Paylaş
Dumanlı: Sigortacılar polis gibi çalışıyor
Halk Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı, ‘‘Sigorta sektöründe son dönemlerde yaşanan suistimalleri engelleyebilmek için polis gibi çalışmaya başladık’’ dedi.
Uzun yıllar bankacılık yaptıktan sonra sigortacılık sektörüne geçen Halk Sigorta Genel Müdürü Erhan Dumanlı, sektörde son zamanlarda sıkça yaşanan bazı suistimallerin önüne geçebilmek için detektif gibi çalışmak zorunda kalmaktan yakınıyor. Dumanlı, sektörde sayısı 70'e ulaşan sigorta şirketlerinin artan rekabetinin fiyatları düşürdüğünü, primlerin zamanında toplanamadığını, bu nedenle de sektörde sorun yaşandığını belirtiyor. Erhan Dumanlı ile sigorta sektörünün genel sorunlarının yanısıra Halk Sigorta ve Halk Yaşam Sigorta'nın hedeflerini konuştuk.
Son on yıllık dönemde sigorta sektöründe neler oldu?
- 1987-1998 yılları arasındaki 11 yılda sigortacılıkta önemli bir değişim yaşandı. 1991'de devletin dikte ettiği tarifelerden serbest tarife sistemine geçildi. Bugün sigorta şirketi sayısı 70'lere ulaştı.
Şirket sayısındaki artış sektörü nasıl etkiledi?
- Serbesti nedeniyle sektör son beş, altı yıldır aşırı bir rekabet içine girdi. 1987'de kişi başına ödenen prim yılda 4 dolarken, 1997 yılında 25 dolara çıktı.
Sağlık sigortasında istenilen yol katedilebildi mi?
- 1990'larda sağlık sigortasına başladığımızda zararına bile poliçe satıyorduk insanları alıştırmak için. Bugün Halk Yaşam'da bu sayı 100 binlire geldi. Belki yeterli değil, milyonlara gelmesi lazım.. Ama sistem kendini buldu, çark dönüyor ve sağlık sigortası yaptırmak isteyenler her geçen gün artıyor.
Emeklilik sigortalarında durum nedir?
- Bence istikbal artık emeklilik sigortasında. Yakında burada büyük patlama olması gerekiyor. Sağlık sektöründe yaşanan sıkıntı emeklilikte de var. Yüksek ücretli biri, neredeyse maaşının 20'de birine yakın maaşıyla emekli oluyor. Batıda bunu yoketmek için özel emeklilik fonları devrede.
Hayat dışı sigortada bazı sorunlar yaşanıyor sanırım.
- Yıllardır yapılan yanlışlık hálá sürüyor. Sigorta şirketi aracılara poliçeyi hazırlıyor. Bazen de aracı poliçeyi sigorta şirketinin koşullarında kendisi düzenliyor ve poliçe sahibine sunuyor. Poliçe sahibi bu bedeli acenteye geçiyor, acente de sigorta şirketine aktarıyor. Kağıt üstünda güzel, ama poliçe sahibinden bedeli almak için acenta vaktini ve gücünü harcıyor, şirket de acenteden bu parayı toplamak için zaman ve güç harcıyor. Bu da sigorta şirketinin poliçe sahibine verilecek hizmeti aksatıyor ve geciktiriyor.
Ne yapmak lazım?
- Şu anda sağlık sigortalarında poliçe sahibi primini direk sigorta şirketine ödüyor. Prim ödemesinde normalin üzerinde gecikme olursa hizmet hemen duruyor. Aracı sadece hakettiği komisyonu şirketten alıyor tahsilata karışmıyor. Sistem burada güzel işliyor. O zaman bu sistem niye hayat dışında da denenmesin? Acentalar tahsilatı poliçe sahibiyle arasındaki pazarlamanın parçası olarak görüyor ama bu olay artık çözümlenmeli. Örneğin bizim şu anda 6-7 trilyon lira alacağımız var. Bu paranın hiç olmazsa yarısı kasada olsa hasarları daha hızlı öderiz.
Son dönemlerde zora düşen bazı tekstilcilerin fabrikalarını yakarak sigortadan para almak istediği öne sürülüyor.
- Biz de böyle bir olayla karşılaştık. Ama yangından çok bizi rahatsız eden hırsızlıklar. Kayıtlarınızda görünen malların bir kısmını fizikman yok ederek polise beyanla rapor tutturarak hırsızlık ihbarında bulunabilirsiniz. Müşterilerimizin çoğunu iyi niyetli kabul ediyoruz. Ama bu hırsızlıkların nedense hep kayıt kapanış zamanı olan aralık ayında olması bizi rahatsız ediyor. Nedense hırsızlar aralık ayını çok seviyor. Bu yüzden kendi içimizde dört kişilik bir istihbarat grubu kurduk. Bunlar polisten veya askeriyenin istihbarat bölümünden emekli olmuş arkadaşlarımız. Altlarında arabaları ve cep telefonlarıyla süphelendikleri hasarları araştırmakla görevliler. İnanılmaz olaylar da buluyorlar.
Bir örnek verebilir misiniz?
- Büyük bir otelin bir yanından su girerken, telefonla bir acentamıza çok büyük miktarda siorta yaptıran birini yakaladık. Acentamız geçmişte bu otelle büyük işler yaptığı için güvenerek telefonla poliçeyi düzenlemiş. Aynı şekilde fabrikası yanarken sigorta poliçe bedelini yükselten bir tüccarımızı da saptadık geçmişte... Tekstilde ve deride hırsızlık olayları çok görülüyor. Bu malların güneyde daha ucuza satıldığını duyuyoruz.
ERHAN DUMANLI
Erhan Dumanlı, 1948 Adana doğumlu. Talas ve Tarsus Amerikan Kolejleri'ni bitirdikten sonra 1972'de Boğaziçi Üniversitesi'nden mezun oldu. 1973 yılında aynı üniversitede master yaptı. İş hayatına Arthur Andersen'in Londra ofisinde başladı. 1981 yılında Pamukbank'a Genel Müdür Yardımcısı olarak geçti. 1983-1984 arasında Masel A.Ş.'de Genel Müdür ve Ekim 1987'ye kadar da Akbank Genel Müdür Yardımcılığı'nda bulundu. Bu tarihten itibaren de Halk Sigorta Genel Müdürlüğü'nü yürütüyor. Dumanlı ayrıca Halk Yaşam ve Halk Reasürans'ın Yönetim Kurulu Başkan Vekili ve Murahhas Üyesi.
Paylaş