ANKARA’nın siyasi, diplomatik ve kültürel yaşamında diplomatik misyon temsilciliklerinin etkinlikleri önemli bir yer oluşturur. Misyon şeflerinin ülkelerinin milli günlerinde verdikleri resepsiyonlar kadar, rezidanslarının evsahipliğinde gerçekleştirdikleri faaliyetler ülkelerinin tanıtımına ve Türkiye ile ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunur.
Geçtiğimiz günlerde Belçika Kraliyeti Büyükelçisi Pol De Witte ve eşinin Atatürk Bulvarındaki rezidanslarında Türk ve Belçikalı sanatçıların müzik, resim, şiir ve tasarımlarını sergiledikleri “Anadolu’dan Geliyorum-Yakın Buluşmalar” adlı davet bunlara güzel bir örnekti. Rezidans binasında ressam ve tasarımcı Aslı Kutluay’ın tabloları ve tasarladığı takılar sergileniyordu. Resimler Sufi, Leyla ile Mecnun, Karagöz ve Cemil İpekçi gibi temaları işliyor, tabloların üzerinde işlenen temalarla ilgili kısa açıklamalar yer alıyordu.
Şiir-müzik ve Liber Tango
Daha sonra performans başladı. Bahçede hazırlanan sahnede Belçikalı şair Luc Zwaenepoel, Türk ney, gitar, kontrabas ve perküsyon sanatçılarının seslendirdiği müzik eşliğinde şiirlerini okumaya başladı. Anadolu’da milattan önce 8700 yılından başlayıp 1500 yılına kadar uzanan bir gezinti yaptırdı bizlere şiirleriyle. Her şiir ve gösteri Ressam Kutluay’ın az önce gördüğümüz bir resmini hatırlatıyordu. Şair Sufi şiirini müzik eşliğinde okurken bir sema gösterisi yapıldı. Sonra Kutluay, “Müzik beni nasıl etkiliyor temalı” bir Liber Tango dans gösterisi yaptı. Son olarak Cemil İpekçi, Sibel Becan ile Hacı Arif Bey’in eseri eşliğinde bir gösteri yaptı sahnede. İpekçi kumaşı elbise haline getirdi modelin üzerinde. Etkinlik Hacettepe Üniversitesi Çocuk Gelişim Bölümünün ünite yenilenmesi ile Anaçev yararına düzenlenmişti. Farklı ülkelerin farklı sanat dallarının bu harmonisi müthiş bir zenginlikti.
Kelebekler erken ölür
Cemil İpekçi’yi kısa bir süre önce yine Ankara Sheraton Otel’de Şehit ve Gazi aileleri yararına gerçekleştirilen bir etkinlikte izlemiştim. Ankara cemiyet hayatının önemli yüzleri oradaydı. Öncelikle Ankara’lı modacı Ezgi Uzunöz’ün tasarımları, daha sonra Cemil İpekçi’nin Monsieuer Butterfly isimli kolleksiyonu sergilendi. Tamamen kelebek temalı kıyafet ve aksesuarlar görülmeye değer, kareografi etkileyiciydi. Önce siyah kelebek kıyafetli erkek bir dansçı bir gösteri yaptı, sonra defile başladı. Son bölümde yine kelebek kıyafetli bayan bir model podyumda alımlı adımlarıyla yürürken erkek bir model peşinde ona erişmeye çabalıyor, kur yapıyordu. Aklımdan kelebeklerin ömrünün ne kadar kısa olduğunu geçiriyordum bu bölümü izlerken. Nihayet birbirlerine kavuşup sarılırlarken kadın kelebek hayatını kaybetti, kısacık ömrü dolmuştu. Daha sonra İpekçi sahneye çıkarak bir konuşma yaptı. Defilesini Ankara’lı genç bir modacı ile paylaştığı için mutluydu. Ezgi ise mutluluktan uçuyordu. İpekçi, annesinin polis bir aileden geldiğini anlatıyor, hepimizin birer kelebek olduğumuzu, aslına yaşamlarımızın kısa olduğunu söylüyor, sevgi ve barış mesajları veriyordu. Gece Sibel Can’ın bir konseri ile son buldu.
Buluşturan bir davet
Harvey Nichols Ankara mağazası açıldı. Londra’nın simgelerinden biridir Harvey Nichols. Knightsbridge’de, ünlü markaların yer aldığı Sloane Street’in başında yer alır. Klasik İngiliz bir mimarisi vardır. Londra’da yaşadığım yıllarda evime yakın olduğu için sıkça uğrardım. En çok ta yiyecek ve içecek katı olan beşinci katını ziyaret ederdim. Buradaki bar oldukça ünlü, sushi lokantası ve kafesi de oldukça popülerdir. Markette ise dünyanın çeşitli yerlerinden getirtilmiş yiyecek maddelerinin en iyisi yer alır. Ben bazen buradan balık ve ev yapımı makarna ile soslarını alır, evde kendime ve arkadaşlarıma küçük bir ziyafet hazırlardım. Ev mobilya ve aksesuvarlarının yer aldığı dördüncü katı da çok ilgimi çekerdi. Harrods ve Selfridge’s ile kıyaslandığında daha butik bir mağazadır Harvey Nichols. Aralarında bir iki Türk’ün de olduğu ünlü tasarımcıların kıyafet ve aksesuvarlarını bulursunuz. İstanbul’dan sonra Ankara’da da mağaza açacağı bir süredir konuşuluyordu. Alışveriş merkezinde olduğu için açılışta kırmızı kordonlarla hazırlanmış koridorlardan geçerek mağazaya ulaştı konuklar. Girişteki görevlilerin davetli listesinden isimlerini kontrol etmeleriyle de mağazaya girdiler. Davet oldukça kalabalık, davetliler pek şıktı. Pek çok dostum, arkadaşım, tanıdığım buradaydı, güzel bir sohbet ortamı oldu. Açılışı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptı. Beyhan Bağış, Kürşad Tüzmen de konuklar arasındaydı. Mağazanın içerisinde hazırlanan uzun bir podyumda küçük bir defile yapıldı. Daha sonra Sertab Erener bir konser verdi piyano eşliğinde. Ankara mağazası İstanbul mağazası kadar büyük değil ama geniş bir fiyat aralığında epeyce ürün var reyonlarda. Yine bildik seçkin markaların spor ve abiye kolleksiyonları satılıyor. İlkbahar-yaz sezonu çoktan açılmış olduğu halde bu mağaza için sezon yeni açılıyor. Daha çok canlı renkler tercih edilmiş reyonlarda. Bir dönem iyi mağazaların peşpeşe kapandığı veya küçüldüğü Ankara’da Beymen, Vakko ve Harvey Nichols’ın mağazalarının arka arkaya açılması sevindirici.