Nurten'in konukları


Nurten Erk
Haberin Devamı

Beko: Krizde frene basan rakiplerinden geride kalır

‘‘Kriz var diye frene basmadık’’ diyen Beko Elektronik'in Genel Müdürü Aydın Çubukçu, krizi fırsata dönüştürmenin yollarını araştırmak gerektiğini söyledi. Çubukçu, ‘‘Maliyetlerimizdeki herhangi bir azalmayı, Avrupa pazarlarına yansıtarak daha fazla pazar payı alabilmeyi hedefledik. Teknoloji yatırımlarını da kısmadık. Çünkü krizde frene basanlar, kriz geçince çok geride kalır’’ dedi.

KRİZ birçok firmayı zor duruma sokarken, bazıları da krizi fırsata dönüştürmenin yollarını arıyor. Koç Holding kuruluşlarından Beko Elektronik'in Genel Müdürü Aydın Çubukçu, ‘‘Kriz var diye frene basmadık. Krizi fırsata dönüştürmenin yollarını araştırdık. Maliyetlerimizdeki her hangi bir azalmayı, Avrupa pazarlarına yansıtarak daha fazla pazar payı alabilmeyi hedefledik’’ dedi. Çubukçu, kriz dönemlerinde korkup özellikle teknoloji yatırımından kaçanların, kriz geçtikten sonra çok geride kaldığına dikkat çekti. Aydın Çubukçu ile krizden antidamping soruşturmalarına uzanan bir konuşma yaptık.

* 2000'i nasıl geçirmiştiniz? 2001 yılı programınızı revize ettiniz mi?

* Beko Elektronik olarak geçen yıl net ciromuz 254 trilyon lira olarak gerçekleşti. 2000 yılı, bir önceki yılın yüzde 90 üzerinde gerçekleşti. Bu da ihracat artışıyla yakaladığımız ivmeden kaynaklandı. Bu ivmeyi kaybetmemek için 2001 yılı programını da bu gelişmeyi göstereceğimizi düşünerek yaptık. Şubat'taki kriz sonrasında ise çok az şeyi revize ettik.

* Kriz üretim hedeflerinizi etkiledi mi?

- Bu yıl sonunda televizyonda üretim hedefimiz 2.2 milyon adet. Kriz olmasına rağmen bu 2.2 milyon adet TV üretimini aşağı çekmediğmiz gibi, krizden bir miktar istifade edebilirmiyiz, maliyetlerimizdeki her hangi bir azalmayı Avrupa pazarlarına yansıtarak daha fazla pazar payı alabilir miyiz? Bunları inceledik. Bunun mümkün olabileceğini gördük. Halen günde 9 bin TV üretiyoruz. Krizden üretim açısından etkilenmedik.

* Yatırımlarınızda bir kısıntıya gittiniz mi?

- Kriz döneminde elbette yatırımlar gözden geçirmeli, ama bazı yatırımlardan kesinlikle kısmamak gerekiyor. Siz krizi yaşıyorsunuz ama rakipleriniz yaşamıyor. Frene bastığınız anda otomatikman dışardaki rakipleriniz öne geçiyor. Beko olarak AR-GE harcamalarını hiç kısmadık. 94 krizinde de AR-GE harcamalarımıza hiç dokunmamıştık. Elektronik sanayinde AR-GE çok önemli. Teknolojiyi bir gün takip etmezseniz geriye düşüyorsunuz. Kriz dönemlerinde korkup yatırımdan kaçanlar, özellikle teknoloji yatırımlarını kısanlar, kriz geçince çok geride kalıyor.

* Avrupa Türk televizyonu için hálá gözde bir pazar mı?

- Avrupa pazarı artık doymaya başladı. Bir takım küçük fabrikalar kapandı. Son yıllarda bize de dört fabrika teklif ettiler, almadık. Avrupa'daki küçük üreticiler başarılı olamadıkları ve Türk malıyla kendi ülkelerinde başa çıkamadıkları için ya iflas ettiler ya da fabrikalarını satışa çıkardılar. Bunların yarattığı boşluğu da Türkiye'den yapılan ihracat doldurdu. Avrupa'daki Philips, Grundig gibi firmalar da Türkiye'den ithalat yapmaya başladı. Avrupa, iyi bir pazardır, paranızı çabuk alabilirsiniz. Afrika ve Orta Asya ülkeleri, Pakistan, Hindistan gibi pazarlara girmek daha kolaydır ama paranızı almak daha zordur.

* Kriz sürecinde ihracat pazarlarınızda bir değişme oldu mu?

- Beko markasıyla en zor pazarlarda kendimizi ispatlayıp, başarılı olmak istiyorduk. Buralarda başarılı olup pazar payımızı artırdıktan sonra diğer ülkeler kendiliğinden bize gelecekti. Bizim Avrupa dışındaki ülkelere olan satışımız, toplam ihracatımızın yüzde 20'si civarındaydı. Avrupa dışındaki ülkelere yaptığımız satışlarda, bu yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 300'e yakın artış var. Bu artış hem yeni ülkelerin devreye girmesinden, hem de mevcut olduğumuz Avrupa dışı ülkelerdeki pazar payımızın yükselmesinden kaynaklandı. 2001'de Avrupa dışındaki ülkelere geçmişten daha fazla önem vermeye başladık. Buralara artık daha rahat satış yapabileceğimizi, marka ve kalitemizin bilindiğini, Avrupa'da bir marka olduğunuz zaman müşterilerin bizi arayıp bulduğunu gördük.

* İleriye Beko'yu nerede görmeyi hedefliyorsunuz?

- Uzun vadeli hedefimiz Beko'yu hakiki bir global marka haline getirmek. Hangi ülkeye giderseniz gidin Beko'yu ciddi ve saygın markaların içinde bulmak. Üretimi de her yıl 500 bin adet artırarak, 5 milyona gitme stratejimizi ve politikalarımız var.

* İhracatınızın ne kadarı kendi markanızla?

- Üretimimizin yüzde 75'ini ihrac ediyoruz. İhracatımızın yüzde 75-80'i Avrupa ülkelerine. Yarısı Beko markasıyla, yarısı da başka markalar için yaptığımız fason üretimden oluşuyor. 2000 yılında 41 marka kullandık, 57 ülkeye ihracat yaptık.

* Bu yıl yeni ürünleriniz olacak mı?

- Yıl sonuna doğru dünyada daha duyulmamış ya da çok yeni duyulan yeni ürünlerimiz olacak. Bu yeni ürünler arasında PVR denilen bir ürün de var. Bu ürün, bilgisayar diski gibi televizyonun içinde yer alacak. Televizyonda bir film seyrederken mutfağa gitmeniz gerektiğinde tek düğmeye basacaksınız. PVR bu yayını otomatik olarak kaydedecek ve siz döndüğünüzde filme kaldığınız yerden devam edebileceksiniz.

* Bilgisayar üretiminiz nasıl gidiyor?

- Geçen yıl 65 bin PC ürettik. Türkiye'deki pazar payımız yüzde 14. Üretime başladığımız Nisan 1998'den 2000 yılı sonuna madar 165 bin adet PC ürettik. Server üretimine de geçen yıl başladık. Bu yıl ürün gamımıza laptop da girdi. 5-10 bin arasında bir hedef koyduk. Bilgisayarda ihracatı henüz denemedik, üretim belli bir adede çıkana kadar bekleyeceğiz.

Haberin Devamı

Fason üretim yaptıran da Beko distribütörü oldu

* Beko'nun dünya pazarlarındaki konumu nasıl?

- Bir İskandinav ülkesinde, kendi markasıyla bize üretim yaptırtan ve kendi ülkesinde iyi tanınan bir müşterimiz vardı. Daha sonra bu ülkeye Beko ile girdik. Bu müşterimiz Beko ile kendi ülkesinde rekabet edemeyince bizden distribütörlük istedi ve kendi markasından vazgeçti. Üç yıl önce Beko markası satmaya başladı. Bunun dışında son yıllarda Avrupalı üreticiler de fabrikalarını satın almamız için bize geliyorlar. İtalya'dan, Fransa'dan, Fransa-Almanya sınırından ve İspanya'dan birer fabrika geçmişte böyle tekliflerle geldiler. Üç ayrı ekiple bu fabrikaları inceledik. Ancak bize katabileceği birşey olmadığı için almadık. Türkiye'de büyümeyi tercih ettik. Türkiye'nin yılda yaklaşık 8 milyon televizyonu Avrupa'ya satması buradaki üreticileri gerçekten çok zorluyor. Avrupa'da verimsiz çalışan fabrikalar birer birer yok oluyor.

* Antidamping soruşturmaları da bu nedenden mi ortaya çıktı?

- Bu soruşturmaların tek nedeni aslında Avrupalı üreticilerin Türkiye'den gelen mallara karşı çok fazla dayanamaması. Türk televizyonlarının kalitesi çok yüksek, fabrikalarımız yeni ve daha verimliyiz. Fiyatımız onlara çok ucuz geldi. Avrupalı firmalar bu yüzden 'Türk TV'leri damping fiyatıyla Avrupa'da satılıyor' diye araştırma istedi. Türk televizyonları dolayısıyla zarar edip etmediklerini, pazar payı kaybedip kaybetmediklerinin araştırılmasını istediler. Türkiye'den gelen malların Uzakdoğu menşeili kabul edilmeli mi, yoksa Türkiye Gümrük Birliği içinde olduğu için Avrupa kaynaklı mı sayılmalı? Bunun belirlenmesini istediler.

* Bu soruşturmadan ne gibi sonuçlar çıkabilir?

- Antidamping soruşturmasında ülke bazında bütün üreticileri ilgilendirecek ilave vergi çıkmayacağını düşünüyorum. Belki belirli bir üreticinin, belirli bir modeline dönük tedbir kararı çıkabilir. Beko Elektronik olarak biz de bu araştırma ve soruşturmadan geçtik. Ülke bazında yaptırım kararı alınmadığı sürece, Beko olarak etkileneceğimizi sanmıyorum.

AYDIN ÇUBUKÇU

Beko Elektronik Genel Müdürü Aydın Çubukçu, 1942 İstanbul doğumlu. Robert Kolej'den sonra Orta Doğu Üniversitesi İdari Bilimler Fakültesi Ekonomi İstatistik Bölümü'nden mezun oldu. 1970'de Aygaz'da işe başlayarak, Koç Grubu'na katıldı. 1975-1985 yılları arasında Koç Burroughs'da (Koç Sistem) Genel Müdürlük yaptı. 1980-1985 arasında aynı zamanda Bilar A.Ş.'nin de Genel Müdürlüğü'nü yürüttü. 1985'te Mako Elektrik Genel Müdürlüğü'ne getirildi. 8.5 yıl bu görevi sürdürdükten sonra, 1994 yılında Beko Elektrik Genel Müdürü oldu. Çubukçu, halen Ram Dış Ticaret ve Türk Elektrik Endüstrisi ile Koç Sanayi Müzesi'nde Yönetim Kurulu Üyesi.

Yazarın Tüm Yazıları