan Yardımcısı sıfatı taşıyan birinin “Biz de onların Kızılderililere soykırım yaptığını Meclis’te karara bağlayalım” dediği bildiriliyor. Sallamaya başlayınca onunla kalmamış, Avustralyalıların Aborijin diye bilinen yerlileri, Fransızların Cezayirlileri, Yeni Zelandalıların Maorileri soykırıma tabi tuttuğundan söz etmiş. Keşke Rusların Tatarlara, Belçikalıların Kongolulara yaptıklarını saysaydı. Bütün bunlar doğrudur -veya doğru olabilir- ama Türkiye Büyük Millet Meclisi oturup “Bunlar doğrudur” diye karar alsa, hiçbir şey olmaz. Çünkü uluslararası ilişkilerde “karar”ların işe yaraması yani sonuç vermesi için karşı tarafın bileğini bükecek güce/koza sahip olmanız gerekir. Tamam, bu karar üzerine Washington’daki Büyükelçimiz Namık Tan’ı “istişarede bulunmak (danışmak) amacıyla” Ankara’ya çağırmışız. İyi etmişiz de... Fransız Milli Meclisi’nden “Türkler soykırım yapmıştır” kararı çıkınca Paris Büyükelçimiz Köksal Sönmez’i Ankara’ya çağırıp 4 ay göndermeyerek nereye vardık ki şimdi bu yolla sonuç alalım?