UNIFREE Duty Free Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çilingiroğlu, "Dünyanın hiçbir yerinde ülkeden çıkana gümrük hattı dışı mağazalarda alışveriş sınırı yoktur.
Sınır 1 kiloydu, bir turiste 1.5 kilo baklava sattık diye ceza yedik" dedi. Türk ürünlerinde sınırın kaldırılmasını isteyen Çilingiroğlu, "Turist 5 kilo Türk lokumu, 4 şişe Türk rakısı götürmek istiyor, neden sınırlıyoruz" diye sordu.
TÜRKİYE’de ve KKTC’de toplam 9 gümrük hattı dışı eşya satış mağazası (duty free) ile hizmet veren Unifree Duty Free Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çilingiroğlu, dünyanın hiçbir yerinde gümrük çıkışındaki mağazalardaki alışverişte limit uygulanmadığını belirterek, "Hiç olmazsa Türk ürünlerinde bu limiti uygulamayalım" dedi. Ülkeden çıkarken alışveriş limiti uygulanmasının kendilerini zor durumda bıraktığını söyleyen Cüneyt Çilingiroğlu, "Bir müşterimiz 1.5 kilo baklava aldı, biz yolcu başına 1 kilo limitini aştığımız için gümrük cezası ödedik. Türkiye’den çıkış yapan yabancılar ülkelerine götürmek için 5 kilo Türk lokumu, 4 şişe Türk rakısı almak istiyor ama biz satamıyoruz" diye konuştu. Türk ürünlerini özellikle şarap, rakı ve lokumunu tanıtmak için havalimanlarında ciddi faaliyetleri olduğunu hatırlatan Çilingiroğlu, "Ama mevzuat konusunda da desteğe ihtiyacımız var. Hiç olmazsa Türk ürünlerinde kota koymayalım" dedi. Unifree Duty Free Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çilingiroğlu ile duty free sektörünü ve Unifree’yi konuştuk.
550 MİLYON EURO DÖNÜYOR
Duty Free’nin Türkiye’deki boyutu nedir?
- Türkiye’deki büyüklüğü 550 milyon Euro civarında. Sektördeki payımız, Unifree olarak, TAV ile ATÜ’deki ortaklığımız dahil yüzde 55 civarında. Aslında potansiyel çok daha büyük.
Sınırlı ve belli kişilere satış yapabiliyorsunuz, Mevzuatta sizi zorlayan uygulamalar yaşıyor musunuz?
- Türk ürünlerini, özellikle Türk şarabını, Türk rakısını ve Türk lokumunu tanıtmak için ciddi faaliyetlerimiz var. Ama bunun için mevzuat açısından bazı desteklere ihtiyacımız da var. Biz fazla şekerleme sattık diye havalimanında ceza ödedik. Ülkeden çıkarken de alışveriş limiti var, bir yolcuya bir kilodan fazla şekerleme satamıyorsunuz. Bir müşterimiz 1.5 kilo baklava aldı diye biz limitleri aştığımız için gümrük cezası ödedik. Müşterilerimiz ülkelerine giderken 5 kilo Türk lokumu, 4 şişe Türk rakısı almak isteyen de oluyor, ama biz satamıyoruz.
ÇIKIŞTA LİMİT OLMAZ
Diğer havalimanlarında limit uygulaması nasıl?
- Dünyanın hiçbir yerinde gümrük çıkışındaki mağazalarda limit yok. Girişte vardır, bu normaldir. Ülkeye giren yolcunun ticari sayılamayacak boyutta bir miktar alması normal. Ama çıkarken biz ne satarsak satabilmeliyiz ki döviz Türkiyede kalsın. Gideceği ülkenin sınırı konusunda müşterilere alışveriş anında zaten gerekli uyarılar yapılıyor. Hiç olmazsa Türk ürünlerinde bu limiti uygulamayalım. Türk lokumu, Türk şarabı almak isteyen turistlere kota koymayalım. Ürünlerimizi dünyaya tanıtalım.
Şu anda yurt dışına çıkarken ve girerken yolcu başına limit ne?
- Yurtdışına çıkarken beş karton sigara, iki litre içki, bir kilo şekerleme alınabiliyor. Girişte, üç karton sigara, iki litre içki ve bir kilo şekerleme.
DUBAİ BİZİ TAKLİT EDİYOR
Türkiye duty free sektöründe hangi noktada?
- İstanbul Atatürk Havalimanı’nda varış noktasındaki mağaza konseptimiz dünyanın birçok duty free operatörü tarafından taklit ediliyor. Dubai bile bizi takip etmeye başladı. Türk ürünlerini özel bir lokasyonda ve ana mağazanın ortasında Türk motifleriyle sergiliyoruz. ’Bazaar’ adını verdiğimiz bir konseptle, yolculara geldikleri ülkeye ait konsepti ve ürünleri orada birarada sunuyoruz. Böylece ülkede kısa süreli kaldığı için yerel ürünlere ulaşamayan yolculara bir imkan veriyoruz. Dubai de bunu kendi ürünleri için Dubai Havalimanı’nda bizden sonra uyguladı. Birçok Avrupa ülkesi ise daha yeni yeni varış mağazaları açmaya başladı. Biz gerek ülke girişinde, gerekse çıkışında uluslararası uygulamalara da örnek oluyoruz.
Yolcuyla ürün satıyoruz biz de ihracat yapıyoruz
Duty free sektörü ortaya pek çıkmıyor, neden?
- Bizim sektörel bazı sorunlarımız var. Yurtdışına yolcuyla ürün satıyoruz. Sattığımız ürünler yolcu beraberinde yurtdışına çıkıyor. Ama bizim işlemlerimiz ihracat sayılmıyor. Meslek örgütümüz de yok. Çok fazla konuşmayan bir sektör. Çünkü mevzuat çerçevesinde iş yaptığımız için kimse fazla konuşmak istemez. Bu yüzden de sesimizi duyuramıyoruz.
Unifree, 1999’dan beri Alman duty free işletme şirketi Gebr Heinemann ile ortak. Unifree’nin Türkiye’deki gümrük kapıları ve KKTC’de toplam 9 mağazası var.
Bu yıl 316 milyon Euro’yu yakalarız
2005 cironuz ne olmuştu, 2006 beklentileriniz neler?
- 2005 yılı bütün mağazalarımızın cirosu, İstanbul dahil, 276 milyon Euro. 2006 ciro beklentimiz ise 316 milyon Euro. Antalya’da ilk yılımız olmasına rağmen geçen yıl 70 milyon Euro ciro yaptık. Dalaman’da ise bu yıl ilk yılımız, 25-26 milyon Euro ciro bekliyoruz. 2 bin çalışanımız var.
Unifree mağazalarına giren yolcuların ne kadarı alışveriş yapıyor?
- Yolcu penetrasyonumuz geçen yıl yüzde 20 iken, bu yıl yüzde 36. Yani mağazalarımıza giren 100 yolcudan 36’sı müşterimiz oluyor. Bu oran İstanbul’da yüzde 12.
En iyi müşterilerimiz İngilizler ve Ruslar
En iyi duty free müşterileri hangi ülkeden?
- Sektörümüz açısından yolcu profilleri çok önemli. İstanbul’da karşılaştığınız yolcu profiliyle Antalya’dakinin profili çok farklı. Her yolcuya her malı satamazsınız. Özellikle İngilizler, İskandinav ülke vatandaşları ve Ruslar çok iyi müşteriler. Çünkü ya ülkelerindeki içki vergileri çok yüksek ya da ürünleri daha ucuza elde etme alışkanlıkları var.
Mağazalarda en fazla harcamayı kimler yapıyor?
- En yüksek harcamayı duty free de Ruslar yapıyor. Ondan sonra İngilizler geliyor. Üçüncü sırayı İsrailliler ve Türkler paylaşıyor.
Yolcu başına ortalama alışveriş ne kadar?
- Giriş-çıkış dahil ortalama yolcu başına satış 7.5-8 Euro civarında.
Havalimanına Akmerkez’i taşımış olduk
Sektörünüzde nasıl bir değişim yaşanıyor?
- 22 yıldır bu sektördeyiz. Sektörümüz için 1999’u milat kabul ediyorum. Eskiden çok küçük alanlarda, çok sınırlı ve klasik ürünlerle, sadece fiyat avantajıyla satış sözkonusuydu. Yeni dönem ise müşteri odaklı ve hizmete dayalı. Fiyat neredeyse ikinci planda. İyi ürünü, iyi fiyat ve iyi servisle satmaya dayalı hale geldi. Artık ürün çeşitliliği, aksesuarları, moda markaları, insanların zaten günlük hayatta aldığı eşyaları, kaliteli ürünleri, iyi fiyata ve iyi hizmetle havaalanı ortamında sunuyoruz. Bir Akmerkez’i havalimanına taşıdığımızı düşünüyoruz. Bizler havalimanı alışveriş merkezleriyiz.
Hermes’i getirdik, Gucci ile görüşüyoruz
HAVALİMANLARINDAKİ mağazaların artık sadece iç giyim, sigara, içki, çikolata ve parfümün satıldığı bir yer olmaktan çıkıp dünya markalarının ve aksesuarlarının bulunabildiği lüks alışveriş merkezlerine dönüştüğünü söyleyen Cüneyt Çilingiroğlu, "Biz İstanbul Havalimanı’nda Bulgari’den Cartier’e birçok dünya markasının toplandığı bir yer yarattık" diyor. Hermes gibi dünya devi bir markayı Türkiye’ye getirdiklerini vurgulayan Çilingiroğlu, şöyle konuşuyor: "Prada, Gucci gibi markalar duty free’ye girmek istemezler. Markalarına ucuz imajı getireceğini düşünürler. Ama biz Hermes mağazasını açtık. Gucci ile görüşüyoruz. Biz bu markaları birbiri ardına duty free sektörüne kazandırmayı hedefliyoruz."
Atatürk Havalimanı’nda 2021’e kadar çalışacak
UNIFREE’nin 1999 yılında Tepe-Akfen (TAV) ile yüzde 50 ortak olduğu ATÜ, 2021 yılına kadar İstanbul Atatürk Havalimanı’ndaki tüm gümrük hattı dışı eşya satış mağazalarının işletme hakkına sahip. 1975 yılında Mehmet Üstünkaya ve Önder Bilginer tarafından kurulan
Duty Free nedir
DUTY Free dünyada ilk kez 1960’larda, özellikle yurtdışına seyahat eden gemilerde çalışanlara içki ve sigaraların vergisiz satılmasıyla ortaya çıkıyor. Artan havayolu taşımacılığı kapsamında havalimanlarında da 1965’lerden itibaren uygulanmaya başlıyor. 1980’lerden itibaren dışa açılma programının bir parçası olarak Türkiye’de de gereken mevzuat hazırlanıyor. Türkiye’deki havalimanlarında, deniz limanlarında ve sınır kapılarında uluslararası yolculara gümrük ve vergisiz limitli alışveriş hakkı tanınıyor.
CÜNEYT ÇİLİNGİROĞLU
Unifree Duty Free İşletmeciliği Yönetim Kurulu Başkanı Cüneyt Çilingiroğlu, 1967 İstanbul doğumlu. İ.Ü. Hukuk Fakültesi mezunu. 1988-1999 arasında İ.Ü. Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı’nda öğretim görevlisi, 1992-1999 arasında Güreli-Nexia International’da hissedar ve yönetici olarak çalıştı. İ.Ü. Hukuk Fakültesi Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde master, Alman Hükümeti’nin verdiği bursla Köln Üniversitesi’nde doktora yaptı. Köln Üniversitesi, Banka, Sigorta ve Ticaret Hukuku Enstitüsü’nde ders verdi. 1994-1997 arasında Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde Yönetim Kurulu Hukuk Danışmanlığı yaptı. 2000’de Halka Arz Danışma Kurulu Üyesi, 2004’de Denetleme Kurulu Başkan Vekili seçildi. 1999’da Alman Gebr. Heinemann KG’yi temsilen Unifree Duty Free’de Yönetim Kurulu Üyesi oldu. Ağustos 2005’ten beri de şirketin Yönetim Kurulu Başkanı.