Tekstildeki sorunlar bir tek KDV ile çözümlenemez

İSTANBUL Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (İTHİB) İsmail Gülle KDV indiriminin Başbakan’a iletilen isteklerden sadece biri olduğunu belirterek, "Tekstil sektörünün sorunlarının KDV indirimiyle çözümleneceği zannediliyordu belki de, ama bu indirim, rekabetle ilgili yüklerin, üretimle ilgili sıkıntıların hiçbirini ortadan kaldırmadı" dedi.

TEKTSİL sektörü, geçtiğimiz haftalarda KDV indirimi ve arkasından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile karşılıklı söylenen sözlerle gündemden düşmedi. Sektör temsilcileri, sanayiciler ’KDV indirimi işe yaradı, yaramadı’ diyenler olarak ikiye bile ayrıldı. Başbakan’ın ’beceriksizler’ demesinin ardından ise tekstilcilerin sesi fazla duyulmadı. İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (İTHİB) İsmail Gülle ile KDV indirimi sonrasında tekstil sektörünü konuştuk. KDV indiriminin Başbakan’a iletilen isteklerden sadece biri olduğunu hatırlatan Gülle, "Tekstil sektörünün sorunlarının KDV indirimiyle çözümleneceği zannediliyordu belki de, ama bu indirim, rekabetle ilgili yüklerin, üretimle ilgili sıkıntıların hiçbirini ortadan kaldırmadı" dedi. Yurt dışında yatırım açısından cazip Ukrayna, Özbekistan, Tunus ya ad Mısır’da örme kumaş yatırımı yapmak için araştırmalar yaptıklarını belirten Gülle, Türkiye’deki tesislerin ise üretime devam edeceğini söyledi. İTHİB Başkanı İsmail Gülle ile seçim arifesinde hem sektör, hem de Gülle Tekstil’in yeni yatırım planları üzerine bir sohbet yaptık.

Tekstilde yaşanan KDV tartışmalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?/images/100/0x0/55eae2c5f018fbb8f89cf9ca

- KDV hep içinde olduğumuz ve mücadele verdiğimiz bir konu oldu. KDV indirimi sektörün sorunlarının anlatıldığı her ortamda gündeme geldi. Yıllardır, istendi, istendi. En son birkaç yıl önce KDV indirimi konusunda hükümet ikna oldu. Maliye Bakanlığı da gündemine aldı. Bu vergi indirimi çok cesurca verilmiş bir karar. Bize faydası olmadı demek de haksızlık olur.

Peki tekstil sektörü niye memnun olamadı?

- KDV indirimi yıllarca istenmiş. O günlerde olmazsa olmaz bir istekti, ancak bugün daha önemli sorunlar ortaya çıktı. Başbakan’la yapılan toplantı üretimle ilgili sorunları, girdi maliyetlerindeki sıkıntıları aktarmak içindi. KDV biraz daha gözardı edilebilir bir istekti. Tabii altyapısı hazırdı. Ankara’daki bürokratların da soruları anında cevaplamaları ve raporları da hazır olunca 2-3 günlük çalışma sonucunda KDV indirimi çıktı. KDV indirimi, sektörde bazılarına çok direk olarak, bazısına daha az faydası olan, bazısına da zarar veren bir enstrüman oldu ve çok tartışıldı.

Başbakan’ın KDV indirimi beğenmeyenlere beceriksiz demesine ne diyorsunuz?

- Süreç çok hızlı gelişti. Kimse fikren ve ruhen böyle bir indirime hazır değildi. KDV indirimi, herkesi farklı bir ruh haline itti. Tekstilcilerin sevinmesi beklenirken bir anda değişik yorumlar oldu. Sayın Başbakanımız da ’İstediniz verdik’ dedi ve devamında bazı sözler söyledi. Bundan sonra söylenecek söz kalmadı artık. Tekstil sektörünün sorunlarının KDV indirimiyle çözümleneceği sanılıyordu belki de, bu biraz yanlış anlama. Bu sorunlardan sadece biriydi, teşekkür ediyoruz. Ama bu indirim, rekabetle ilgli yükleri, üretimle ilgili sıkıntıları, global rekabetteki problemleri, Türkiye’nin yatırım ve istihdamındaki sorunların hiçbirini ortadan kaldırmadı.

BU SESE KULAK VERMEK LAZIM

Tekstilde markalaşmak sorunları çözer mi?

- Sorunun ana kaynağı, 2002’de 180 lira olan asgari ücret yükünün 2006’da 480 liraya çıkıp, 2002’de 1650 lira olan kurun bugün 1320 liraya inmesiyle ilgili. Burada çok ciddi bir çarpıklık var. Ne markalaşma, ne tasarım, ne verimli çalışma bu aradaki çarpık ilişkiyi düzeltemez. Gelirleriniz aşağı, giderleriniz yukarı doğru gidiyor. Aradaki farkı ’Ben marka olayım, tasarımlı ürünler de yapayım’ şeklindeki yaklaşımla karşılayamazsınız. Kár ederseniz yatırım ve modernizasyon yaparsınız. Her şey kára bağlı. Sektörde kárlar düştü, bazıları için sıfırlandı, bazıları da cepten yiyor. Bu sese de biraz kulak vermek lazım. Vücuttaki bazı organların çalışmaya başlaması tamamen çok sağlıklı olduğumuzu göstermiyor. Bazı şeyler düzeliyor ama hala tedaviye ihtiyacı olan bazı bölümler var. Onların da tedavi edilmesi edilmesi lazım.

Gülle’nin cirosu 50 milyon dolar

2006 nasıl geçiyor?

- 2005’te genel olarak bir önceki yıla göre ciro düşüşü yaşadık. Dolar bazında ciromuzu muhafaza etsek bile, kurdaki düşüşten dolayı Türk Lirası bazında küçüldük. Genel olarak son birkaç yıla kadar istikrarlı bir artışla geldik. Ama son birkaç yıldır dolar bazında artışımız olsa da TL. bazında artış sağlayamadık. 2005’i 50 milyon dolar civarında ciroyla kapatmıştık. Bu yıl da aynı bekliyoruz. İhracatımız da 10 milyon dolar civarında.

Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz?

- Üretimin yüzde 100’ünü dolaylı ve direkt olarak ihraç ediyoruz. Öncelikli ihracat pazarlarımız arasında İtalya, Fransa, İngiltere, Almanya, Ukrayna, İsrail ve Mısır gibi ülkeler yer alıyor.

Pedalı çevirmezseniz durursunuz, gerilersiniz

Yatırımlara devam ediyor musunuz?

- Tekstille ilgili spekülasyonların yapıldığı, tekstil Türkiye’de bitti, tekstil artık Türkiye’nin işi değil diye tartışılan bir ortamda, geçen yıl 10 milyon dolar yatırım yaptık. Yatırımlarımızı devam ettiriyoruz. Tekstil sektöründe durduğunuz anda geriye gitmeye başlarsınız. O yüzden her zaman yeni bir yatırım yapmanız gerekiyor. Günümüzün kalite kontrol anlayışında artık zaten öyle bir noktaya geliyorsunuz ki hiç eskimeyecek ürünler yapıyorsunuz. Ama yeni tüketim ihtiyaçları doğurtmanız gerekiyor, bunu da yaptığınız yatırımlarla sağlayabiliyorsunuz. Sürekli pedal çevirmek bizim işimiz. Pedalı çevirmeyi durduğunuzda duruyorsunuz.

Yurtdışında yeni bir fabrika kuracağız

Yurtdışında yatırım düşünceniz var mı?

- Son bir kaç yıldır bu yönde çalışmalarımız var. 3-4 ülkeyi ziyaret ettik. Daha önce bu ülkelerde yatırım yapan arkadaşların orada yaşadığı sıkıntılara bakıyoruz. Bu yatırımı birkaç yıl içinde yapacağız.

Hangi ülkeleri düşünüyorsunuz?

- Ukrayna’yı, Özbekistan’ı, Tunus’u, Mısır’ı yatırım imkanlarını detaylı olarak inceledik. Gerçekten çok cazip ülkeler. Türkiye’de çok zorlansak da, az kár etsek de, üretimin bütün sıkıntılarını yaşasak da Türkiye’de ana kütleyi bırakıp çok cüzi yatırımla dışarıda bir yatırım planlama içindeyiz.

İTHİB Başkanlığı’na yeniden talibim

Aysonunda birliklerin seçimi var. İTHİB için yeniden aday olacak mısınız?

- Seçimler 25 Nisan’da. Yaptığımız, yapacağımız hizmetler var. Yıllar içinde bazı şeyleri verebilecek bilgi ve birikime sahip olduk. Önümüzdeki seçimde, mevcut yönetimimizle bir dönem daha bu hizmeti yapmak amacındayız.

Türkiye’deki fabrikalarımızı yurtdışına taşımayacağız

Nasıl bir yatırım planlıyorsunuz?

- Kumaş üretimi, terbiyesi, belki arkasından iplik gelebilir. Kumaşla başlayıp, arkasından ipliğe kadar gideceğimiz bir süreç olacak. Oralarda ülkeyi iyi bilen yerel bir ortağımız olsun istiyoruz.

Türkiye’deki üretim tesislerinizi taşımanız gündeme gelebilir mi?

- Fabrikalarımızı taşımak gibi bir düşüncemiz yok. Yurtdışındaki yatırımımız yeni bir yatırım olacak.

Tuhafiyeciydik, tek örgü makinesiyle tekstilci olduk

Aileniz ne kadar zamandır tekstil sektöründe?

- Babam Sivas’ta tuhafiyecilik yapıyordu. 1970’de İstanbul’da gördüğü bir örgü makinesi ilgisini çekmiş, satın almış. 1980’den sonra ihracata başladık. 90’da boyahane, 95’de iplik yatırımı yaptık. 2001’de enerji santralını kurduk. Entegre üretim yaparak, tarladaki pamuğu alıp, boyanmış kumaş olan nihai ürünü, ihracata ve hazır giyim ihracatçılarının kullanımına sunuyoruz. Örgü tesislerimiz İstanbul Avcılar’da, kumaş ve iplik tesislerimiz ise Çorlu’da.

İSMAİL GÜLLE

İstanbul Tekstil ve Hammadde İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı (İTHİB)İsmail Gülle, 1960 Sivas doğumlu. İlk ve orta öğrenimini Sivas’ta tamamladı. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Fakültesi’nden mezun olduktan sonra İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü’nde ihtisas yaptı. Gülle Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Gülle, 2003 yılından bu yana İTHİB Başkanlığı’nı yürütüyor.
Yazarın Tüm Yazıları