Paylaş
1940’tan beri üretilen bu bira, Tekel’in özelleştirmesi ile 2005’te Tekel’den Mey İçki Sanayi’ne geçmiş, ancak sanırım üretici tarafından gerekli ilgiyi ve alakayı göremediğinden piyasada devamlı olarak arz edilmeyip, unutulmak üzere rafa kaldırılmıştı. Geçen sene Anadolu Grubu da bu milli markayı satın alıp, tekrar orijinal formülü ve Ankara Ziraat Fakültesi’nden temin edilen orijinal mayası ile tüketicinin beğenisine sundu. Biranın reçetesi de ilk defa bu satış devri sırasında yazılı hale getirilmiş oldu. Anadolu Grubu markayı satın almasa reçete de unutulup gidecekti.
Aralık sonunda ilk dolum için fabrikaya davet edildim. Üretim hattından çıkan ilk şişelerden birini açıp tattım. Ürün şahane olmuş. Yumuşak, kolay içimli, lezzetli bir bira olmuş, tıpkı eskisi gibi. %100 malttan üretilmiş, yani içinde maltlanmış arpa dışında başka nişasta yok. 1516’da Almanlar biranın saflığı kanununu çıkarmışlar. Kanunun adı Reinheitsgebot. Bu kanun der ki” bira sadece maltlanmış arpa, maya ve şerbetçiotundan üretilir”. İşte Tekel Birası bu kanuna sonuna kadar uyan, %100 saf kan, %70 aromatik, %30 acı olan bir bira olmuş. Referans olarak söylüyorum, Efes Pilsen %70 acı, %30 aromatik bir biradır. Birayı o acı, buruk tadı ile sevenler için Efes Pilsen’i, yumuşak, hafif acı sevenler için ise Tekel Birası’nı öneririm. Tekel birası yumuşak tadı ile yeni müdavimler yaratacak bir bira olmuş. Tadı eskisi ile aynı. Ancak daha iyi dağıtılacağı için, her zaman taze taze içebileceğiz.
Tekel birasının müdavimleri vardı zamanında. Cumhuriyet’le beraber, büyümüş, serpilmiş bir biraydı. Seveni arar bulurdu Tekel Birası’nı. Vazgeçilmezi oldu birçok damağın. Yeni kuşaktan bazılarının gözünde ucuz bir imajı oldu. Ama kendi hiç ucuz olmadı, plastik şişeye girmedi. Satın almak için zahmete girdiğimiz bir bira oldu hep.
Cumhuriyet öncesi bizim pek bira kültürümüz yokmuş. İlk bira fabrikamız 1890’da Bomonti bira fabrikası olmuş. Cumhuriyet sonrası Tekel döneminde ilk markamız Tekel Birası olmuş. 1940’tan 2003’e kadar önce İstanbul Bomonti ve Aydın bira fabrikalarında üretilmiş, daha sonra 1972’de Yozgat fabrikası da devreye girmiş. Bugün ise Tekel Birası sadece Efes Bira Grubu’nun Merter Bira fabrikasında üretilecekmiş.
Hepimiz için geçmişten gelen bir miras, bir hatıra, bir tat, bir efsane bu bira. Teşekkürler ve elinize sağlık Anadolu Grubu. Bu miraslara sahip çıktığınız için Koç müzesi birçok yakın tarih objesini derledi, topladı, sundu bizlere; geçmişimize yani diğer anlamda bizi biz yapan olgulara sahip çıktı. Anadolu Grubu da bu markayı koruyarak, yaşatarak bir anlamda yakın tarihimize sahip çıkıyor. Gelecek nesillerin “dedemin içtiği bira” diyebileceği geçmişle bir bağ yaratacak bir markayı yaşatmaya çalışıyor.
Geçenlerde okudum. Danıştay, devir kararının yürütmesini durdurmuş. Gerekçe satışın piyasada Efes Bira Grubu’nun hâkim durumunu güçlendiriyor olması. Ben bu gerekçeyi gerçekçi ve anlamlı bulmuyorum. Tekel Birası’nın Efes’in hâkim durumunu güçlendireceği görüşüne katılmak mümkün değil. Çünkü Efes, hâkim durumunu güçlendirmek için Tekel’den çok daha iyi alternatiflere sahip. Ancak Tekel Birası gibi bir ürünü ancak Efes gibi büyük bir marka tekrar ayağa kaldırıp, yaşatabilir. Çünkü piyasada kendi ürününü, mevcut markasını tutundurmaya çalışan diğer üreticilerin böylesi maliyetli bir çabaya girişmeleri beklenemez. Umarım Danıştay, Efes Bira Grubu’nun, yok olmaya mahkûm bir değeri ayağa kaldırarak milyonlarca tüketicinin beklentilerine cevap veren bu fedakâr girişimini engelleyerek bizi böylesi nostaljik, bence kıymetli bir markadan yoksun bırakmaz.
Paylaş