Böyle eğitim olur mu?

MERSİN Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nün açtığı sergideki 5 adet "nü" yani çıplak insan tablosu eğer bıçakla delik deşik edildiyse, o ülkede her kabalığa prim veren bir ortam var demektir.

O zaman yılbaşı gecesi Taksim Meydanı’na giden genç kızlara -onlar üstelik turist ise- ceketli pantolonlu ayılar tarafından cinsel tacizde bulunulmasında hayret edecek bir şey yoktur.

Öyle bir ülkede polis neden zamanında ve yerinde önlem almaz, o ayrı bir konu. Ama biz asıl konuya dönelim:

Televizyon ekranlarında belki de izlemişsinizdir.

Taksim’deki tacizciler üstelik marifet yapıyormuş gibi kameramana bakıp sırıtıyorlardı.

Tam bir ayak takımı rezaleti...

Aynı sosyal terbiye eksiğinin bir benzerini de dünkü Milliyet’te okuduk. Türkiye sorunlarıyla öteden beri yakından ilgilendiği bilinen Alman Yeşiller Partisi Eşbaşkanı Bayan Claudia Roth, yılbaşı akşamı birkaç dostuyla birlikte Bodrum’da yemek yerken masalarına gelen bir Türk, "Türkiye’ye her gelişinizde koşa koşa Güneydoğu’daki dostlarınızın yanına giderdiniz. Şimdi burada ne işiniz var? Gidip yılbaşını Diyarbakır’da kutlasaydınız" demiş.

Düşünün ki olay yılbaşı gecesi yani herkesin keyfince eğlenip mutlu bir şekilde yeni yıla girmeye kendisini hazırladığı gün meydana geliyor. Hem de Türkiye’de insanların en geniş hoşgörü kültürü ile beslendikleri yer olan Bodrum’da...

Böyle bir gün, böyle bir yerde kendisine düpedüz saygısızca müdahale edilen hanım belli ki bunu yapan zatı tanımıyor. O kişinin masasında oturmuyor. Onunla Türkiye’nin doğusunu veya batısını konuşması için bir neden yok. Üstelik öyle bir akşam belki kendi masasındakilerle bile böyle bir konuyu hiç konuşmayacak. Çünkü ne gece o gece, ne ortam o ortam!

Adam 30 yıl Almanya’da yaşamışmış. Üstelik bir Almanla evli imiş. Yani bir miktar mürekkep yalamış bir kişi olmalı. Ama yine de olaydan sonra "Düşüncelerimi söylemek istedim. Kabalık ettiğimi sanmıyorum" demiş.

Yaptığının ne büyük bir kabalık olduğunun demek hálá farkında değil.

Böyle birine siz olsanız ne yanıt verirdiniz?

Claudia Roth oraya politika yapmaya değil, dostlarıyla yılbaşı geçirmeye geldiğini söylemiş. Bodrum’da ev satın aldığını anımsatmış. Ve "Bu sorunuzun bir anlamı ve önemi yok" diyerek ayrılıp evine gitmiş.

Adı ister Claudia Roth ve hatta ister Daniella Mitterrand olsun. Terbiyeli bir adam yapar mı bunu?

Olayı Bayan Roth bireysel saymış. İyi etmiş. Ama acaba sahiden bireysel mi?

Elbet hepsini anımsayamayız. Ama 2006 yılının Cumhuriyet Bayramı akşamı Mustafa Sandal’ın Taksim Meydanı’nda verdiği konser sırasında yine bizim pantolonlu ayıların konsere gelmiş 3 Rus bayanı aynı şekilde ortalarına alıp alenen taciz ettiklerini unuttuk mu?

Rusya’nın Trabzon Başkonsolosu’nun 19 Ekim 2007 tarihli Hürriyet’te çıkan sözlerini anımsayınca hálá utanırız... Adamcağız, "Eşim bile Yomra ilçesinde denize girmek için gittiği plajda tacize uğradı" demiş, "gençlerinizi eğitin" tavsiyesinde bulunmuştu.

Medeni olmak en zorudur diye o yüzden diyorlar belli ki...
Yazarın Tüm Yazıları