Özelleştirme İdaresi, Türkiye Tanıtım ve Yatırım Ajansı olsun

YASED Başkanı Şaban Erdikler, birkaç yıl içinde özelleştirmelerin tamamlanacağına dikkat çekerek, ‘Özelleştirmelerin sona ermesiyle idare misyonunu tamamlayacak. Buradaki uzmanların bilgi birikiminden önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin tanıtımı ve Türkiye’ye yabancı sermaye çekilmesi konularında yararlanabiliriz’ dedi.

YABANCI Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Şaban Erdikler, önümüzdeki birkaç yıl içinde özelleştirmelerin tamamlanacağına dikkat çekerek, ‘Özelleştirme İdaresi’nin, zaman içinde Türkiye’nin tanıtım ve yatırım ajansına dönüştürülmesini’ önerdi. Özelleştirme İdaresi’nin yılardır yabancı yatırımcılarla temas ettiğini ve bir çok sektörü çok yakından tanıma imkanı bulduğunu belirten Erdikler, ‘Özelleştirmelerin sona ermesiyle idare misyonunu tamamlayacak. Buradaki uzmanların bilgi birikiminden önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin tanıtımı ve Türkiye’ye yabancı sermaye çekilmesi konularında yararlanabiliriz’ dedi.

Yabancı Sermaye Derneği’nin ünvanının tüm yatırımcıları kapsayacak şekilde değiştirmek için çalışmalara başladıklarını açıklayan Erdikler, sözkonusu değişikliğin derneği Şubat ayındaki genel kurulunda gerçekleşeceğini söyledi.

İki yıl önce Ernst&Young’dan ayrılarak kendi şirketlerini kuran Şaban Erdikler, artık vergi danışmanlığının yanısıra ticaret, bilgisayar ve gayrimenkul yatırım konularında da faaliyet gösteriyor. Erdikler ile yabancı sermaye ve vergilerin yanısıra Erdikler’in yapmayı planladığı ilginç yatırımlarını ve hedeflerini konuştuk.

Vergide yapılan son düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

- Yüzde 30 Kurumlar Vergisi hiçbir ülkede yok. Oranın yüzde 30’dan yüzde 20’ye indirilmesi iyi ve yerinde oldu. Ama bir elden verdiğini bir elden çıkarmak gibi yatırım indiriminin ortadan kaldırılması bence yanlış. Buzdolabını yapanla satanın aynı vergiye tabi olmaması gerekiyor. Ama Türkiye’nin birinci önceliği istihdam ve üretimse o zaman üretim yapana ayrı bir imkan sağlama zorunluluğu var. Yatırım indirimi özellikle büyük projeler için çok belirleyici. Dolaylı vergiler yüzünden yatırımlar gelmek istemiyor.

Yapılan indirimler yeterli mi?

- Kurumlar ve Gelir vergisindeki indirimler beklediğim oranda olmadı. Daha fazla indirim olması gerekiyordu.

Dünyadaki yatırımların ne kadarı Türkiye’ye geliyor?

- 2004 yılında dünyada 9 bin 200 yeni yatırım yapılmış. 5 bin 800’ü bizim gibi gelişmekte olan ülkelere, 1530’u Çin’e gitmiş. Türkiye’ye gelen yatırım ise sadece 64. Romanya ve Bulgaristan’a giden yatırım bizim iki katımız.

Türkiye’ye daha fazla yatırımcı gelmesi için neler yapılabilir?

- Türkiye’ye yeni projeler getirilmesi konusunda çok şey söyledik. Türkiye özellikle otomotiv sektöründe bir yere geldi. Bununla ilintili başka sektörler var. Örneğin ağır iş makinaları üretimi yapan firmalar Türkiye’ye yatırıma davet edilebilir. Hükümet bu üreticileri yatırıma çağırabilir. Aynı şekilde elektronik sektörü de çok gelişti Türkiye’de. Bu sektörde de yatırımların arge’ye kaydırılması sağlanabilir.

Türkiye için bir tanıtım ajansı kurulması gerekiyor mu?

- Türkiye için bir tanıtım ajansı konuşuluyor. Özelleştirme İdaresi, özelleştirme çalışmaları bittiğinde bir anlamda işsiz kalacak. Özelleştirme İdaresi’nde çok iyi bir birikim var. Belli sektörleri iyi tanıyorlar, yabancılarla nasıl konuşulacağını, yabancıların beklentilerini, sektörlere nasıl yaklaştıklarını biliyorlar. Özelleştirme İdaresi’nin görevinin azalmasıyla birlikte bu idare zamanla ortadan kalkacak. Ben diyorum ki, Özelleştirme İdaresi’ni Türkiye Yatırım Tanıtım Ajansı olarak kullanma şansını değerlendirelim. Oradaki uzmanları ve bilgi birikimini kullanalım. Bence çok uygun bir çözüm olur.

Gayrimenkul sektörüne fon temin edeceğiz

Gayrimenkul sektöründe neler yapıyorsunuz?

- Yabancılardan temin edeceğimiz kaynakları Türkiye’de gayrimenkule yatırım konusunda faaliyette bulunacağız. Bir de yatırımcılara yol gösterme alanında çalışmalarımız olacak. Türkiye’de inşaat sektöründe çok değişik projeler var. Bu projelerin de yabancı fonlara ihtiyacı var. Biz bu fonların bulunmasına yönelik çalışıyoruz. Bir de gayrimenkul ekspertizi yapacağız. Stratejik işbirlikleriyle inşaat sektöründe sigorta, finansman ve kontrolörlük unsurlarını biraraya getirip yabancılara ikinci el gayrimenkul satışında başarı kazanabiliriz diye beklentimiz var. İnşaat yapmayacağız.

İşi bilenlerle ortak oldum

Ortaklarınız var mı?

- Bu şirketlerden sadece Erdikler bana ait. Diğerlerinde işin başına işi bilenleri getirdim. ‘Bütün masraflarınız bana ait, ortak olun. Para kazanınca kar ortağı olacağız’ dedim. Soleres’te yüzde 30 ortaklığım var, yüzde 70’i iki kimya mühendisi arkadaşımın, Telcoset’de de şirketin yüzde 60’ını bilgisayara hakim üç kişiye verdim. Gama’da ise yüzde 50 ortağım.

Erdikler’in ciro hedefi 4 yılda 250 milyon dolar

Ernst&Young’dan ayrıldıktan sonra iki yıldır neler yapıyorsunuz?

- Ocak 2004’de Erdikler Yeminli Mali Müşavirliği kurduk. Bu konuda üç numaraya geldik. Hedefimiz 2008’de bir numara olmak. 60 personelimizle, 150 yerli-yabancı şirkete vergi danışmanlığı hizmeti veriyoruz. 8 milyon dolar ciroya ulaştık. 3-4 yıl içinde 250 milyon dolarlık bir grup olmayı hedefliyoruz. Soleres adlı şirketimizle ithalat-ihracat yapıyoruz.

YASED’in adı değişecek, tüm yatırımcılara kucak açacak

Başbakan Tayyip Erdoğan, ‘Fırsatlar Ülkesi’ toplantısında YASED’in adının değiştirilmesi gerektiğini söylemişti. Bu konuda bir çalışmanız var mı?

- O toplantıda Başbakan ‘sermayenin yerlisi yabancısı olmaz, YASED’in ünvanını değiştirmesi lazım’ dedi. Bizim de 2-3 yıldır kafamızda olan bir konuydu. Bu konuşmadan sonra Yabancı Sermaye Derneği’nin (YASED) ünvanının değiştirilmesi için harekete geçtik. Derneğin adının ‘Uluslararası Yatırımcılar Derneği’ olmasını düşünüyoruz. Dernek tüzüğünün değişmesi lazım. Bunu da Şubat 2006’daki Genel Kurul’da yapacağız. Unvanımıza ‘Türk’ ya da Türkiye’yi de almaya çalışacağız. Gereken başvuruları yapıyoruz.

Unvanınızın değişmesi faaliyetlerinize yansıyacak mı?

- Bütün yatırımcıları kapsayan bir nüansımız olacak. Türkiye’deki yabancı sermaye ile ilgileneceğiz, ama uluslararası yatırımcılar ünvanını alınca Türkiye’den başka ülkelere giderek yatırım yapan yatırımcıların sorunlarına da çözüm arama çabasında olacağız.

2010’dan sonra yılda 15 milyar dolar gelir

Türkiye’ye gelen yabancı sermayeye ilişkin beklentileriniz nedir?

- Aralık sonunda özelleştirme dahil rahat 8-9 milyar doları bulur diye düşünüyorum. Önümüzdeki yıllarda özelleştirmelerle 13-14 milyar dolarları bulur. Ama özelleştirme hariç yılda ortalama 4.5-5 milyar dolar olur. Biz 2006’dan itibaren Türkiye’ye gelen yabancı sermayenin herşey dahil 2010 yılına kadar yılda ortalama 10 milyar dolar, 2010-2015 arasında da yılda 15 milyar dolar olması gerektiğini ileri sürüyoruz.

Makro dengeler iyi ama halka yansımadı

Ekonomideki olumlu gelişmeler halka yansıyor mu?

- Ekonomik verilere baktığınızda bütün makro dengeler daha iyi. Ama bunun halka yansıması kendini göstermiyor. Sanki birkaç yıla daha ihtiyaç var. İstihdam konusunda bazı gelişmeler kaydedildi, ama istenilen düzeyde değil. Biraz daha sabırlı olmak gerekiyor. Bir de, cari açıkta şu anda sorun yok gibi görünüyor, ama mutlaka gözlenmesi gereken bir konu.

Çekirdek yağı üretimi için Hindistan’dan tesis alacağız

Hangi ürünlerin ticaretini yapıyorsunuz?

- Sakız mayasından kayısı çekirdeği yağına kadar çeşitli ürünlerin ihracatını yapıyoruz. Ayrıca dünyada çok yeni üretilmeye başlanan bazı tıbbi ürünler ve cihazlarla ilgileniyoruz. Önümüzdeki iki ay içinde bu tür 12 firmanın distribütörlüğünü alıp hastanelere dağıtmaya başlayacağız.

Üretime girmeyi düşünüyor musunuz?

- Çeşitli ülkelerin ağız tadına uygun sakız mayası üretip satmayı planlıyoruz. Kayısı çekirdeğinden yağ üretilmesi de gündemimizde. Kayısı çekirdeği yağı, gıda ve kozmetik sanayiinde çok kullanılan bir ürün. Çekirdek yağı üretiminde Yunanistan ve Avustralya gibi birkaç ülkede kullanılan değişik bir metod var. Bu metodla çalışan bir tesisi Türkiye’de de kurmak için temaslarımız var. 5-6 milyon dolarlık bir yatırım olacak.

Şaban Erdikler

Yabancı Sermaye Derneği (YASED) Başkanı Şaban Erdikler, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. Maliye Müfettişi olarak 6 yıl kamuda çalıştıktan sonra Arthur Andersen’e vergi müdürü olarak katıldı. 1992 yılında Arthur Andersen Türkiye Managing Partner’lığı görevini üstlendi, 1994’de aynı zamanda Balkan ülkelerinden de sorumlu oldu. 2001 yılında yurtdışında dağılan Andersen Worldwide Organizasyonu’nun Türkiye Bölümü’nü bir diğer uluslararası denetim kuruluşu olan Ernst & Young çatısı altında başarıyla topladı. Ernst & Young Türkiye Organizasyonu’nda 2 yıla yakın bir süre Country Managing Partner görevini üstlendi. Ocak 2004’te bu görevinden ayrılarak, Erdikler Yeminli Mali Müşavirlik’i kurdu. Halen YASED Başkanı ve Maliye Bakanlığı bünyesindeki Vergi Konseyi’nin üyesi.
Yazarın Tüm Yazıları