Aynadaki görüntü

BUGÜN huzurunuza davetsiz bir konukla çıkıyoruz. Çünkü Bankacılık Denetleme ve Düzenleme Kurulu (BDDK) üyesi, eski İstanbul 8. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Mustafa Akın, 25 Aralık 2009 tarihli yazımızda, kendisinin bugünkü iktidar tarafından ödüllendirilerek BDDK üyeliğine getirildiğini yazdık diye bize yanıt göndermiş.

Haberin Devamı

Bir nokta daha var:

O yazıda Akın’ın, “yargıladığı insanlar hakkında daha önce kitap yazdığı ve her biri hakkındaki kanaatlerini peşinen açıkladığı için” kararlarının Yargıtay tarafından bozulduğunu ifade etmiştik.

Mustafa Akın yanıtında şöyle diyor:

“1- Yargıladığım insanlar hakkında kitap yazmadım. Yazdığım kitap ‘Altın Makas-RTÜK’ isimli olup, ‘Uyarı-Durdurma-İptal Cezalarının Yayın Özgürlüğü ilkesi açısından incelenmesi’ hakkındadır. Görevim öncesi 2002 yılında yayınlanan bu bilimsel eser, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde yapmış olduğum Yüksek Lisans tezinin kitaplaştırılmasıdır.

2- Kitabımda bahsi geçen bölüm Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin bilimsel araştırması olup yargılama konusuyla ilgisi bulunmamaktadır. Yargıladığım hiçbir sanık hakkında, hiçbir zaman peşin kanaat sahibi olmam söz konusu olamaz.

Haberin Devamı

3- HSYK’ca atamam yapıldığı tarihte, adı geçen bilimsel eser Yargıtay tarafından tek bir dosyada usule ilişkin olarak bozmaya konu edilmiştir. Tek bir bozma konusunun atama sebebi olamayacağı açıktır. Böylesi iddia, haksız atamanın kılıfıdır.

4- İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na ilişkin belli bir görev süresi bulunmamaktadır. İstekleri dışında görevden alınmamaları teamüldür. Ufak bir araştırmayla bu gerçeğin tespiti mümkündür. Bankacılık Kanunu 164. maddesi ek güvence getirmiştir.

Devletime ve Milletime -namusumla, gelecek endişesi ve/veya beklentisi içinde olmaksızın, cesaretle ve yalnızca dosya gerçeklerinden hareketle- adalet hizmeti verdim. Bilvesile, takdir edenlere teşekkür ederim. Mustafa Akın (BDDK Üyesi)”.

Sayın Akın’ın aynaya bakınca kendisini yukarıda anlattığı gibi görmesine elbet itiraz edemeyiz. Ama İstanbul’daki bir Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu tarafından yine İstanbul’daki bir başka Ağır Ceza Mahkemesi Başkanlığı’na tayin ediliyorsa, onun mesleki uygulamalarıyla ilgili “tayin gerektirecek türden” bazı sebeplerin söz konusu olması gerekir.

Haberin Devamı

Biz bu sebeplerden sadece bildiğimize yani Mustafa Akın’ın yazdığı kitapta isimlerinden söz ettiği Dinç Bilgin, Cavit Çağlar, Önay Ş. Bilgin, Mutafa Çağlar hakkında karar vermesinin Yargıtay tarafından “bozma sebebi” sayıldığına işaret ettik. Hem de Yargıtay 7. Ceza Dairesi’nin (Esas: 2006/1464, Karar: 2006/13086 ve Esas: 2007/2099, Karar: 2007/5107 sayılı) iki ayrı dosyaya ilişkin iki ayrı kararıyla.

Demek ki Sayın Akın, “Ben yalnızca dosya gerçeklerinden hareketle adalet hizmeti verdim” dese de, hem HSYK hem de Yargıtay onun hakkında pek de öyle düşünmemiş.

Zaten biz de resmin o kısmını ortaya koymaya çalıştık.

Yazarın Tüm Yazıları