Paylaş
Yine portakal çiçeği kokuyor şehrim, hep mi bu kadar güzel kokardı yoksa son beş yıldır daha mı bir güzel kokuyor?
Hani bir anne bebeğinin ya da bir aşık sevgilisinin kokusuyla mest olur ya işte bu şehir de her Nisan kokusuyla insanları mest ediyor, baş döndürüyor. İnsanın birkaç günlüğüne de olsa dertten kederden uzaklaşıp, korktuğu her ne varsa kaçıp portakal çiçeği kokan şehrin kollarına saklanası geliyor.
Bir gün yaşadığımız şehrin kokusuna sahip çıkacağımız hiç aklıma gelmezdi. “ Ne Adana mı? Karnaval mı? Hadi canım kim gelir ? Adanalıyı bozar ! Kesin bir arıza çıkar ! “ gibi onlarca olumsuz cümleye aldırmadan canla başla çalışılacağı ve tüm Adana sevdalılarının Karnavalına sahip çıkacağı aklıma gelmezdi.
İşte Oldu! Karnaval hazırlıklarımız tamamlandı. Mangallar yakıldı, yöresel tüm yiyecekler hazır. Portakal rengi tütüler, rengarenk kıyafetler, taçlar, takılar …. Sokaklarda müzik var, dans var, coşku var!
Bu rüyanın gerçekleşmesinde başta Ali Haydar Bozkurt ve Ayşe Arman olmak üzere emeği geçen herkese gönül dolusu teşekkürlerimizi sunuyoruz. Dünyanın dört bir yanından gelen konuklarımıza “ Hoş geldiniz, sefalar getirdiniz” diyoruz.
Uzun süredir yaşadığımız karabulutların ardından artık gönlümüzce gülmek , eğlenmek istiyoruz. “ Başkaları ne der ?” demeden en süslü şapkamızı, tacımızı takmak , en yaratıcı kostümlerimizle sanki bir podyumda yürür gibi yürümek istiyoruz.
Sokaklarda saatlerce elimizi kolumuzu sallayarak gezinmek, çoluk çocuk şarkı söylemek, KORKMADAN tanıdık tanımadık herkesle selamlaşmak, gözlerimizin içi gülerek “ MERHABA” demek istiyoruz..
Adana’dan tüm dünyaya BARIŞ ve SEVGİ mesajı vermek , kardeşçe ve dostça bir arada yaşamak nasıl olurmuş görsünler istiyoruz.
Ağlayanı güldürebilmek, gözyaşımızı kahkahaya çevirebilmek , bu şehrin hikayesini herkesler duysun istiyoruz…
Paylaş