Oktay Ekşi: Baykal'ın hesabı...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Ankara'da konuşulan tek konu (eğer muhatabınız hükümette görev almayı bekleyenlerden değilse) Olağanüstü CHP Kurultayı.

Üzerinde mutabık kalınan tek husus (eğer muhatabınız Deniz Baykal ve mutat yandaşları değilse) Deniz Baykal'ın tekrar aday olmaması.

Ama bunu Baykal'a ve onun için kulis yapanlara anlatmak mümkün değil. Çünkü CHP'yi 1991'de aldığı yüzde 20.8'lik oy oranından (ki o bile kötüydü), önce yüzde 10.8'e sonra da seçim barajının altına düşürmesine rağmen tekrar ortaya çıkan ve ‘‘Bana görev verin’’ diyebilen bir zihniyete laf anlatmanın yolu yoktur.

O zihniyete verilecek tek yanıt bu kurultayda kapıyı göstermektir.

Nitekim dün Ankara'da bu amaçla çok yerde toplantı yapıldı. Bunlardan en önemlisi ‘‘CHP'li belediye başkanları’’nınkiydi.

Neticede Baykal'a başvurup ‘‘aday olmaktan vazgeçmesini’’ istediler. Ama -bekleneceği gibi- sonuç alamadılar.

Çünkü Baykal kendisinin ‘‘Tanrı tarafından gönderilmiş tek kurtarıcı’’ olduğundan emindi.

Kaldı ki Baykal'ın tekrar genel başkan olmasını amaçlayan kulis, istifa ettiği günün hemen ardından başlatılmıştı.

Anlaşılan bunu kendisi de istiyordu ki, Sedat Ergin'e 23 Nisan 1999 günü verdiği önemli bir sözü yeri getirmekten uzak durmuştu.

Neydi o?

Bakın kendi sözünden aktaralım:

‘‘Uygunu, (...) partiyi bu yeni dönemde yönetecek bir arkadaşımızın ortaya çıkmasına yardımcı olmak, ona destek vermek, partiyi toparlayacak birini sağlamaktır. Ben bu görevimi yerine getirmeye çalışacağım. Örgütümüz bu konuda her türlü katkıyı, desteği verecektir. Biz böyle bir arayış içinde olacağız. İnanıyorum, bütün partili arkadaşlarım böyle bir düşünce içindedirler. Bunu önümüzdeki günlerde gerçekleştirmeye çalışacağız.’’

Baykal bunu söyledi ama ‘‘partiyi bu yeni dönemde yönetecek bir arkadaş bulmaya yardımcı olmak’’ için ciddi hiçbir gayret göstermedi.

Belli ki ‘‘Bırakalım herkes birbirinin gözünü oysun. Örgütün morali iyice bozulsun. O zaman tek çare olarak ben ortaya çıkarım’’ hesabını yapmış.

Eh... CHP il örgütlerinin çoğu zaten, delegelerin oylarıyla değil Genel Merkez'in ataması yoluyla işbaşına geldiklerine göre, onların Baykal'a destek vermesi ihtimali elbet güçlü sayılır. Bu durumda da Baykal'ın tekrar genel başkan seçilmesi sağlanır.

Káğıt üstünde hesap doğru görünüyor...

Peki ama ya Baykal kurultayın birinci turunda yarıdan bir fazla oy alıp seçilemez de ikinci turda tek adayla yarışır da kaybederse?

O yenilgi seçimdekinden daha vahim olmayacak mı?



Yazarın Tüm Yazıları