Paylaş
‘Made in Turkey’ için güçbirliği yapalım
Damat, Tween markalarının üreticisi ve İTKİB'in Yönetim Kurulu Üyesi olan Süleyman Orakçıoğlu, ‘‘Bugün dericiler yurtdışında Türk Malı damgasıyla ürün satamıyor. Türk Malıimajı için güçbirliği şart’’ dedi.
İTKİB Yönetim Kurulu Üyesi, Orka Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, uluslararası pazarlarda Türk malı imajının oturtulması için hükümet, tekstil ve hazır giyim sektörünün uzlaşma sağlayarak, maddi ve manevi güçlerini birleştirmeleri gerektiğini söyledi. Orka Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Orakçıoğlu ile markalaşmaktan tekstil ve hazır giyimin kavgasına, Rusya pazarından Orka'nın yeni projelerine uzanan bir yelpazede sohbet ettik.
Türk hazır giyimi niye geç markalaştı?
- Markaların koleksiyonlarını kendi ülkeleriyle sınırlı tutmaları mümkün değil. Bu ülke, o markayı belli yere getirdiyse, marka da o ülke imajını dünya pazarlarında belli bir noktaya taşımak zorunda. Dünyaya açılmak şart. İtalyanlar sadece ABD'de ‘‘Made in İtaly’’ imajı için 25 milyon dolar harcıyor. Hazır giyim, deri ve ayakkabıda İtalyanlar bir numara. Ama bu harcamayı, konuşlandıkları yerde kendilerini korumak için yapıyorlar. Beş yıl önce İspanya'nın hazır giyim ve tekstil sektörü çok büyük bir krizdeydi. Ama bugün İspanya sürekli dünya markaları çıkarıyor.
İspanya bunu nasıl başardı?
- Avrupa Birliği'ne girdiği zaman sektörleri adına çok iyi pazarlık yaptı. Çok iyi teşvikler aldı. Beş yıl sonra da İspanyollar'ın dünya markaları ortaya çıktı. Ama Türkiye'ye vaad edilen 2 milyar markın 200 milyon markı bile gelmedi. Türkiye sadece açık pazar haline geliyor.
Türkiye'nin tekstilde hakettiği yeri alması için neler yapılmalı?
- Bunun için sektörde bir uzlaşma olması gerekiyor. Artık herkes kendi çıkarlarını bir yana bırakmalı. Global bir hedef belirleyip, altyapı çalışmalarını biran önce başlatmak zorundayız. Yoksa iki üç yıl sonra başlayacak inanılmaz bir kriz, hepimizi etkileyecek. İtiraf ediyorum, biz hep bugünü görerek yaşadık, yarını düşünmedik. Yarını düşünmemek, geçmişte bize çok pahalıya mal olmadı ama bundan sonra çok pahalıya mal olacak. Dünya lideri İtalyanlar eski heyecanlarını kaybettiler. Biz bu şansı kullanamadık. İspanya, Portekiz ve Yunanistan bunu çok iyi kullanıyor. İstanbul artık moda cazibe merkezi olmalı. Bunun için de güçlerin birleştirilmesi lazım. Kopuk kopuk yapılan hiçbir hareket, bizi istenilen amaca götürmüyor.
Geleneksel Türk markaları, markalaşma konusunda üzerlerine düşeni yerine getirdiler mi?
- Eski markalara sormak lazım? Tasarım bölümlerini zamanında kurdular mı? Bugüne kadar kaç dizaynır yetiştirdiler? Bu ülkede 30-40 yıldır marka olmuş firmalarımızın yetiştirdiği bir ünlü dizaynırımız yok. Son beş yılda dünyada olup da Türkiye'ye gelmeyen ünlü marka kaldı mı artık. Biz birbirimizle rekabet etmiyoruz, dünya markalarıyla rekabet ediyoruz. Buraya gelmeden önce, onlarla kendi ülkelerinde rekabet etseydik ve o süreci kısaltsaydık daha iyi olmazmıydı? İşin kolayına kaçıyoruz.
Türkiye fason üretim yapmamalı mı?
- Bugün Türkiye'de tekstili, Anadolu ve Ege, Marmara, İstanbul olarak düşünmek lazım. Katma değeri yüksek, moda yaratan ürünleri Ege, Marmara ve İstanbul'da üretebilirsiniz. Özellikle bu bölgede yetişmiş işgücü ve altyapı var. Fason üretmenin temeli de ucuz işgücü ve ucuz maliyet. Anadolu'da hâlâ bu imkan var. Fason üretimle dünya markalarına mal üretilebilir. Ege, Marmara ve İstanbul yatırımları ise moda yaratmakta kullanılabilir.
Tekstil ve hazır giyim firmaları arasında zaman zaman alevlenen savaşa ne diyorsunuz?
- Hazır giyim olmadığı zaman tekstil, tekstil olmadığı zaman hazır giyim olmaz. Hazır giyim, dünya trendlerinden koptuğu ve satış yapamadığı zaman tekstil firmaları kime mal satabilir. Hazır giyimcinin mücadelesi, dünyadan kopmamak için. Dünyadaki müşterisine istediğini vermek için malını nereden gerekiyorsa oradan alır.
Şu anda kriz yaşan Rusya'da gelecek görüyor musunuz?
- Üreticilerin büyük bölümü yurt dışında Made in Turkey etiketini kullanamıyor. Dericiler Türk markasıyla malını satamıyor. Hepsi İtalyan markasıyla satış yapıyor. Rusya'daki alıcı, kalitesine rağmen malın Türkiye'de üretildiğini bilirse almıyor. Türk Malı imajını değiştirmek için güçlerimizi birleştirmemiz gerekiyor.
SÜLEYMAN ORAKÇIOĞLU
Orka Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, 1957 Elazığ doğumlu. Erzurum Atatürk Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Orakçıoğlu, İstanbul Üniversitesi İşletme İktisadı Enstitüsü'nde yüksek lisans yaptı. Tasarımcı kardeşi Haldun Orakçıoğlu ile birlikte Damat ve Tween markalarının yaratıcısı. İstanbul Tekstil ve Konfeksiyon İHracatçıları Birliği (İTKİB) Yönetim Kurulu Üyesi olan Orakçıoğlu, aynı zamanda İstanbul Ticaret Odası, İstanbul Sanayi Odası, Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği Üyesi.
Kumaş toplarını 7 kat yukarı sırtında taşıdı
Siz kendi markalarınızı nasıl yarattınız?
- 20 yıl önce sırtımda kumaş taşıdım. Kırk top kumaşı, 7 kat yukarı tek başıma çıkardım. 1990'lı yıllardan sonra artık yaptığımız işe vizyon katmak gerektiğini gördük.
Başka hangi ülkelerde mağaza açacaksınız?
- Şu anda 18 mağazamız var. İki yıl içinde 30 mağazaya ulaşacağız. New York, Paris ve Milano'da hedef şehirlerimiz. 1999'da Moskova, Amsterdam, Hamburg, Londra, Budapeşte veya Viyana şehirlerinin en az üçünde kendi mağazamızı noktamızı açacağız.
Yeni markalarınız olacak mı?
- Damat, Tween ve Orka markalarımızın yanısıra yeni markalar da tasarlıyoruz. DDD adını verdiğimiz marka iki yıl içinde hazır olacak. Option markasının da, Çarşı mağazalarının hedef kitlesine ulaşabilecek bir isim olmasını istiyoruz. Option mağazalarında önce seri sonu ürünlerimizi satacağız. Daha sonra Option'ı büyük mağaza zincirine dönüştüreceğiz.
Paylaş