ADETİMİZDİR günlük yaşamımızda çok önemli sonuçlar verecek yasalar düzenlenirken ilgilenmeyiz. Sanki Hotanto halkını ilgilendiren bir konu tartışılıyormuş gibi boş gözlerle bakarız.
Ama iş işten geçtikten sonra gerçeği görür, feryat etmeye başlarız:
Örnek çok ama sadece iki buçuk senedir yürürlükte olan 5287 sayılı yeni Ceza Yasası olayı ne dediğimizi anlatmaya yeter.
Görüyorsunuz sadece 301’nci maddeyi bile hálá düzeltemediler.
Şimdi de benzeri bir tehlikeyi, 3984 sayılı Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkında Kanun yerine konulmak istenen yeni tasarı nedeniyle karşımızda hissediyoruz.
Ankara’daki arkadaşlarımız yeni tasarı -daha doğrusu bu aşamada ona taslak demek lazım- bugünkü haliyle yasalaşırsa "Alkol, tütün ürünleri ve uyuşturucu madde kullanımını özendirici türde yayın yapılmaması" bir yayın ilkesi olacakmış.
Peki diyelim filmde alkol alınca neşelenen ve hatta daha sevimli hale gelen bir karakter var.
TV kanalını yönetenler bu durumda ne yapacaklar?
Çakırkeyif olmak bile yasaklandığına göre o sahneyi keseceksiniz. Ama senaryonun belini de kırmış olacaksınız.
Yakıştı mı bu?
Yahut sayınız ki "uyuşturucu" kullandığı sırada çok iyi performans ortaya koyan ama sonra bu yüzden sorunlar yaşayan bir müzisyenin hayatını göstermeniz gerekiyor. Çünkü senaryo öyle...
Bu karakterin başarılı dönemleriyle ilgili "uyuşturucu" kullanma sahnelerini kesip çöpe mi atacaksınız? Onun yerine örneğin fazla çay içmesi yüzünden çok başarılı olduğunu anlatan alternatif senaryo mu isteyeceksiniz?
Hálá devam ediyor mu bilmiyoruz:
Arap ülkelerinde gösterilen Hollywood filmlerinde bile aşıklar yan yana gelirler ama katiyen öpüşmezlerdi.
Muhtemelen oralarda gösterilen filmlerde kadınla erkek aynı yatağa girmiyordur. Çünkü hafazanallah böyle bir durumu gören insanların ahlakı bozuluverir.
Ama sokakta oğlan kovalamanın ahlaka aykırı bir tarafı yoktur.
Yeni RTÜK yasa tasarısı hakkında ayrıca yazacağız. Çünkü taslak üzerindeki çalışmalar bitmedi. Ama şimdiden bu konuya değinmekte yarar gördük. Çünkü kanımızca çok ilkel bir anlayışla konulmak istenen bir yasak söz konusudur.
Filmde sigara içeni gösterme, alkol alanı gösterme, uyuşturucu kullananı gösterme...
Peki neyi göstereceksin?
Madem insanlar filmde gördüklerinden etkileniyorlar, o zaman "hırsızlık" olayına ilişkin haberleri de gösterme; cinayetleri tümden yok say; kaçakçılığı değil ekrana getirmek, aklından bile geçirme... Sonra?
İnsanların sadece camilere ve kiliselere gidip dua ettikleri, evlerindeki çiçekleri sulayarak, önlerindeki gazeteyi yahut kitabı okuyarak, içkiden -belki gazoza izin vardır- başka bir şey içmedikleri, sırf müzik dinleyip arada bir "huu" çektikleri bir dünyada yaşadığımızı göster.
Tam istediğimiz, özlediğimiz müreffeh ve huzurlu bir Türkiye oluruz değil mi?