Türkiye’nin enerji oyununda ’seyirci kalma’ şansı yok
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
SABANCI Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu Başkanı Turgut Uzer, Türkiye’nin enerji üzerinde oynanan oyunlara seyirci kalamayacağına dikkat çekti.
Uzer, "Türkiye’nin ’millet oynasın, kozlarını paylaşsın, biz seyredelim, sonra hamlemizi yapalım’ deme şansı yok. İster istemez bir oyuncu" dedi.
SABANCI Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu Başkanı Turgut Uzer, Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeniyle enerji üzerinde oynanan oyunlara seyirci kalamayacağına dikkat çekerek, "Türkiye’nin ’millet oynasın, kozlarını paylaşsın, biz seyredelim, sonra hamlemizi yapalım’ deme şansı yok. İster istemez bir oyuncu" yorumunu yapıyor. Bu yıl kış aylarının çok sert geçmesi nedeniyle yaşanan enerji krizinden Türkiye’deki sanayi kuruluşlarının büyük bölümünün etkilendiğini hatırlatan Turgut Uzer, "Bu kış doğalgazın sağlanabilirliği yüzünden büyük heyecanlar geçirdik. Doğalgazı yokken Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 44’ünün doğalgaz bağımlı olması bence yanlış" uyarısında bulunuyor.
Turgut Uzer, enerji üretimi konusunda bu eleştirileri dile getirirken, kendi sorumlu olduğu Sabancı Holding şirketleri Kordsa International, Temsa, Toyotasa, Brisa ve Beksa’nın toplam 2 milyar dolar olan cirolarını önümüzdeki 5 yıl içinde üçe katlamayı hedefliyor. Uzer, Kordsa International ile Uzakdoğu’da 3-4 noktada birden yatırıma hazırlandıklarını belirtirken, Temsa hafif kamyon üretimine soyunacaklarını ve Komatsu iş makinaları üretimine de yakında yeniden başlama niyetinde olduklarının mesajını veriyor.
Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu Başkanı Turgut Uzer ile Türkiye’de sanayinin en büyük sorunları arasında başı çeken enerjinin yanısıra sorumluluğundaki dev şirketlerin geleceğe dönük hedeflerini ve yatırım planlarını konuştuk.
DOĞALGAZA BAĞIMLILIK YANLIŞ
Enerjide son zamanlarda yaşanan sıkıntıları nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Üretimimizin büyük bölümü İzmit’te Kentsa’da. Kendi çevrim santralımızda elektrik üretiyoruz. Ürettiğimiz elektrik çok pahalı. Ama doğalgaz da dışa bağımlı. Bu kış doğalgaz hem pahalı hale geldi, hem de sağlanabilirliği konusunda da büyük heyecanlar geçirdik. Türkiye’nin elektrik üretiminin yüzde 44’ünün doğalgaz bağımlı olması bence yanlış var. Çünkü bizim doğalgazımız yok. Sabancı olarak her durumda birden fazla planımız var. Enerji kaynaklarımızı esnek şekilde değiştirerek bu kışı üretimimizi kısmadan geçirdik. Ama herkes bizim kadar seçenek yaratacak imkana sahip olamayabilir.
Dünyada 2005 yılının nasıl geçtiğini düşünüyorsunuz?
- ABD’nin sivrildiği, Avrupa Birliği’nin kendi tanımını geliştirme konusunda gayret sarfettiği, Çin’in de büyümesinin çok öne çıktığı bir yıl oldu. Türkiye’nin de içinde bulunduğu bölgede 2005 siyasal anlamda son derece hareketli geçti. Bu hareketlilikte enerjinin çok büyük rolü olduğunu düşünüyorum. Türkiye, enerji büyük oyununda seyirci kalma şansı olan jeopolitik bir konumda değil. ’Millet oynasın, kozlarını paylaşsın, biz seyredelim, sonra hamlemizi yapalım’ deme şansı yok. Türkiye ister istemez bir oyuncu. Oyunda ne kadar etkili olacağını zaman gösterecek.
Sizin sorumluluğunuzdaki Sabancı Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu için 2005 nasıl geçti?
- Bizim kısaca LTMOG dediğimiz Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu, Sabancı Grubu’nun en büyük gruplarından biri. Grubun içinde Kordsa, Temsa, Toyotasa, Brisa, Beksa yer alıyor. Bu şirketlerin toplam cirosu 2005 yılında 2 milyar doları geçti. Bu rakamı, 5 yılda 3 misline katlayarak 6 milyar doları görebileceğimizi düşünüyoruz.
Epey iddialı bir rakam değil mi?
- 2005 yılı içinde ’SA 15+’ diye bir süreçten geçtik. ’SA 15+’ Sabancı Grubu’nun 2015 yılı ve sonrası demek. Bu süreçte, grubun 2015 yılı ve sonrası vizyonu, misyonu ve stratejisini tespit etmek için Sabancı Üniversitesi’ne haftalarca kapandık ve 10 sene sonrasını çizmeye çalıştık. Burada bizim LTMOG’a yansıyanları gördük. Bu epey iddialı gibi görünüyor, ama havadan gelme bir rakam değil.
Bu kadar hızlı nasıl büyüyeceksiniz?
- Bu tarzdaki büyümeyi tamamen organik, şirketlerin yavaş yavaş gelişimiyle yapmak zaten mümkün değil. Biz inorganik şirket satın almalarıyla, yeni pazarlara, yeni ürünlere gireceğiz. Kordsa International ve Temsa da inorganik olarak çok daha fazla büyüyeceğiz.
CİROMUZU 5 YILDA ÜÇE KATLAYACAĞIZ
Kordsa’nın önümüzdeki 5 yılını nasıl görüyorsunuz?
- Kordsa, kendi başına bir dev zaten. 2005 yılında 600 milyon dolar ciro yaptık. Kordsa International’in cirosunu 5 yıl içinde 2-2.5 milyar dolar ciroya yükseltebileceğimizi planlıyoruz. Geçen yıl DuPont’un yüzde 50 hissesini Sabancı Grubu satın alınca, şirket yüzde 100 Sabancı oldu. Kordsa International’in şu anda 9 fabrikası var. 2005 yılının son çeyreğine kadar endüstriyel naylon üretiminde yüzde 20’lik payla dünya lideri. Hem naylon, hem polyester konusunda faaliyet gösteren uluslararası bir şirket. Uzakdoğu’da şu anda bir üretimimiz yok, ama onun haricinde dünyanın bütün bölgelerinde hem naylon, hem polyester endüstriyel kord bezi ve iplik üretiyoruz. Bu bizi çok kuvvetli hale getirdi.
Uzakdoğu’ya açılma kararınızda DuPont’la ortaklığınızın sona ermesi etkili oldu mu?
- Uzakdoğu’ya gitmeye niyetliyiz. Burası çok büyük ve hızlı büyüyen bir pazar. Dupont, yıllar önce stratejik olarak naylon işinden çıkmaya karar vermişti. Bu ortakla yeni pazara açılmak zor oluyordu. Onun için ortağın hissesini satın aldıktan sonra hareketlendik. Uzakdoğu’ya yönelmenin yanında ürün olarak da polyester daha fazla ağırlık kazanacak.
Uzakdoğu’da düşündüğünüz ülkeler hangileri?
- Üzerinde çalıştığımız 3-4 dosya var. Bunların her birini belli bir olgunluğa getirme çabasındayız. Uzakdoğu’ya tek kanaldan değil, birkaç kanaldan birden gireceğiz. Çin’e, Endonezya’ya çok belirgin şekilde birkaç yere birden bakıyoruz. Bizim Çin’e yapacağımız yatırım o bölgeye seslenecek.
Burada nasıl bir yatırım stratejisi izleyeceksiniz?
- Sıfırdan kurma projesi de var, piyasaya girişimizi hızlandırma anlamında tesis satın alma projesi de var. Bazen tesisleri satın alma şeklinde girip, yanında sıfırdan faaliyetlerimiz de olacak. Sadece sıfırdan üretimle girmek istersek epey zaman kaybı olur. Biz artık bu konuda daha fazla zaman kaybetmek istemiyoruz.
Temsa hafif kamyondan sonra ağır kamyon da üretecek
Temsa’da neler planlıyorsunuz?
- Adana’da Temsa markasıyla otobüs üretiyoruz. Hafif kamyon yapıyoruz, Mitsubishi araç satıyoruz, forklift ve yol araçları distribütörlüğünü dü yürütüyoruz. Oradaki büyüme platformumuzun esası ticari araçlar üstüne. Temsa Avrupa’da otobüs pazarında yüzde 4 gibi iyi bir paya sahip. Önümüzdeki 5 yılda Temsa markalı otobüslerin Avrupa otobüs pazarında yüzde 10 pazar payı alabileceğini düşünüyoruz. Temsa’nın cirosunu da 5 yıl içinde 600 milyon dolardan 2 milyar doların üzerine çıkarabileceğimizi planlıyoruz. Temsa için 2006-2007 çok hareketli geçecek.
Üretim yelpazesini genişletecek misiniz?
- Şu anda hafif kamyon üretiyoruz, ağır kamyona da girme niyetimiz var. Batı Avrupa artık ticari araç üretiminden çekiliyor. Bu noktada Orta ve Doğu Avrupa, Uzakdoğu ve Türkiye öne çıkıyor. Türkiye en şanslı ülkelerden biri. Çünkü tedarikçi altyapısı çok kuvvetli ve giderek de gelişiyor.
Komatsu iş makinelerini yeniden Türkiye’de üretme ihtimalimiz var
İş makineleri üretimine nasıl bakıyorsunuz?
- Türkiye’de inşaat işi 1999’dan sonra o kadar durdu ki, bütün işler bir şekilde pasifleşti. Eskiden Komatsu Adana’da üretiliyordu. Sonradan distribütörlüğe döndü. Şimdi yeniden işler açıldı, ama bu işlerin yeniden yapılanması zaman alıyor. Tekrar üretime dönme planımız var bu konuda konuşuyoruz. İş makinalarında yeniden üretime girme ihtimalimiz var. Böyle olursa sıfırdan yeni yatırım gerekecek. Eskiden kalanlar sadece ilişkiler.
Toyota’yı 5 yılda ikiye katlayacağız
Toyotasa için ne planlıyorsunuz?
- Toyotasa da üretimden çıktık. Türkiye’deki satış ve pazarlamayı yapıyoruz. 500 milyon dolar ciromuz var. Toyota ile Türkiye’de iç pazardaki pazar payımızı artırabileceğimizi düşünüyoruz. Geçen yıl dizel araçları da devreye soktuk. Ciromuzu büyütmeye devam edeceğiz. Önümüzdeki 5 yılda 500 milyon dolardan 1 milyar dolara gelebileceğimizi düşünüyoruz.
Beksa’da hedefler ne?
- Beksa biraz daha bölgesel bir şirket. Türkiye ve çevresindeki ülkelere yönelik. Onun büyüme potansiyeli önümüzdeki 5 yılda 300 milyon dolara varabilir. Şu andaki cirosu 100 milyon dolar.
Lassa markasını daha geniş bir coğrafyaya tanıtacağız
Brisa için neler öngörüyorsunuz?
- Brisa’da da büyüme devam edecek. Lassa markası, çok büyük bir bölgeye satılan Avrupa’da ve Ortadoğu’da çok bilinen bir marka. Lassa markasını daha da geniş bir coğrafyaya tanıtmak istiyoruz. Hem iç pazar, hem de dış pazarlardaki gelişmeyle yavaş yavaş buradaki ciroyu 1 milyar dolara götürebileceğimizi düşünüyoruz. Lassa’nın cirosu şu anda 400 milyon dolar. Tahminimce 1 milyar dolara 5 yıldan önce çıkarız.
TURGUT UZER
Sabancı Holding Lastik, Takviye Malzemeleri ve Otomotiv Grubu Başkanı Turgut Uzer, 1954 Ankara doğumlu. ODTÜ Endüstri Mühendisliği mezunu. 1981’de Lassa’da çalışmaya başladı. 1987’de Sabancı’nın Belçikalı Bekaert ile ortak kurduğu Beksa’nın Üretim Müdürlüğü’ne getirildi. 1992’de Bekaert’in Belçika’daki merkezinde Proses Geliştirme Müdürü, 1994’te Beksa İşletmeler Müdürü oldu. 1998’de Beksa Genel Müdürlüğü’ne getirilmiş. Haziran 2004’de Lastik ve Takviye Malzemeleri Grup Başkanlığı’na atandı. Eylül 2004’te Otomotiv Grubu ile Lastik ve Takviye Malzemeleri Grubu birleştirildi.