Paylaş
O güzel “sevgi insanı” nihayet cumhurbaşkanı seçildi.
Balkona çıktığında kalbim pıtır pıtır atıyordu. Duygusal insanımdır, onun da duygusallaşacağını bildiğimden yanıma altı paket selpak mendili almıştım. İyide etmişim.
Daha balkona çıkıp elini sallıyordu ki benden bir hıçkırık, ardından bir höykürme, bir tıkanma. Nasıl bir etkidir bu yarabbi? Hüngür Allah hüngür ağlıyorum. Şuurum yerinden kaymış, niye ağladığımı da bilmiyorum.
NTV’den bir kameraman geldi karşıma dikildi. Yanında da muhabiri var, sırıtıyor. Elindeki mikrofonu çok affedersiniz şey gibi sallıyor.
NTV’yi severim. Sahibi Ferit yanımda yetişmiş sayılır. Bu daha küçük bir çocukken saçları dökülmeye başlamıştı. Otuzuna gelmeden kafa “sakız kabağı” gibi oldu. Yukarıda Allah var, çocuk cazibesinden bir şey kaybetmedi.
Tam tersine kafası Turhallı Fabrikası’ndan çıkma küp şeker gibi köşeli olduğundan cazibesine cazibe kattı. O cazibenin verdiği gayretle bir İngiliz kızıyla evlendi.
Ben bunların düğününde halay başıydım. O göreve seçimle getirilirken davetlilerden yüzde 78.6 oy almıştım.
Belden sarılmalı, koldan itmeli hamal dansları bitildiğinde halaya geçildi. Bütün davetlilere, Elton John’un “Your Song” şarkısıyla halay çektirmiştim. Düğün bitiminde de İngiliz geline yarım altın taktım ki paranın para olduğu zamanlardı.
NTV Ferit’in beğendiğim tarafı bir liderimize bir de karısına çok düşkün olmasıdır. Hangisini daha çok seviyor bilemiyorum, bence uzun boylu sevgi insanı biraz daha ağır basıyor.
Bu karısını ihmâl ediyor anlamına gelmez. Nitekim karısının tek düşmanı yokken iki minibüs tuttu, içini koruma doldurdu. İngiliz gelin nereye koruma ordusu oraya. Niye yapıyor bunu, diye uzun uzun düşünürken uyuyakalmışım.
Sonra aklım başıma geldiğinde anladım ki karısını “Lady Diana” sanıyor veya kadın böyle olduğunu iddia ediyor. Her neyse İngiliz işçi sınıfı için dört dörtlük bir damat oldu.
NTV Ferit’in tek sevmediğim huyu “uzun boylu sevgi insanına..” orantısız sevgi göstermesidir.
Cumhurbaşkanımızın bir önceki resepsiyonundaydık. Ben uzun boylu sevgi insanını” görüp ona doğru hamle ettim. Niyetim elini sıkıp, duayeni olduğum Türk yazarları adına selamlamak.
Aaa! Elim havada kalıverdi.
Baktım NTV Ferit liderimizin “Eeey bilmem ne?” diye kükrerken salladığı elini kapmış, öpüp öpüp başına koyuyor. Bre kerata. Öptün çek git, o mübarek eli bırakmamak da neyin nesi oluyor?
Sırf başkaları da öpmesin diye ”uzun boylu sevgi insanının” elini bırakmıyor. Öbür elini de gazetecilerin en Yiğit’i kapmış. Omuzdan yan verip, araya gireyim derken bu köşeli kafalı NTV Ferit aşağıdan tekmeyi çakmasın mı?
Acısı korkunç oldu. Öyle ki gözümden yaş gelmecesine. Ama her işte bir hayır vardır, derler. Gözümdeki yaşı gören “uzun boylu sevgi insanı” bana “Bakıyorum siz de benim gibi duygusalsınız” demesin mi?
NTV Ferit’in kamerası karşısında bunları anlatırken hâlâ o anı yaşıyor gibi heyecanlıydım. Güzel zamanlardı.
Türkiye yine istikrarlı.
NTV Ferit yine her zamanki Afacan Ferit. Ben bu çocuğu saçsız da seviyorum.
Paylaş