Sabancı: Yabancı ortaklarım bana ‘dur bakalım’ diyor

SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, krizin yabancı sermayeyi olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, ‘‘Yabancı sermaye gelmiyor, önceden gelenler de pişman. Böyle devam ederse yabancı sermaye Türkiye'den gidebilir’’ uyarısında bulundu.

Henüz, ‘gidiyorum’ diyen yabancı ortağının olmadığını belirten Sabancı, ‘‘Ancak böyle devam ederse, ufukta bu tehlikeyi görüyorum. Yabancılar eskisi kadar istekli değil. İşimizi büyütmek istedikçe, onlar düşünmek, ertelemek istiyor’’ dedi.

H.Ö.SABANCI Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, Türkiye'deki krizin yabancı sermayeyi olumsuz etkilediğine dikkat çekerek, ‘‘Yabancı sermaye gelmiyor, önceden gelenler de pişman. Ortam böyle devam ederse yabancı sermaye Türkiye'den gidebilir’’ uyarısında bulundu. Bugün için 'Türkiye'den gidiyorum' diyen yabancı ortağının olmadığını belirten Sabancı, ‘‘Ancak ortam böyle devam ederse, ufukta bu tehlikeyi görüyorum. Yabancılar tevsi ve büyümelere eskisi kadar istekli değil. İşimizi büyütmek istedikçe, onlar düşünmek, ertelemek istiyor’’ dedi.

Sabancı, yabancı ortaklarıyla üç ayda bir yaptıkları idare heyeti toplantılarında da son aylarda Türkiye'yi ve krizi konuşmaktan yapılması gereken işleri konuşamadıklarına dikkat çekti.

Sabancı Topluluğu'nun kriz nedeniyle yılın ilk yarısında hedeflerini yakalayamadığını bildiren Sakıp Sabancı, grubun son olarak bir ay önce 2001 yılı bütçesindeki rakamları revize ettiğini söyledi. Sakıp Sabancı ile krizi ve yabancı sermayenin yanısıra, topluluğun 2001 için belirlediği yeni hedefleri konuştuk.

Türkiye'deki kriz yabancı ortaklarınızla ilişkilerinizi etkiledi mi?

- 17 dünya lideriyle yarı yarıya ortağız. Üç ayda bir idare heyetlerimiz toplanır. Onların ülkelerinde de, buraya geldiklerinde de bizim Barbaros çıkar, Türkiye'yi anlatır. (Barbaros İneci, Sabancı Holding Planlama ve İş Geliştirme Dairesi ekonomi müşaviri). Yabancı ortaklarımla son yaptığımız idare heyeti toplantılarında Barbaros Türkiye'deki son üç aylık değişimi anlattıkça, sırtımdan terler boşanıyor. 'Üç ayda Türk ekonomisi neler yaşadı? Dolar, enflasyon, hükümet nasıl gidiyor? Yapısal değişiklikler ne aşamada? Derviş'i getirdiniz, nasıl gidiyor?' Toplantılara bu sorularla başlayınca, gündem maddesine bir türlü geçemiyoruz. Yabancı ortaklarıma bu sunumu yaptıktan sonra gündeme başla, moralli ol. Türkiye ve Sabancı menfaatine konuş. Daha baştan güreşi kaybediyorum. Bu para değil, yitirilen iş. Krize kadar her yerde büyüyorduk. Yabancı ortaklarımız tevsi ve büyümelere eskisi kadar istekli değil. 'Hele bir düşünelim, hele bir bakalım' diyorlar. Akşam yatıyoruz, sabah kalkıyoruz, her işi bıraktık doları izliyoruz. Sanayicilik aptallık oldu. Halbuki durmadan yatırım yapmamız, büyümemiz lazım.

Peki yabancı ortaklarından Türkiye'ye geldiğine pişman olan var mı?

- Yeni yabancı sermaye gelmiyor, geliyorsa da çok ender. Benim ortaklarımdan bazıları geldiğine pişman olmuş, bugün az konuşuyor, yarın çok konuşabilir. Üretim yoksa, yabancı olsan ne dersin? Bridgestone bana diyor ki 'Ben sana inandım, geldim, ama şimdi ortama bak?' Mevcut ortaklıklarımıza devam edeceğiz. Yabancı ortaklarımızla bugün şaltere basılmış, 'Ben gidiyorum' lafı yok. Ama ortam böyle devam ederse ufukta onu görüyorum. Biz işimizi büyütmek istedikçe, onlar düşünmek, ertelemek istiyor. En sonunda da 'Yahu buraya geldik iyi yapmadık' diyorlar.

Sabancı Topluluğu yılın ilk yarısını nasıl geçirdi?

- Biz krize başkalarına göre likit yakalandık. Allah bizi korudu be! Ya Telekom'u falan alsaydık, Amerikan dolarlarıyla borca girseydik allah bizi korudu. Herkes gibi bizde de yükler var. Başkalarıyla mukayese edilirsem, daha şanslılardan biriyim diyorum. Üretim, ciro, satış hepsinde düşüş var. Şirketlerin dolarla borçları olanlarda yükler daha ağır. İhracatı az olanlarda da yükler fazla. İhracata dönük olanlar daha şanslı. ihracatta hiç sevmediğim bir avantaj var, dolar çok yukarı çıkıyor. Keşke bu avantaj hiç olmasaydı da gümbür gümbür fabrikalarımız çalışsaydı, işsizlere iş verseydik.

Kriz öncesi belirlediğiniz hedeflerinizin ne kadarına ulaşabildiniz?

- 6 aylık dönemde orjinal beklentilerimizi yakalayamadık, bütçeleri değiştirdik, yüzde 20-25 işler aşağı gitti. Son revizyonu 25 gün evvel yaptık. Hedefler yine yüzde 20-25 aşağı gidiyor. Bir daha revizyon yapacak mıyız, allah göstermesin, bir daha kriz gelmesin, bir kere daha hedefler aşağı gitmesin. Bunun anlamı üretim aşağı, maliyetler yukarı demek. Gelecek altı ayda, bir anormallik daha gelmezse belirlediğimiz yeni hedefleri yakalarız umuyorum.

Yatırımlarınız nasıl etkilendi?

- Belli alanlarda, darboğaz geçirenlerde yatırımlar mecburen sürüyor. Ama yeni yatırımlar için ortamın iyileşmesini bekliyoruz.

Grubun bazı sektörlerden tamamen çıkma projeleri hangi aşamada?

- Onlarda da erteleme var. Ben herhangi bir alandan çıkacağım dediğinde, kime, neyi satacaksın?

Koç ve Doğuş grubu ile turizmde bir şemsiye altında toplanma çalışmalarınız hangi noktada?

-
Koç, Doğuş ve bizim turizm sektöründe otellerimiz var, bunları birleştirelim, dünya gidişatına ayak uyduralım dedik. Otelleri birleştirebilirsek, belki THY'nin özelleştirilmesi de palavradan aksiyon haline gelir diyorduk. Fakat Türkiye'de böyle meseleleri konuşmak yerine artık çözümlerin peşinden koşuyoruz. Yarın senetleri nasıl ödeyeceğiz diyoruz. Türkiye artık bugünü, bu saati yaşıyor.

Grup içindeki şirket birleşmeleri sürecek mi?

- Kendi içimizdeki birleşmeleri yaptık, bundan sonra da yapacağız. Ama şimdi önümüzde bazı işler var ki, önce yarını bir geçelim diyoruz. Zaten ne kadar birleştirsek de, dünya ölçeğinde yine de küçük kalacak.


Biz haddini bilmeden harcama yapan bir milletiz

Sakıp Sabancı'nın kriz yönetim stratejisini nasıl özetleyebilirsiniz?

- Vatan bizim, bunu biz iyileştireceğiz. Herkes eskiye nazaran daha verimli çalışacak. Sihirli kelime, verimlilik. Satın alırken daha dikkatli alacağız, stoklara daha dikkatli bakacağız, alışları-satışları daha yakın takip edeceğiz, şirketlerimizi daha akıllı yöneteceğiz, tasarruf edeceğiz ve üreteceğiz. Üretmek çok önemli. Hükümetin arada bir ayranı kabarıyor, 'Mercedesler'i satacağım' diyor, ama okullardaki eğitimden başlayarak tasarrufa gitmeliyiz. Hepimiz, haddini bilmeyen bir harcama havasına geldik. Bu ne özel tayyareler, bu ne yatlar? Bazı istisnalar ve kabul edilebilecek gruplar alabilir, ama bu nasıl yalılar, Los Angeles'te yok. Biz haddini bilmeyen bir milletiz.

Peki uzun vadede Türkiye ekonomisinden umutlu musunuz?

- Uzun vadede güçlü Türkiye olacak, bu Türkiye'de Sabancı da yerini alacak. Ama bu ülkeye güven, istikrar, devamlılık gecikmeden gelmeli. Biz sanayiciyiz, üretmenin, makina almanın mecnunuyuz. Frenler Ankara'dan gelse de alıştık, gaza bas, frene bas, kaderimiz dedik. Yola devam edeceğiz, Türkiye'nin başka çaresi yok.

Akbank için ortaklığı karnımızda tutuyoruz

Akbank için Deutsche Bank'la görüşmelerinizi rafa mı kaldırdınız?

- Türkiye'deki bütün bankaları toplayınca dünyanın dev bankalarının biri bile olmuyor. Büyümek mecburiyetindeyiz, onun için de yabancı sermaye şart. İftihar edilecek bir Akbank'ımız var. Eğri büğrü işler yok. Akbank kimseye politikacı telefonuyla kredi vermiyor. Gelen telefonu adamın yüzüne yapıştırıyoruz. Akbank'ta dünyayı bilenlerle ortak olmak istiyoruz. Ama bugün gidip de 'Gel bana ortak ol' dersek, 'Nasıl yapalım ağam, şu hale bak' demez mi? Ortaklık görüşmelerini rafa kaldırmadık, ama karnımızda tutuyoruz, erteledik. Çok üzülüyorum. En önemli kriter ve en pahalı olan zamandır, zaman boşa gidiyor. Tabii bu arada onlar başka yere de gidebilir.

Kriz Sabancı Topluluğu'nun hedeflerini nasıl değiştirdi?

Kriz öncesi Revize hedef

Kár 1.2 milyar dolar 850 milyon dolar

Ciro 11 milyar dolar 9 milyar dolar

İhracat 720 milyon dolar 720 milyon dolar


SAKIP SABANCI

Hacı Ömer Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sakıp Sabancı, 1933 Kayseri doğumlu. Bossa Un Fabrikası'nda veznedarlıkla iş hayatına başladı. 1964'ten itibaren 25 yıl süreyle Adana ve Kocaeli Sanayi Odaları, Türkiye Sanayi ve Ticaret Odaları Birliği üyeliği ve başkanlığı yaptı. 1986 yılında TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı üstlendi, 1987-1990 yılları arasında TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanlığı'nı yaptı. Sabancı'nın yayınlanan 11 kitabı bulunuyor. Türkiye'deki çeşitli üniversiteler tarafından fahri doktorluk ünvanı verilen Sabancı, 1987 yılında ‘‘Belçika Kraliyet Nişanı’’, 1992'de Japon Hükümeti tarafından ‘‘Kutsal Hazine Altın ve Gümüş Yıldız Nişanı’’ ile onurlandırıldı. 1999 yılında New York'da FABSIT Vakfı tarafından ‘‘yılın işadamı’’ ödülünü, Türk-Amerikan İşadamları Derneği (TABA) tarafından ‘‘Türkiye Tanıtım Ödülü’’ aldı.
Yazarın Tüm Yazıları