Bilindiği üzere Büyükşehir Belediye Başkanımız Melih Gökçek, yeşil halk otobüslerini "sözleşmeleri doldu" diyerek kaldırdı.
Kolayda olmadı bu kaldırma işlemi tabii..
Protesto amaçlı yeşil otobüsler yakıldı, parçalandı. Geceleri belediye otobüslerine saldırılar...
Ama Gökçek direndi ve tüm tepkilere rağmen kararından geri dönmedi.
Aslına bakılırsa yeşil otobüs esnafının Ankara halkına çektirdiklerini de herkes biliyor.
Ancak esnafta "Ekmek paramız; ne yapalım?" diyerek, direnişi daha önceki güne kadar bile sürdürdü.
AKP Genel Merkezi önüne giden yeşil otobüsçüler, Başbakan Tayyip Erdoğan’a karşı, Gökçek’i protesto ettiler.
Ancak belediye kaynakları geri adım atılmayacağı konusunda kesin konuşuyor. Yani yeşil halk otobüsleri tarih oluyor.
Şu anda trafikte çok az sayıda yeşil halk otobüsü kaldı. Ancak tabii bu durumda büyük sıkıntılara neden oluyor.
Örneğin her Ankaralı’nın öyle yada böyle kullandığı, birçoğununda her gün mutlaka kullandığı 413 numaralı hat.
Altınpark’tan Çankaya’ya yolcu taşıyan bu hat kentimizin en yoğun yolcu taşımasının yapıldığı güzergah durumunda.
Nisan ayı öncesine kadar mesela Güvenpark’ta otobüs beklerseniz dakikada bir 413 nolu otobüsün geldiğini görebilirdiniz.
Ancak şu anda bu oran 15 dakikaya düşmüş durumda...
Yani yeşil otobüs seferlerinin yapıldığı tüm güzergahlarda büyük yolcu birikmeleri ve sıkıntı hakim.
23.16’DAN
SONRA TAKSİ
Diğer bir sıkıntı ise otobüs saatlerine riayet edilmemesi. Kızılay’da gece saat 23.15’i kaçırdınız mı yandınız...
Bütün taksiciler başınıza üşüşür; "Otobüs gelmez artık, götürelim."
Dünyada bir başka başkent varmıdır ki, gece 24.00’ı bile görmeden ulaşımı bitsin.
İnsanlar taksiye zorunlu bırakılsın...
İstanbul’da özellikle merkezlere gece 04.00’te bile rahatça ulaşım aracı bulabiliyorsunuz.
İzmir’de de öyle..
Ama Ankara’da yok...
Sanırım birinin çıkıp, bu durumu Ankaralı’ya açıklaması lazım...
Belediyeler seçim startını verdi
Türkiye Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler tartışmalarının içinde boğuşurken, kentteki tüm belediyeler seçim startını verdi.
Duyumlara göre başkanlar, "Ha 24 Haziran ha 24 Temmuz. Seçim geldi. Hazırlıklara başlayın" talimatını tüm bürokratlarına vermiş.
Şimdi seçimler bitene kadar yoğun bir çalışma temposu başlayacak. Tabi sadece AKP ve CHP için...
Bilindiği üzere Ankara’da Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil 8 koltuk AKP’nin elinde. Bir istisna Çankaya ise CHP’de.
Yani Ankara’da en avantajlı durumda bu iki parti duruyor.
Belediyelerin ellerindeki maddi güç, insan kaynağı ve ekipman düşünülürse, partilerin ilçe teşkilatlarından yüzlerce kat güçlüler.
Yani toplar dağıtılacak, asfaltlar atılacak, bayraklar asılacak, miting ve toplantılarda insan bulunacak ve de taşınacak... İşleri zor vallahi...
Doktor kavgası böyle olur
Geçtiğimiz hafta Ankara Tabip Odası’nın Seçimsiz Ara Genel Kurulu yapıldı; daha doğrusu yapılmaya çalışıldı..
Neden ’çalışıldı’ çünkü resmen kavga çıktı.
Evet; doktorlar itişli-kakışlı, küfürlü, yumruklu bir güzel kavga ettiler.
Tabi bu durumu doktorlarımıza yakıştırma mümkün olmadı.
Ulusal Hekim Birliğine bağlı doktorlar ile Çağdaş Hekimler grubu yoğun tartışma sonrasında birbirlerine girdiler.
Ulusal Hekim Birliği adına doktor Ali Rıza Üçer, genel kurul gündemine, "Tabipler Odası’nın Tandoğan ve Çağlayan mitinglerine neden katılmadığının açıklanması" konusunda önerge verdi.
Önergenin konusu ise Oda Başkanı Önder Okay’a bağlı bulunan Çağdaş Hekimler grubuna bağlı doktorları çok kızdırdı.
Çıkan olaylarda ise ’kes sesini lan’, ’şov yapma’, ’otur yerine’ gibi kaba hitabetler duyuldu...
Haftanın krizinin ’doktor kavgası’ olduğunu yazmaya gerek yok...