Sekiz seneden beri düşen Dolar, bugüne kadar ABD’ye Çin’le rekabet etmesini sağlarken, Irak savaşı nedeniyle ve üretim kapasitesinin ABD’nin dışına çıkmasıyla birlikte ülkenin cari açıklarında görülen kaçınılmaz artışı yavaşlatmaktan bir işe yaramadı.
Bugünlerde dünya ekonomisi Asya ve Okyanusya üzerinden büyümeye devam ederken, son zamanlarda Avrupa ve ABD kıtalarındaki büyümelerde belirgin yavaşlamalar olduğunu görüyoruz. Ama daha 6 ay öncesinde kadar bu iki kıtada da büyümenin devam ettiğine şahit oluyorduk. Şimdi dünya ekonomisinde Çin’de dahi yavaşlamalar bekleniyor. En hızlı büyüyen Okyanusya ülkeleri bile yakın bir zamanda bugünkü büyümenin aksine yavaşlamayla karşı karşıya gelmek üzereler.
ABD’nin bugün karşı karşıya kaldığı durum sadece büyümeyle ilgili değil. Aynı zamanda enflasyon olmaya da devam ediyor. Ancak aynı sorunu ABD’nin dışındaki ülkeler için değerlendirdiğimizde, bu durum daha az sorun çünkü o ülkelerin para birimleri özellikle Dolarla satılan enerji maliyetlerinin ABD’deki kadar hızlı yükselmemesine neden oluyor.
Şimdi ABD’de bir sorun var. Enflasyon… Ama ipotek kredileri batıkları yüzünden oluşan ve daha yakın vadeyi ciddi bir şekilde etkileyen likidite sorunları da mevcutken ABD bu iki sorunla nasıl baş edecek?
Bunun bendeki cevabı şu:
FED’in kısa vadede faiz oranlarını çok sert bir şekilde düşürmesi, kısa vadeli sorun olan likidite sorununu ortadan kaldırmak içindi. Çünkü bu sorunun bir an önce çözülüp kontrol edilemeyen petrol fiyatlarının yarattığı enflasyon sorununa orta vadede çözüm bulması gerekiyor. Hazır dünya ekonomisi yavaşlarken enerji maliyetleri düşebilir ama buna da bel bağlamak istemeyeceklerinden bir süre sonra Doları yeninden değerlendirebilirler. Ama faizlerin likidite sorunlarına bağlı olarak düşüşü, bunu engellemeye devam edecektir. Dolayısıyla FED enflasyon mücadelesine devam etmedikçe Doların değer kazanmasını beklememek lazım.
Enflasyon varsa altın daha gider
ABD’de ve Avrupa’da da kısmen görülse de bu iki kıtada görülen likidite sorunlarına bağlı olarak azalma eğilimde olan faizler ve enflasyon beklentileri stagnasyon beklentilerini körüklerken, altın fiyatları Dolar ve Euro’ya karşı yükselme eğiliminde kalmaya devam ediyor. Özellikle petrol fiyatlarındaki yükselişlere son derece bağlı olarak hareket eden altın bu hafta içinde petrolle birlikte hareket etmeye devam edebilir.
Diğer yandan bakır ve aynı zamanda gıda fiyatlarındaki yükselişler de enflasyon beklentilerinin artmasına neden olduğu sürece altın fiyatlarının yeni rekorlar kırmaya devam edeceğini beklemek mantıklı olur.
Bakır fiyatlarındaki yükseliş ekonomik faaliyetlerdeki yükselişin habercisi olduğundan bu durum özellikle hisse senedi borsa endekslerinin de güçlenmesine neden oluyor. En son hafta sonuna girerken örneğin Dow Jones endeksi gün içinde çok düşükken hafta sonuna girerken çok sert bir alım dalgası sonrasında haftayı belirgin bir yükselişle kapattığı için bu durum altın için de olumlu. Diğer yandan gıda fiyatlarındaki yükselişler zaten enflasyona direk etkisi olduğu için altın olumlu kalmaya devam ediyor.
Petrol fiyatlarında bu hafta belirgin bir gerileme olmayıp eğer 97 Dolar’ın altında kapanışlar olmazsa, o zaman altın fiyatlarının düşmesini beklemeyin. Altın güçlü ve 932 Dolar’ın altında kalmadıkça düşmeyecek. Benim beklentim hafta içinde yeni rekorlar kırılabilir ama 930 Dolar’a doğru bir düzeltme olabileceğini tahmin ediyorum. Hafta içinde 955’in üzerinin 1 sent bile görülmesi 963 Dolar’ın da görülmesini geciktirmeyecektir.