Paylaş
Finansal kiralamayla 380 trilyonluk yatırım yapıldı
Türk finans sektörünün geç tanıştığı finansal kiralama (leasing) sayesinde 1997 yılında 1.5 milyar dolarlık (380 trilyon lira) yatırıma finansman sağlandı. Sektörün her yıl yüzde 15-20 oranında büyüdüğünü belirten Dış Leasing Genel Müdürü Pelin Lokmanhekim, leasing'in geleceğinden çok umutlu.
SON yıllarda yatırımlarını finansal kiralama (leasing) yoluyla gerçekleştiren şirketlerin sayısı hızla artıyor. Türkiye'de geçtiğimiz yıl boyunca finansal kiralama yoluyla 1.5 milyar dolarlık, yani 380 trilyon liralık yatırım gerçekleştirildi.
Sektörün her yıl yüzde 15-20 oranında büyüdüğünü belirten Dış Leasing Genel Müdürü Pelin Lokmanhekim, leasing'in geleceğinden çok umutlu. Avrupa ve ABD'de yatırımların yüzde 25-30'unun leasingle finanse edildiğine dikkat çeken Lokmanhekim, bu rakamın Türkiye'de yüzde 7-8'lerde kaldığına işaret ediyor. Önümüzdeki yıllarda sektördeki ilk beş firma arasına girmeyi hedefleyen Dış Leasing Genel Müdürü Pelin Lokmanhekim'le finansal kiralama üzerine sohbet ettik.
Neden leasing sektörünü seçtiniz?
- Mezun olduktan sonra bir dış ticaret şirketine girdim. Ama beklediğimi bulamadım. O sırada Vakıf Leasing yeni kuruluyordu, yeni bir sektör olması hoşuma gitti.
Dış Leasing'e geçtikten sonra neler yaptınız?
- Yeniden yapılandık, kadroyu yeniden kurduk, sermaye yapımızı güçlendirdik, bilgi işlem sistemini yeniledik. 1997, bizim için bir geçiş yılı oldu. 1998 için büyük hedeflerimiz var. Amacımız, sağlıklı ve düzgün büyümek.
Geçen yıl ne kadarlık işlem yaptınız? 98 yılsonu hedefiniz nedir?
- Yılın ilk yarısını yeniden yapılanmayla geçirdik, sonraki altı aylık dönemde 22 milyon dolarlık işlem hacmine ulaştık. Bu yıl sonunda 50 milyon dolarlık işlem hacmi bekliyoruz. Henüz işin başındayız ama bundan sonraki amacımız en kısa sürede sektördeki ilk beş arasına girmek. Müşterilerimizin danışman şirketi olmayı amaçlıyoruz. Leasing, müşterimiz için avantajlı değilse ona banka kredisi almasını da önerebiliriz. Müşteriyi doğru yönlendirmek uzun vadede çok avantajlı.
Müşterileriniz hangi sektörlerde yoğunlaşıyor?
- Riski dağıtmak istediğimiz için hiçbir sektörde yüzde 15'ten fazla olmak istemiyoruz. Amacımız, her sektörde belli bir oranda pay sahibi olmak. Ama en çok talep tekstil, turizm, inşaat ve gıda sektöründen. Müşterilerimiz genellikle büyük şehirlerdeki orta ve küçük ölçekli firmalar, yani KOBİ'ler. KOBİ'lerle yola çıkmak ve onlar büyürken büyümek istiyoruz.
Leasing, firmalara ne gibi avantajlar sağlıyor?
- Yatırıma karar veren firmalar özkaynağını kullanabilir, banka kredisi alabilir ya da leasingle yatırım yapabilir. Kiracımız, bize her ay belirli bir kira ödeyerek, dört yıl sonunda o mala sahip oluyor. Leasingle yatırım , şirketlere nakit ve ödeme kolaylığı sağlıyor, satın alma gücünü artırıyor. Bir takım vergi avantajları da var.
Sektörde geçen yıl ne kadarlık işlem yapıldı?
- 1996 yılında 1.3 milyar dolarlık işlem hacmi gerçekleştirdi. 1997 yılında ise 1.5 milyar dolar civarında.
Leasing Türkiye'de istenilen düzeyde mi?
- Sektör her yıl reel olarak yüzde 15-20 büyüyor, ama dünyaya bakarsanız istediğimiz yere henüz gelemedi. Türkiye'de toplam yatırımların yüzde 7-8'i leasingle finanse ediliyor. ABD ve Avrupa'da bu oranın yüzde 25-30'lara çıktığını görüyoruz. Bu da Türkiye'de leasing sektörünün büyüme potansiyeli olduğunu gösteriyor. Bundan sonra sektör daha hızlı büyüyecektir.
Sektörde kaynak sorunu var sanıyorum.
- Evet uzun vadeli kaynak bulma sorunu var. Türkiye’deki olumsuz ekonomik koşullar, siyasi istikrarsızlık, bizi de diğer şirketler gibi etkiliyor.
PELİN LOKMANHEKİM
DIŞ Leasing Genel Müdürü Pelin Lokmanhekim, 1963 Ankara doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Fakültesi Mezunu. İş hayatına, 1987 yılında Enka Pazarlama'da pazarlama yetkilisi olarak başladı. Bir yıl sonra Vakıf Leasing'e pazarlama yetkilisi olarak geçti. 1992-1997 yılları arasında Rant Leasing'de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yaptı. Mayıs 1997'de ise Dış Ticaret Finansal Kiralama'ya (Dış Leasing) Genel Müdür oldu.
Sektörü kadınlar tanıttı
Kadın yöneticilerin finans sektöründe yoğunlaşmasını neye bağlıyorsunuz?
- Hiçbir zaman kadın-erkek ayrımını hissetmedim. Belki finans sektörünün özelliği bu. Üretim ve sanayiye göre insan kaynağı olarak daha ileride. Bir de leasing, factoring gibi sektörler Türkiye için yeni. Kadınlar riski göze alıp bu sektöre girdi ve daha kolay ilerledi. Şirkete ilk girdiğim yıllarda, önce müşterilerimize leasingin ne olduğunu anlatıyorduk. Ama artık leasing tanınıyor ve bunu da bir ölçüde kadınlar üstlendi.
Paylaş