Nurten konukları

Nurten ERK

Başer, İsmail Emen'le yatırım atağına kalkacak

Yıllardır bankacılık sektöründe üst düzey yöneticilik yapan İsmail Emen, yeni yılla birlikte Başer Holding'e Genel Koordinatör oldu. Emen, aile şirketi olan Başer'i bir yandan kurumsallaştıracak, diğer taraftan da yatırımlarını koordine edecek. Emen, grubun 1998'de 750 milyon dolar ciro hedeflediğini söyledi.

UZUN yıllar kamu ve özel sektörde bankacılık yapan İsmail Emen, artık Başer Holding'i 2000'li yıllarda rekabete hazırlıyor. Yılbaşından itibaren Başer Holding Genel Koordinatörlüğü'nü üstlenen İsmail Emen, grubun kurumsallaşma çalışmalarının yanısıra, yeni yatırımlarına da yön verecek. Her ne kadar bankacılıktan ayrılsa da, bu sektörden kopmaya niyetli görünmüyor. Emen'e göre Başer Grubu'nun önümüzdeki yıllarda mutlaka bir yatırım bankası olacak. Grup, ayrıca Türkmenistan ve Kazakistan'da deterjan üretmeyi planlıyor. Bugüne kadar ihracata dönük zeytinyağı üreten Başer, iç pazara da girmeye hazırlanıyor. Hazır ve dondurulmuş gıdaya da sıcak bakıyor. 34 yıllık tecrübesini daha aktif olarak kullanabileceği bir görevi üstlenmenin heyecanı içindeki İsmail Emen'le, kamudaki günlerinin yanısıra Başer Holding'deki hedeflerini konuştuk.

Kamu ile özel sektör arasında neden gidiş gelişler yaşadınız?

- Maliye Bakanlığı'nın bursuyla okuduğum için kendimi her zaman devlete borçlu hissettim. Özel sektöre geçtikten yıllar sonra Rahmetli Turgut Özal çağırdığında hiç düşünmeden 1989'da T. Kalkınma Bankası'na gittim. 1988 başında Yusuf Bozkurt Özal da bana İMKB Başkanlığı'nı teklif etti. O tarihte, ‘Bu konuları biliyorum, ama bir mesajım yok. Bir banka genel müdürlüğü olsa, mesajım var’ diye kabul etmedim. Sonra TKB'ye gittim.

Kamuda çalışmanın avantajları oldu mu?

- Her yöneticinin devleti tanımasında çok büyük fayda var. Rahmetli Özal'ın Cumhurbaşkanlığı döneminde TKB'deydim. Özal döneminde Köşk'te ekonomi bürokrasisinin sabah 10'da başlayıp akşam 5'te biten toplantıları hayatımın ekonomi dersleridir.

Başer'e geçmenizde neler etkili oldu?

- 34 yıllık meslek hayatımda, çeşitli konularda etkin görevler üstlenmek bana tecrübe kazandırdı. Ama bir yerde tükendiğinizi ve artık yapacak başka şeyiniz kalmadığını hissedersiniz. Siz gidersiniz, başkası gelir. Kuruma da değişik bir bakış kazandırır.

Başer Grubu'nda neler yapacaksınız?

- Değişen koşullar, rekabet gibi unsurlar, Başer'in de aile şirketinin ötesine geçmesini gerektiriyor. Uzun vadede kârlı olabilecek ve rekabet edebilecek ürünler üzerine gitmek istiyoruz. Yeniden yapılanma ve kurumsallaşma konusunda da McKinsey'den danışmanlık alıyoruz.

Kimya ve plastikteki yeni projeler neler?

- Türk Cumhuriyetleri'nde özellikle Kazakistan ve Türkmenistan'da deterjan üreteceğiz. Bu ülkeler için özel olarak yaratılan Gala ve Alfa ile pazarda kuvvetliyiz. İç pazarda ise yakında kendi markalarımızın yanında, market markalarını da üreteceğiz. Başer Plastik ise yoğurt kapları, deterjan kutuları üretiyor. Petkim'de üretilen polystrene, 25 milyon dolarlık yatırımla biz de Yumurtalık'ta imal edeceğiz.

Gıdada grubun yelpazesi genişleyecek mi?

- Zeytinyağı üretimimiz şimdilik ihracata dönük. Dökme zeytinyağını İtalyanlar'a verip onların markasıyla Amerika'ya girmeyi planlıyoruz. Gerekli alt yapıyı kurar kurmaz zeytinyağında iç pazara da gireceğiz. Yakında paketlenmiş ve dondurulmuş gıda yatırımlarına girmeyi planlıyoruz. Bunlar iki yıl içinde gündeme gelecek.

Başer, Güney Sanayi'yi aldıktan sonra ne kadarlık yatırım yaptı?

- Güney Sanayi, Avrupa'nın ilk on firması içinde. 200 milyon dolar ciro, 90 milyon dolar ihracat hedefi var. Güney Sanayi'de böl-yönet metodunu uyguluyoruz. 97'de 12 milyon dolarlık yatırım yapıldı. 13 milyon dolar da bu yıl için planlandı.

Grubun 98 ciro hedefi?

- 1998’de 665 milyon dolarlık bir ciro hedefi var. Ama ben 750 milyon doların altına düşeceğine inanmıyorum.

Yatırım bankası kurmak istiyoruz

Grubun gündeminde banka sahibi olmak var mı?

- Evet, bir yatırım bankası kurmayı istiyoruz. Beş yıllık bir plan içinde gündeme getirmeyi hedefliyoruz. İhalelerde tabelaya 65-70 milyon dolar vermek fizibil değil. Belki ileride izin alabiliriz.

Size göre Türk bankacılığı hangi noktada?

- Fransa'dan, İspanya'dan, Portekiz'den daha iyi. Almanya ve İngiltere gibi ülkeler hariç, Türk bankacılığı AB içinde diğer ülkelerin bankalarıyla rekabet edebilir. Bu noktayı on yılda yakaladık. Ancak Türkiye 70 bankayı besleyecek düzeyde değil. İleride inşallah AB'ye gireceğiz. AB normlarını yakalayabilmek ve rekabet edebilmek için Türk bankacılığının belirli büyüklüklere ulaşması ve kendi içinde disipline olması lazım. Önümüzdeki beş yılda şartlar, bankaları birleşmeye zorlayacak.

Sabancı ‘hisselerimi satmam’ demişti ama...

Borsaya nasıl bakıyorsunuz?

- İMKB bana göre fevkalede iyi bir ivme kazandı. Borsanın ilk yıllarında Sakıp Sabancı ve Rahmi Koç'u da ziyaret etmiştim. Sabancı ve Koç’a 'Meydanı fırsatçılara değil, büyüklere açmamız lazım' demiştim. Hiç unutmam Sabancı bana, ‘Ben dişimle tırnağımla bu noktalara geldim. Bu paralara, bu hisse senetlerini satmam’ demişti. Ama zaman Sabancı'ya da bazı şeyleri öğretti.

---