Oktay Ekşi: Beklenen karardı

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Adalet son sözünü söyledi ve 1984 Ağustosu'ndan beri yurdumuzda meydana gelen 19 bin silahlı eylem sonucu binlerce insanın ölmesine sebep olan Abdullah Öcalan'ın ‘‘idamına’’ karar verdi.

Bunda beklenmedik bir şey yoktu.

Hatta duruşmalar sırasındaki beyanlarından anladığımıza göre Abdullah Öcalan da kendisine idam cezası verilmesi gerektiğini biliyordu.

Öyle ki, Türk Ceza Kanunu'nun ‘‘idam’’ cezası içeren 125'inci maddesini oradan çıkartıp da yerine Öcalan'ın fotoğrafını yapıştırarak, ‘‘Bu adamın eylemleri idam cezasını gerektirir’’ deseniz, hükmün ne anlama geldiği herkes tarafından kolayca anlaşılırdı.

Verilen karar sadece kanuna değil, kamu vicdanının sesine de uygundur. O nedenle Türkiye'nin başına yıllardır süren bu PKK belasını saran adamın adaletin en şiddetli sillesiyle cezalandırılması yurtta büyük bir memnuniyet uyandırmıştır.

Kaldı ki binlerce şehidin, binlerce masum sivilin yakınlarının acısını bir ölçüde dindirecek olan tek karar, Türk Ceza sistemine göre ‘‘idam’’dır.

Meselenin birinci kısmı yani ‘‘hukuk’’ ve ‘‘adalet’’le ilgili kısmı budur. Ama bu mesele sadece ‘‘hukuk’’ ve ‘‘adalet’’le sınırlı değildir.

Örneğin bazılarına göre, ‘‘dış dünyanın tepkileri’’ önemlidir.

Nitekim günlerden beri yazılıp çiziliyordu:

Arupa Birliği ile Avrupa Konseyi ‘‘idam cezasına karşı’’ imiş. O nedenle mahkememiz ‘‘idam cezası verirse yanlış olur’’muş.

Hatta bazıları, ‘‘Apo'ya idam cezası verilmesi Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne girmesini daha da zorlaştırır’’ diyordu. Bu durum ‘‘Türkiye'yi Avrupa'dan iyice koparır’’mış.

Sanki Avrupa Birliği Türkiye'yi üyeliğe almak için pek hahişkár (istekli) da, ortaya çıkan bu engel her şeyi berbat edecekmiş...

Oysa Avrupa Birliği ‘‘Hangi yeni bahaneleri bulsak da Türkiye'nin önüne dağlar gibi yığsak’’ diye uğraşıyor. O nedenle olaya ‘‘Avrupa Birliği ne der?’’ diye bakanlar kendilerini boşuna avutmasınlar.

Bir kısmı da ‘‘PKK terörü şehirlere sıçrarsa’’ korkusunu taşıyor.

Sanki PKK'nın terörü şehirlere götürmeye gücü yettiği halde kendisini tutup da bizleri huzur içinde yaşatmak gibi bir politikası var!

İdam cezası nedeniyle PKK'nın yapacağı, bugüne kadar yaptığından ya bir parmak yukarı olur, ya iki parmak... Yapınca da cezasını bulur.

O nedenle biz o denenlere değil, yaptığımız -veya yapacağımız- işin Türkiye için doğru olup olmadığına bakalım.

Abdullah Öcalan'ın idam edilmesi Türkiye için gerekli ve yararlı mıdır, değil midir? Mesele budur. Bu sorunun yanıtını aramak da hepimizin görevidir. Nitekim önümüzdeki günlerde yapmak istediğimiz budur.



Yazarın Tüm Yazıları