Paylaş
Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak, Doğu'ya yapılacak yatırımların terörü önleyeceğini şu örnekle açıkladı: ‘‘Lice'ye mermer fabrikasını kurdum. Dağdan inip, bu fabrikada işe girdiler. PKK orayı basacaktı. İşçiler silahlandı, ‘hepinizi öldürürüz' dedi, yanaşmadılar.’’
Diyarbakır’ın Lice ilçesinde geçen yıl kurduğu mermer fabrikasının ilçedeki göçü durdurduğunu ve nüfusu artırdığını söyleyen Toprak Holding'in patronu Halis Toprak, sıvı yağ ve küspe fabrikasını da memleketinde kuruyor. Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde istihdam yaratmanın göçü ve terörü önlediğine dikkat çeken Halis Ağa, bu konuda şu örneği veriyor:
‘‘Lice'deki mermer fabrikasında istihdam yaratıyoruz. Dağdan oraya geldiler, işe girdiler. Bizim mermer fabrikasını basacakları söylendi. Orada çalışan adamların hepsi silahlandılar, PKK'cıya dediler ki yanaşırsan onların hepsini öldürürüz, burası bizim ekmek fabrikamız. Bu olay fabrika yeni açıldığında yaşandı.’’
Halis Ağa, memleketi Lice'de teknik eğitim merkezi ve bir de acil yardım hastanesi kurmak istiyor. Krize rağmen 98'i 3 milyar dolarlık ciro ile kapatan Toprak Holding'in patronu Halis Toprak, 99'da da 600 milyon dolarlık yatırıma başlıyor. Diyarbakırlı sanayici Halis Toprak ile terörden siyasete, 98'de yaşanan krizden yeni yatırımlara, sosyal güvenlik sorunudan bankacılığa birçok konuda sohbet ettik.
Doğu ve Güney Doğu'da sorunların çözümü için neler yapılmalı?
- Doğu ve Güneydoğu vakası ülkemiz açısında hayati öneme sahip. Benim kanaatime göre bunun çözümü iş bulmadan geçer. Adam iş bulursa kendi yerinde kalır, göç başlamaz, kötü yola sapmaz. Lice'de kurduğumuz mermer fabrikası bir yıl önce devreye girdi. Bu ay 400 bin dolarlık ihracat yapacağız. Allahın toprağını alıyoruz, mermer yapıyoruz, Amerika'ya, Tayvan'a satıyoruz. Döviz getiriyoruz, istihdam yaratıyoruz. Dağdan oraya geldiler, işe girdiler. Başımdan bir hikaye geçti. Bizim fabrikayı basacaktı PKK'lılar. Orada çalışan adamların hepsi silahlandı ve buraya yanaşanların hepsini öldürürüz dediler. Bu olay fabrika yeni açıldığında yaşandı. Şunu demek istiyorum. 1947'de ben Lice'den ayrıldım. İstanbul nüfusu 9 milyona çıktı, Lice nüfusu 10 bin 400'den 2 bin 400'e düştü. Göç yüzünden. Bizim fabrika kurulduktan sonra Lice'nin nüfusu 4 bin 500'e çıktı. Mermer ocakları ile 290 çalışanımız var Lice'de. Adana'da hemşerilerimiz, akrabalarımız vardı. Mermer fabrikasını açınca geri döndüler Lice'ye. Bölgenin kalkınması için öncelikle eğitime ve güvenliğe ağırlık verilmeli.
Neden memleketinize yatırımda bu kadar geç kaldınız?
- Doğrudur, tam manasıyla ekipleşmeden oraya gidemezdik. Yeni adam aldığın zaman orada şartlar çok değişik, kabul etmiyorlar. Lice'deki mermer fabrikamız şu anda çalışıyor, çünkü elimizde ekip var. Nerede, ne yapacağımızı biliyoruz. Bir de kimse gitmiyor, sen gittiğin zaman kendi müessesen içinde bile tepki alıyorsun, o kadar kolay değil karar vermek. Ülkenin akıllısı sen misin derler. Sadece bizimle olmuyor, devlet de fonu kurmalı, bu göçü durdurmalı. Devlet, Doğu ve Güneydoğu Fonu oluşturmalı. Bunu çarçur etmemek için 100 milyon doların üzerinde yatırım yapana müesseselere bu fondan destek çıkmalı.
Lice'de başka yatırımlarınız olacak mı?
- Haziran ayında bir yağ, bir de küspe fabrikasının temelini Allah nasip ederse atacağız. Zannederim 1000 kişi çalıştırırız bu fabrikalarda. Sosyal tesisler, teknik lise ve bir de ilk yardım hastanesi kuracağız. Orada hiçbirşey yok. Hanım doğum yapıyor, Diyarbakır'a yetişene kadar kan kaybından yolda ölüyor. Anarşi de var, yaralı Diyarbakır'a gidene kadar yolda ölüyor.
Bu yatırımlar için ne kadar kaynak ayıracaksınız ?
- Yatırım tutarı ilk etapta 15 milyon doları bulur. Mermer gibi yağın da hammaddesi pamuk orada çok yetişiyor. Yağ fabrikaları için hammadde çok önemli. Pazarlama işi de kolay. Doğu ve Güneydoğu'nun nüfusu takriben 20 milyon. Bu yağı o bölgede satmayı planlıyoruz.
APO'nun yakalanması yatırım kararlarınızı hızlandırdı mı?
- Gittiğimiz zaman göl bulanıktı, ne olacağı belli değildi, ama bugün yüzde 80 sıkıntı kalmamıştır, Allahımıza şükür. Altyapıda sorunlar var tabii, elektriğe bir trafo bulup da koyamadık. Yatırım dediğin zaman dünyanın her yerinde devlet hiç olmazsa altyapıya yapıyor.
Toprak Holding 98 krizinden etkilendi mi?
- Bugün Allah'a şükür bir tek işçimizi çıkarmadık. Hatta mesai verip bayramda da çalıştırdık. Yatırımlarımızda da bir duraklama sözkonusu değil. Maden tesislerimiz, temizlik kağıdı, kadın bağı, çocuk bezi, polyester, akrilik fabrikalarında tevsi yatırımları sürüyor. Kapasite artırıyoruz.
Fazla etkilenmemenizi neye bağlıyorsunuz?
- Mal grubumuz çok değişik. Temizlik kağıdı , defter kağıdı, kuşe kağıt, duvar, yer karosu, sıhhi tesisat, radyatör, küvet, otomotiv yedek parçaları, bardak, cam ürünler, madenler... Çok etkilendik tabii, etkilenmedik değiliz, ama mal grubumuz çok dağınık olduğu için birbirini dengeledi. Dört sektör gerçekten krizde Türkiye'de: Deri, tekstil, inşaat ve otomotiv. Toprak olarak deri hariç üçünde varız. Devlettten tek bir şey istiyoruz. Eğer bir yardım sözkonusuysa, bu dört sektörü birlikte değerlendirin. Birine yardım edip üçünü bırakmak yanlış.
Bu yıl gıdanın yanısıra turizmdeki planlarınız nedir?
- Evet, turizme yeni girdik. Antalya Kale içinde turistik bir cafe açtık. Aklımızda 15 otel kurmak var. Bunların birini Sarıkamış'ta, birini İstanbul'da yapacağız. Doğu ve Anadolu ağırlıklı olacak. Aralarında beş yıldızlı olan da olacak. Turizm için yılda bir 50 milyon dolar gider. Sarıkamış'taki otelimiz 25 milyon dolara çıkacak.
HALİS TOPRAK
Toprak Holding Yönetim Kurulu Başkanı Halis Toprak, 1938 Diyarbakır doğumlu. 1955 yılına kadar Diyarbakır'da yaşayan Toprak, daha sonra İstanbul'a geldi. 1960-77 yılları arasında Adana'da yaşadı. 1977 yılında Toprak İnşaatı kurdu. Özellikle o güne kadar tekel olan alanlara girerek büyüyen Toprak, bugün seramikten finans sektörüne, ilaçtan temizlik kağıdı, çocuk bezine uzanan geniş bir yelpazede üretim yapıyor. Halis Toprak, 1998 yılında Devlet Üstün Hizmet Madalyası ile ödüllendirildi.
İngiltere'de 150 milyon dolarlık yatırım
İngiltere'de yatırım yapmanız söz konusuydu.
- Temizlik kağıdı ve seramik tesisimizin temelini bu yıl içinde atacağız. Yaptığımız hesaba göre İngiltere'nin yılda 39 milyon metrekare seremik ihtiyacı var. Üretimi ise 9 milyon metrekare. 30 milyon metrekare ithalat yapıyor. Hammaddesi de İngiltere'de var zaten. İngiltere'nin yıllık temizlik kağıdı ihtiyacı 800 bin, üretimi 550 bin ton.
İngiltere'yi yatırımda başka ülkeler izleyecek mi?
- Meksika ve Polonya'yı da düşünüyoruz seramik üretimi için .
99'da ne kadarlık yatırım yapmayı öngörüyorsunuz?
- İngiltere'deki fabrikalar yaklaşık 150 milyon dolarlık bir yatırım olacak. 2000 yılında devreye girer. 99'da eski yatırımlar yürüyor, yenileri de eklenecek. Bu yıl içinde 600 milyon dolarlık başlanacak yeni yatırımımız var. Bir kısmı 99'da biter, bir kısmı kayar, ama başlanır. Kendi elektriğimizi zaten üretiyoruz dışarıya satmak için de enerji sektörüne girmek istiyoruz. Haberleşme de gündemimizde.
Toprak'ın 98 cirosu ne oldu, 99 hedefiniz?
- Geçen yılki ciromuz 3 milyar doları geçti, 99'da bu rakamı da aşarız.
Toprak'ta kızlar işbaşında
Sekiz kız, iki erkek çocuk babası olan Halis Ağa'nın çocuklarının 7'si bugün Toprak Grubu'nda yönetici koltuklarında oturuyor. Halis Ağa'nın en büyük kızı Ayla Toprak mart ayı başında Toprak Holding İcra Kurulu Başkanlığı'nı üstlendi. Yeşim Toprak, Turizm Grubu'nun Başkanı. Aysel Duruk İnşaat Grubu Başkanı, Ayfer Toprak İnşaat Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı, Şükran Toprak Dış Ticaret Genel Müdür Yardımcısı, Ahmet Toprak Dış Ticaret Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Sevgi Tunga da grubun bankasında çalışıyor. Toprak'ın iki oğlundan diğeri Mehmet Toprak halen Amerika'da, kızı Mine Toprak'da lisede okuyor. Kızlarından Aynur Dildar ise ev hanımlığını tercih etmiş.
Halis Bey, Toprak Hoding’te yönetim aileye geri mi dönüyor?
- Doğru. Toprak'ta bayramdan önce ayrılan İcra Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu'nun yerine Ayla Toprak geldi. Aile şirketi değiliz yine de, 39 genel müdürümüz var. Üst kademede eskiden sadece ben vardım, ama artık çocuklar büyüdü. Toprak Holding Yönetim Kurulu'ndaki yedi kişinin dördü aile, üçü profesyonel. Bu oranın değişmesini düşünmüyoruz. Adama iş değil, işe adam. Becerirlerse kalırlar, beceremezlerse çocuğum diye hiç gözyaşlarına bakmam. İşlerine hakim oldukları müddetçe onlar orada durur. Allah saklasın bu müsesse yalnız bizim değlil, binlerce insan ekmek yiyor. Yanlış yaparsa ayrılması lazım, ayrılmasa da ben ayırırım.
Paylaş