Paylaş
Atiye Hanım, uluslararası beyin avcılığı yapıyor
İngiliz danışmanlık şirketi Nicholson International'da Yönetim Kurulu Üyesi olan Atiye Gökmen, Hindistan, İsrail, Ortadoğu ülkeleri, Kuzey Afrika ve Türkiye'deki şirketler için ‘‘beyin’’ avlıyor.
Londra'da yaşayan ‘‘beyin avcısı’’ Atiye Gökmen, müşterisi olan yerli-yabancı şirketlere istedikleri nitelikteki yöneticileri bulurken, Türk yöneticilerine de uluslararası şirketlerde yeni ufuklar açıyor. Çünkü, İngiliz danışmanlık şirketi Nicholson International'ın Yönetim Kurulu Üyesi Atiye Gökmen'in sorumlu olduğu alan sadece Türkiye ile sınırlı değil... Gökmen, İngiliz firmanın Hindistan, İsrail, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Bölge Direktörü. Yıllardır yerli-yabancı şirketler için beyin avına çıkan Atiye Gökmen, Türkiye'deki yöneticilerin, maaşlarını yüksek enflasyona karşı koruyabilmek için sık sık iş değiştirdiklerine dikkat çekiyor. Atiye Gökmen'le, dünyada ve Türkiye'deki yöneticileri ve beyin avcılığını konuştuk.
Nicholson International (NI) Türkiye'ye neden geldi?
- Altı yıl önce uzman danışman olarak girdim. O dönemde şirketimiz rejim değişiklikleriyle birlikte gelişmekte olan Orta ve Doğu Avrupa'da ofisler açıyordu. Uluslararası müşterilerine Türkiye'de de hizmet verme gereksinimi ortaya çıkınca, 1991 sonunda Türkiye ofisimizi faaliyete geçirdik.
Headhunting'in (beyin avcılığı) şirketlere katkısı nedir?
- Headhunting, şirketlerin iş stratejilerine ve yapılarına en uygun yöneticilerin bulunması, bilimsel ve en çağdaş yöntemlerle seçilmesi ve şirketlere sunulmasıdır. Avrupa'daki başarılı bir şirketin modelini Türkiye'ye veya Rusya'ya taşırken en zorlu adım, o kuruluşun başarısının anahtarı olan insan kaynakları politikasını ithal etmek ve bu politikaları o ülkenin kültürel ve ekonomik yapısına adapte ederek, gerekli yerel eleman ve yöneticileri bulmaktır. Yerel şirketlerin gelişmeleri de rekabetin arttığı ortamda en iyi yöneticileri bulmalarına bağlı.
Türkiye'de hangi şirketler için eleman ya da yönetici avlıyorsunuz?
- Amerikan Fortune dergisinin sıralamalarında ön sıralarda yer alan ilk on şirketten 7'si ile Türkiye'de çalışıyoruz. Bunlar Coca Cola, GE, Merck Sharp and Dohm, Jand J gibi şirketler.
Türkiye'nin sorumlu olduğunuz diğer ülkelerden farklı yönleri neler?
- Beklenti ve gereksinimleri açısından büyük farklılıklar yok. Ancak Türkiye'ye yeni gelen kuruluşların çoğu kez beklentileri ile pazarın gerçekleri arasında farklılıklar olabiliyor. Genellikle kuruluşlar yatırım kararlarının ilk aşamalarında bizimle konuşur ve Türkiye'ye özgü insan kaynakları politikalarını ve bütçelerini ondan sonra tespit ederler.
Türk yöneticilerin, yabancı yöneticilerden farklı yönleri var mı?
- Özellikle genç yöneticilerin beklentilerinin yaşlarının ve mesleki deneyimlerinin genellikle üzerinde olduğunu görüyorum. Türkiye’de kişilerin kariyer gelişimi hızlı. Profesyoneller basamakları hızlı, fakat her basamağın gerektirdiği deneyimi kazanmadan çıkıyor. Yöneticilerin sabırsızlığı dikkatimizi çekiyor. Türkiye'de yöneticilerin daha sık ve hızlı iş değiştirdikleri bir gerçek. Çünkü Türkiye'deki yöneticiler, yüksek enflasyon ortamında maaşlarında aynı hızdaki artışı ancak iş değiştirerek yakalayabiliyor.
Batılı yöneticiler neden iş değiştiriyor?
- İnsan kaynaklarının gelişmiş olduğu ülkelerde yöneticilerin iş değiştirmelerinde en önemli unsur ücretten çok işteki yaşam kalitesi. Batılı yönetici şirketlerin çevre politikasına, kültürel yapısına bakıyor.
Liderliği tasarlanmış olaylarla ölçüyoruz
Bulduğunuz adayın müşterinize uygun olduğunu nasıl anlıyorsunuz?
- En önemli şey tecrübe. Yüzlerce kişiyle görüşüyoruz. Örneğin, bir yöneticide liderlik özelliği aranıyor diyelim. Liderliğin göstergesi olabilecek bir takım olaylar vardır. Buna göre bir olay tasarlıyoruz ve aday yöneticinin olayı nasıl çözeceğini dinliyoruz. Şirket kültürünü tanımak ve soruyu ona göre sorabilmek önemli. Örneğin, hangi düzeyde olursa olsun evinde PC olmayan ve e-mail'le yazışmayı benimsememiş bir kişi, Microsoft gibi bir şirkette çalışamaz.
Danışman şirketlerin artması sektörü etkiledi mi?
- İnsana yatırımın öneminin anlaşılması, rekabetin artması, bazı iş kollarında yönetici ve eleman sayısının talebin çok altında olması, yabancı şirketlerin Türkiye'ye yatırım yapması danışmanlık şirketlerine ilgiyi artırdı. Rekabete inanmakla birlikte, mesleğimizin çok önemli etik kurallarına uymayan danışmanların artması, ne yazık ki sektörü olumsuz etkileyebilir. Gizlilik gibi etik kuralların sık sık çiğnendiğini kaygıyla izliyorum.
ATİYE GÖKMEN
Uluslararası insan kaynakları danışmanlık şirketi Nicholson International Yönetim Kurulu Üyesi ve Hindistan, İsrail, Ortadoğu, Kuzey Afrika, Türkiye ve Türk Cumhuriyetleri Bölge Direktörü. 1952 İzmir doğumlu Gökmen, İzmir American Collegiate Institute ve Amerikan Kız Koleji'nde okudu. Ekonomide ön lisansını Boğaziçi Üniversitesi'nde, lisansüstü derecelerini London School of Economics'de tamamladı. İş hayatına, Londra'da tarım ürünleri ithalatı ve satışıyla başladı. Bir süre, elektronik iletişim teçhizatları ile bir uluslararası imalat ve ticaret firmasında Ticaret Müdürü ve Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Daha sonra Yaşar Holding'e katılan Atiye Gökmen, Genel Müdür Yardımcısı olarak Londra ofisinin kurulmasında, Türkiye, İngiltere ve diğer ülkelerdeki operasyonların yönlendirilmesinde rol aldı. 1990'ların başında insan kaynakları danışmanlığı firması Nicholson International'e (NI) katıldı ve Türkiye'deki NI ofisinin kurulmasını sağladı.
Paylaş