Euro hiperaktif

Dün açıklanan veriler gösterdi ki onca durgunluk beklentilerine ve Euro’daki yüksekliğe rağmen Avrupa’nın dış ticaret fazlası artarken, aynı zamanda yüksek faiz oranlarına ve güçlü Euro’ya rağmen sanayi sektöründeki yükselişler artan hammadde maliyetleriyle birlikte enflasyonun da yükselmesine neden oluyor.

Şunu söyleyebilirim ki şu anki durum, yani Avrupa ekonomisindeki bu büyüme eğilimi sanki yorgunluktan ayakta duramayacak kadar yorgun bir atlete doping verilerek koşturmaya devam etmeye benziyor.
 
Diğer yandan emtia fiyatlarındaki yükseliş durmaksızın devam ettiği için Dolar üzerindeki baskı artınca Euro / Dolar paritesinin 1.60’ın üzerine yükselme ihtimali oldukça yüksek görünüyor. Teknik olarak bakıldığında su anda bile paritenin hedefinin 1.63 olduğunu söyleyebilirdim ancak AMB yetkililerinin piyasaya müdahale etme ihtimali de olduğu için bu aralar gün içinde çok belirgin dalgalanmalar olabilir.
 
ABD tarafında gelen verilerin sanayi sektörünün toparlandığını gösteriyor olmaı açısından Dolar’ın bugün bir miktar toparlanmasını bekliyorum.
 
Altın daha da çıkabilir
 
Sanırım altınla ilgili söyleyeceklerim az çok tahmin edilebilir. Rekor seviyelere gerileyen ve rekor seviyelere yükselen petrol, artan emtia fiyatları ve enflasyon verilerindeki yükseliş altının yükselişini kaçınılmaz kıldı ve dün altın fiyatları 941 Dolar seviyesindeki direncini de kırarak 960 Dolar hedefinde son virajı da alarak bu hedefe giden yolu yolunu açtı.
 
Dünkü yükselişin ardından bugün en azından 955 Dolar ve hatta 960 Dolar hedefinin görülmesi oldukça mümkün. Peki ya sonrasında ne olur. Dolar’ın onca düşüşünden ve petrolün onca yükselişinin ardından bir miktar yükselişte durma olabilir. Özellikle eğer Dow Jones endeksi eğer 12700 seviyesinde dirençle karşılaşıp yatay kalırsa o zaman bir miktar düzeltme beklenebilir ama bu düzeltmenin ben kısa süreceğini ve altın fiyatlarının belki de daha da yükseleceğini tahmin ediyorum. Belirgin b,r düşüşün olması için Euro’nun, petrolün ve Dow Jones’un gerilemesi gerek.
 
Dolar ve arzdaki düşüş petrolü patlattı
 
Doların hiç durmaksızın gerilemesi ve petrol stoklarının beklentilerin aksine gerilemesi petrol fiyatlarının yükselmesi için yeterli iki nedendi. Ancak bir başka neden daha vardı ki o da ABD ve Avrupa’da son zamanlarda görülen imalat sektöründeki toparlanma ekonomik büyümedeki durulmanın azaldığını gösterdiğinden talepte belirgin bir artış olmasa da arz tarafında olabilecek bir yavaşlamanın gerginliği artırabileceği söz konusu olabilir.
 
Gerçek olan şu ki, petrol fiyatları içinde bulunduğumuz konjonktürün çok ötesinde ve aşısı değerlenmiş durumda. Ekonomik faaliyetlerin Avustralya’da bile gerilemeye başlamış olması bu durgunluk sürecinin bir iki günde bitmeyeceğini gösteriyor. Bu nedenle durgunluğa ve ABD’deki olumsuz senaryoların sonuna yaklaşıldığını düşündüğümüzde petrol fiyatlarının 100 Dolar’ın altına düşmesi gerekiyor. Asıl sorun bu manipülasyonun nereye kadar süreceği.
Yazarın Tüm Yazıları