Anadolu'dan bir kesit...

Oktay EKŞİ
Haberin Devamı

Ankara hükümet kurma sorunlarıyla boğuşadursun, Türkiye'de herkes kendi derdine ağlıyor.

Liderlerin ayak oyunları, Ordu'daki insanı hiç mi hiç ilgilendirmiyor.

Burada çözümü çok gecikmiş birçok sorunla meşgul Ordulu... Bir yanda Trabzon, öte yanda Samsun arasında sıkışıp kalmış olmanın handikaplarından kurtulmaya çalışıyor.

İki gündür Ordu'da Ordu İli Kültür ve Kalkınma Vakfı'nın düzenlediği ‘‘2000'in Eşiğinde Ordu’’ konulu bir sempozyum vardı.

Sorunlar, acı gerçekler ve umut veren güzellikler bu sempozyum sayesinde bir araya geldi:

Ordu'nun tabiat güzelliği pek çok gerçeğin görülmesini engellemiş. Oysa Ordu gelişmişlik düzeyi yönünden 80 ilin 62'incisiymiş.

Nasıl öyle olmasın ki?

Devletimiz örneğin, Samsun'daki bir vatandaşımız için oraya 1996'da 12.5 milyon TL, Sinop'taki bir vatandaş için 6 milyon TL, Trabzon'daki için 5 milyon TL kamu yatırımı yaparken bir tek Ordulu için aynı yıl sadece 882 bin liralık yatırım yapmış.

Daha vahimi var:

Osmanlı Sadrazamı Halil Rifat Paşa'nın Sıvas Valisi iken yani 1894'te (bundan 100 küsur sene önce) gördüğü bir gerçeği Ordulular 75 senelik cumhuriyete (daha doğrusu Kara Yolları Genel Müdürlüğü'ne) anlatamamışlar.

Halil Rifat Paşa malum, ‘‘Gidemediğin yer senin değildir’’ diyen devlet adamı... Bir yandan Orta Anadolu'ya oksijen sağlamak, öte yandan Karadeniz bölgesine can kazandırmak için Sıvas-Ordu yolunu tam üç ayda açtırmış. Ama İzmirliler Çeşme'deki tatil evlerine daha hızlı ulaşsın diye 90 km. otoyol yapan Karayolları Genel Müdürlüğü, Sıvas-Ordu yolunu Halil Rifat Paşa dönemindeki haliyle bırakmaktan utanmamış.

Karayolları öyle de, öteki yollar daha mı iyi?

Sekiz bin km. sahili olan ülkemizin illeri içinde sadece Ordu'ya liman yapılmamış. Böylece Ordu'nun ekonomik ağzı bir de o tıkaçla kapanmış.

Havayolu ulaşımıyla Ordu'ya nefes aldırmak için -bu yöredeki politika ağalarının hışmına uğrayıp merkeze alınan- bir önceki Vali Mustafa Malay'ın halk desteğiyle başlattığı havaalanı inşaatı da, yeni Vali Kemal Yazıcıoğlu'nun ilgisine rağmen temposunu çoktan kaybetmiş. Çünkü halen yolcu olan Bayındırlık Bakanı Yaşar Topçu'ya da bunun önemi anlatılamamış.

Sayın Demirel'in ‘‘üniversite yağması’’ndan herkes -yani neredeyse her il- yararlanırken, Ordu'nun Ankara'ya gönderdiği milletvekilleri mışıl mışıl uyumuşlar. O yüzden Ordu bu konuda da gecikmiş.

Şimdi üniversite konusunda tam bir komedi yaşanıyor. O yüzden Trabzon'daki Karadeniz Teknik Üniversitesi ile Samsun'daki 19 Mayıs Üniversitesi birbirlerinin bölgesinde gecekondu fakülteler kurmuşlar. Üstelik bunu ‘‘eğitimde kalite’’ iddiasındaki iki rektör yapmış.

Neyse ki her şey olumsuz değil. Ordu'da sanata ilgi ve sevgi var.

Örneğin, Gazeteci Uğur Gürsoy'un uzun yıllar adeta sırtında taşıdığı Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu, 35 yıldır açık tuttuğu perdesini şimdi hem kendi sanatçıları hem de buradaki konservatuvar öğrencileri sayesinde halka tiyatroyu sevdiriyor. Nitekim şimdi 105'inci oyun olarak Kuva-yı Milliye Kadınları'nı yepyeni bir anlayışla ve başarıyla sahneliyorlar.



Yazarın Tüm Yazıları