Paylaş
Yüzyılın en büyük deprem felaketini yaşayan Türkiye'de bir yandan binlerce insan hayatını yitirirken, diğer yandan geride kalanların yaralarının sarılmasına çalışılıyor. Bu yaralar, devletin olduğu kadar dünyanın ve Türkiye'nin dört bir yanından yağan yardımlarla sarılacak. Bunlar işin insani boyutu... Bir de ekonomik boyutu var... Bundan sonrası da önemli. Geride kalan insanlarımızın hayatını yeniden kurabilmesi, şehirlerin yeniden inşası için büyük paralara ihtiyaç var. İşte bu noktada devlet gelirleri yetmiyor. Maliye Bakanlığı, deprem zararlarının karşılanabilmesi için Ulusal Dayanışma Vergisi hazırlığında...
Ernst & Young, Denver Yeminli Mali Müşavirlik sorumlu ortağı ve Vergi Hizmetleri Bölüm Başkanı Dr. Mehmet Şafak, devletin artık deprem şokunu üzerinden atarak bir an önce vergilerle ilgili gereken önlemleri alması gerektiğine işaret ediyor. Dr. Mehmet Şafak ile deprem bölgesindeki işletmelerin ve depremzedelere yardım yapan şirketlerin bundan sonraki vergi yükümlülüklerini konuştuk.
Deprem bölgesindeki vergi mükelleflerinin her türlü vergisi silindi... Bu durum ne kadar sürer?
- Vergi kanunları ile mükellef ve sorumlulara çeşitli görevler yüklenmiştir. Bunların yerine getirilmemesi veya geç getirilmesi halinde mükellefler kanunda belirtilen yaptırımlarla karşılaşırlar. Mücbir sebep dediğimiz deprem, su baskını gibi hallerde Vergi Usul Kanunu'nun 13 ve 15'inci maddeleri devreye girer. Mükelleflerin yükümlülükleriyle ilgili süreleri durdurur. KDV, Gelir Vergisi ve Kurumlar Vergisi beyannamelerinin verilmesi, bildirim ve ödemelerin mükelleflere yüklediği hertürlü yükümlülük ortadan kalkar. Mücbir sebep devam ettiği sürece bu sürelerin işlemesi durur. Emlak vergileri gibi vergiler ise zaten ortadan kalkıyor. Deprem genel bir afet... Maliye Bakanlığı deprem gibi mücbir sebebin var olduğu Adapazarı, İzmit, Yalova ve Bursa'da bütün mali ödevleri zaten durdurdu. Eskişehir ve İstanbul gibi kısmen etkilenen illerde ise mücbir sebebin varlığını mükelleflerin ispat etmesi gerekiyor. Deprem bölgesindeki varlığının üçte birini kaybeden mükellefler, o yıla ait gelir veya kurumlar vergisinin terkinini, yani borcunun silinmesini isteyebilir. Arazi vergisinde de toplam mahsul değerinin üçte birinin kaybı halinde mükellefin vergisi siliniyor. Türk ekonomisinin yüzde 35'ini oluşturan deprem bölgesindeki tesislerin büyük bölümü depremden zarar gördü. Maddi olarak fazla zarar görmeden üretime devam edebilenler ise depremin şokunda...
Deprem bölgesine günlerdir bağış yapan şirketler, bu bağışların ne kadarını vergiden düşebiliyorlar?
- Deprem bölgesindeki vergi mükelleflerinin her türlü vergisi terkin edilirken, yani silinirken, depremzedelere yapılan bağışların da tamamı vergiden muaf tutuluyor. Normal koşullarda şirketler ticari kazançlarının yüzde 5'ini geçmeyen yardım ve bağışları gider olarak yazabiliyordu. Şirketlerin yaptıkları bağışları vergiden düşebilmeleri için bağışların karşılığında makbuz almaları gerekyor.
Maliye Bakanlığı'nın deprem sonrasında uygulamaya koymaya hazırlandığı tedbirlerin vergi gelirlerine katkısı ne olur?
- Deprem çok yaygın bir felaket oldu. Savaş olsaydı da bundan daha fazla tahribat göremezdik. Bu yüzden savaştaymışız gibi tedbir alınması gerekiyor. Bu kadar büyük hasarın devlet geliriyle karşılanmasına imkan yok. Bunun için ek vergiler gerekiyor. Çünkü felaketin ekonomik boyutu çok büyük. Bunun kamunun şu andaki geliri ve bağışlarla karşılanabilmesi mümkün görünmüyor. Yapılması düşünülen tedbirlerin başında yıllık geliri 15 milyar lirayı aşan ücretlilerden ek vergi alınması geliyor. Bu gelire sahip olanların oranı genel içinde yüzde 10-15'i geçmez. Bu yüzden asgari ücret hariç bütün çalışanlardan ek vergi alınmalı. Gelir ve Kurumlar Vergisi oranları ile damga vergisinden taşıt vergisine kadar bütün vergiler artırılacak. Vergi artışları yapılırken bölgedeki işletmelerin büyük zarar gördüğü unutulmamalı. Çünkü deprem bölgesinden bugüne kadar alınan bütün vergiler silinecek.
ERNST & YOUNG, Denver Yeminli Mali Müşavirlik ortağı Dr. Mehmet Şafak, ‘‘Deprem bölgesindeki varlığının üçte birini kaybeden mükellefler, o yıla ait gelir veya kurumlar vergisi borcunun silinmesini isteyebilir’’ dedi.
DR.MEHMET ŞAFAK
Ernst & Young, Denver Yeminli Mali Müşavirlik sorumlu ortağı ve Vergi Hizmetleri Bölüm Başkanı Dr. Mehmet Şafak, 1950 İçel doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat ve Maliye Bölümü mezunu. İktisat doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yaptı. 1975 yılında hesap uzmanı olan Şafak, Fransa'da bir yıl KDV üzerinde çalıştı. 1984 yılında Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürlüğü Daire Başkanı ve Hesap Uzmanları Kurulu'nda Baş Hesap Uzmanı oldu. 23 yıl kamuda hizmet veren Dr. Şafak, Ernst & Young'a 1995 yılında vergi bölümünde sorumlu ortak olarak katıldı.
Paylaş