DEVLETİMİZİN dış ilişkiler, yani bir başka ülkeyle yapılan görüşmeler ve onlardan alınan sonuçlar konusunda yerleşik bir ádeti vardır:
Alınan sonuç ne olursa olsun -hatta Allah korusun Mondros Mütarekesi veya Sevr Anlaşması kadar vahim olsa bile- kamuoyuna;
‘‘Fevkalade bir anlaşma yaptık. Çok başarılıyız’’ mesajı verilir.
Bunun nedenlerine ve ne kadar doğru ne kadar yanlış bir yaklaşım olduğuna girmeyeceğiz. Sadece şunu söyleyelim ki, ‘‘çok başarılıyız’’ dense bile gerçekler değişmez ve bir gün her şey apaçık ortaya çıkar.
Yeni hükümetin kurulur kurulmaz karşı karşıya geldiği ikinci (aslında üçüncü) tezkere olayı nedeniyle Ankara'daki resmi çevrelerde esen havaya göre meğer Erdoğan kabinesi, her istediğini almışmış.
Bakın başarılı sonuçlar hakkında neler söyleniyor:
1- Irak'ın toprak bütünlüğü ve doğal kaynaklarının Irak halkına ait olduğu garanti altına alındı.
2- Türkiye'nin Kuzey Irak'taki askeri gücünün korunması ve gerektiği takdirde yeni kuvvetlerin sevk edilmesi sağlandı; ABD bunu teyit etti.
3- Türkiye ile ABD ilişkileri sanıldığı gibi gerilmedi. Bazılarının, ‘‘ABD mutlaka intikam alır’’ şeklindeki sözlerinin doğru olmadığı ortaya çıktı.
4- Türkiye'nin daha önce belirlediği kırmızı hatlara sadık kalındı.
5- ABD tarafı, piyasanın istikrarsızlığa düşmemesi için, Türkiye'yi IMF ve Dünya Bankası üzerinden desteklemeye devam edeceğini kamuoyuna açıklama sözü verdi.
6- Türkiye'nin koalisyon ülkesi olduğu teyit edildi.
Önce belirtelim:
Birinci madde üzerinde baştan beri ABD ile Türkiye'nin ihtilafı yoktu ki... İkinci madde hakkında Beyaz Saray Sözcüsü Ari Fleischer önceki gün hiç de öyle söylemiyordu. Ona göre, ‘‘Koalisyon komutanına bağlı olmayan hiçbir güç Irak'a giremeyecek’’ti. Türkiye, kendi askerinin komutasını bir yabancı komutana devretmeye razı olmayacağını açıkladığına göre, burada ya Türkiye'nin verdiği bilgi yanlış olmalıydı, ya ABD'nin...
‘‘Türk ekonomisinin iyiye gitmesini ABD'nin memnuniyetle karşılayacağı’’na ilişkin olarak Ankara'daki ABD Büyükelçiliği'nin Halkla İlişkiler bölümünün yaptığı açıklama yeterli ise mesele yok denebilir.
ABD yönetiminin dile getirdiği hayal kırıklığına rağmen ABD'nin Türkiye'den intikam alıp almayacağı meselesi için karar vermekte acele etmeyelim. Çok değil önümüzdeki nisan ayında Kongre'den ne kararlar çıkacak onu bekleyelim. Yeter ki o tarihe kadar ABD, Irak işini bitirmiş olsun.
Not: CHP Meclis Grup Başkan Vekili Mustafa Özyürek, TBMM'de reddedilen tezkere oylaması öncesinde CHP'nin grup kararı almadığını, dünkü yazımızda ‘‘grup kararı’’ndan söz etmemiz nedeniyle açıkladı. Aktarıyoruz. O.E.