DİYELİM her şey Başbakan Tayyip Erdoğan’ın planladığı gibi yürüdü. Hatta üniversitelerin ikinci yarı yılında, başını "çene altı" formülüne göre bağlamış öğrencilere "buyurun" dendi.
Öyle ya... AKP-MHP bunu "pek özgürlükçü" bir siyasi felsefeye sahip oldukları (!?) için yapmıyorlar mı?
Bu uygulamanın gerginliklere ve hatta yer yer olaylara yol açacağına ilişkin tahminler de tutmadı.
Bu varsayımı esas alalım ve "40 yıldır çözülmeyen bir meseleyi bir cümle çözen" Sayın Devlet Bahçeli’ye soralım:
Diyelim ki yarın yeni Hüsnü Tuna’lar, Fatma Şahin’ler çıktı. Onlar da "Üniversitelerdeki öğrencilere tanınan özgürlük, üniversiteden mezun olup kamuda görev almak isteyenlere veya halen kamu görevi yapıp da başını örtmek isteyen hanımlara tanınmalı" dediler.
Hatta onlar değil, şimdi destek verdiğiniz Başbakan Tayyip Erdoğan bu fikrin savunucusu olarak ortaya çıktı ve artık Anayasa’yı da değil, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nu değiştirerek bu "özgürlükçü"(!) talebi yerine getirmeye kalktı..
Siz buna karşı durabilecek misiniz?
Yasa değişikliği sadece AKP oylarıyla yapılabileceğine göre, karşı dursanız neye yarayacak?
Gelelim üniversitelere:
Özgürlük "türbanlı" öğrencilere tanınır da öteki öğrencilere tanınmaz mı?
Onlardan bazıları yarın Rektörün yahut Dekanın karşısına çıkıp "Hocam biz özellikle başı açık kız öğrencilerle aynı sınıfta okumak istemiyoruz. Onları görünce derse konsantre olamıyoruz" dediler. Öyle ya... İçinde şiddet içermeyen bir talep bu.
Hatta başı örtülü kız öğrencilerden bir kısmı gelip, "Erkek arkadaşlarımızın talebi yerindedir. Biz de doğrusu onlarla aynı sınıfta okumayı inançlarımıza aykırı buluyoruz. O nedenle sınıflarımızın ayrılması doğru olur" dediler.
Buyurun kimsenin ötekinin özgürlüğüne tecavüz etmediği hatta "konsensüse" dayalı bir istek.
Kabul edilsin diyecek misiniz?
Hemen, "Yok daha da ne?" demeyin. Unutmayın ki sayenizde, daha önce bizim de "Yok daha da ne?" dediğimiz günleri yaşıyoruz.
Bunları her binada mescit açılması, lavaboların abdest almaya uygun hale getirilmesi, binalardaki pisuvarların sökülüp alaturka tuvaletlerin konulması istekleri izleyecek.
Karşı çıksanız ne işe yarayacak?
Daha ilköğretim ve ortaöğretim okullarına gelmedik. Madem ki "buluğ" çağına gelen kızların "kadın" için konulmuş kurallara uymaları gereklidir. Onlar gündeme gelince durdurabilecek misiniz?
Daha şimdiden üniversite hocaları, "Başındaki örtüyle sınava giren kız öğrenci kulağına cihaz takıp istediği kadar bilgiyi dışarıdan alabilir ve kopya çekebilir" diyor. Buna bir çareniz var mı?
Türban yasağına karşı olan Ergun Özbudun bile, karşısına çıkan ihtimaller nedeniyle ürktü ve "Bari başı açık öğrencileri koruyacak yasal bir güvence getirin" diye feryat etmeye başladı.
Daha çok soru var ama bırakın onları, bu talebi yerine getirecek bir yanıtınız var mı?