Paylaş
Aile mağazasını ayakta tutabilmede kazandığı deneyimleri verdiği konferanslarda aktaran Amerikalı Rick Segel, 3 Aralık'ta İstanbul'da ‘‘Çalışırken eğleniyor musunuz?’’ konferansı verecek. Segel, ‘‘Başarı, çalışırken eğlenmeyi başarabilen, müşterilerini sürekli şaşırtabilen mağaza ve şirketlerin olacak’’ dedi.
ABD'li eğitim danışmanı Rick Segel, 52 yaşında ve ABD'de Hawthorn Üniversite'nden mezun. 25 yıllık iş deneyimini eğitimlere dönüştüren Segel, ABD'de konuşmacıların aldığı en yüksek paye gösterilen CSP (Certified Speaking Professional) ünvanını kazanan sayılı isimler arasında yer alıyor. Segel, ABD'nin birçok eyaletinde, Kanada, Güney Amerika ve Avrupa ülkelerinde birçok şirkete eğitim veriyor ve danışmanlık hizmeti sunuyor. Segel'in eğitim hizmeti verdiği firmalar arasında Shell, Motiva, Texaco, Inc. Magazine, Sun Microsystems gibi isimler yer alıyor. Massachuusetts Perakendeciler Derneği Yönetim Kurulu Üyesi olan Segel, aynı zamanda Perakendeciler Danışma Kurulu'nun kurucu üyesi ve Mizah Enstitüsü'nün Öğretim Üyesi.
YILLAR önce zor durumdaki aile mağazasını ayakta tutabilmek için arayışlara giren Amerikalı Rick Segel, bugün 25 yıllık mağazacılık deneyimini ve bu yolda geliştirdiği taktikleri iş dünyasıyla paylaşıyor. Bugün ABD'nin sayılı eğitim danışmanı ve konuşmacıları arasında gösterilen Rick Segel'e göre gelecekte başarı, çalışırken eğlenmeyi başarabilen ve müşterilerini sürekli şaşırtabilen mağaza ve şirketlerin olacak. Eğlenerek öğrenme felsefesine inanan Segel, mizahı büyük bir ustalıkla eğitim tekniği olarak kullanmasıyla tanınıyor.
Segel, İstanbul'da 3 Aralık'ta ‘‘Çalışırken eğleniyor musunuz?’’ ve 6 Aralık'ta da ‘‘Müşterilere WOW dedirtmek ve tekrar gelmelerini sağlamak’’ başlıklı iki seminer gerçekleştirecek. Yürekli Eğitim ve Danışmanlık tarafından düzenlenen seminerler için Türkiye'ye ilk kez gelecek olan Rick Segel ile Boston'daki evinde görüştük.
Eğitim ve satış danışmanlığından önce neler yapıyordunuz?
- Üniversiteden mezun olduktan sonra, otomobil kiralama şirketi Hertz'de çalışmaya başladım. Mükemmel bir işti. O sırada babam hastalandı. Annem işimden bir süre ayrılıp aileme ait mağazanın başına geçmemi istedi. Bunu yapmak istemiyordum, ama mecburdum. Mağazamız Boston'un dışında kadın giysileri satan ufak bir yerdi. İşi devraldığım zaman çok parlak bir durumda değildik. Çevremizde büyük alışveriş merkezleri açılmıştı. Bir de mağazanın çevresini trafiğe kapattılar o dönemde. İşte o dönemde ayakta kalabilmek için bir şeyler yapmamız gerekiyordu ve müşterilere ‘‘WOW’’ dedirtebilmenin gücünü keşfettim.
Mağazanızı nasıl ayakta tutabildiniz?
- Wonderfull Oppurtinity to Win (WOW), yani ‘‘kazanmak için harika olanaklar yaratmak’’tır. Üstelik WOW, bir kişinin farklı bir şey gördüğünde söylediği şeydir. ‘‘İşte bu gerçekten çok farklı’’ dedikleri durumlarda ya da bir şeyi gerçekten sevdiklerinde kullandıkları bir kelimedir. Ben de mağazamızda başlayıp, hedefimizi müşterilerimize WOW dedirtmek olarak belirledim. Bunun anlamı herzaman kendimizi yenilememiz gerektiği ve hedef çıtamızın devamlı yükselmesi demekti. Herkese bizim mağazamıza gelin demektense, kendimize özel bir müşteri portföyü hazırladık. Güzel bir veri tabanı oluşturduk. Müşterilerimizin sevdiği renkleri, çocuklarının yaşları gibi detayları öğrendik. Gelirlerimizde ciddi bir artış sağladık.
Peki eğitim konuşmalarına nasıl başladınız?
- 1991 yılında Kaliforniya'daki bir fuarda, organizasyondan biriyle tanıştım. Fuarda bir konuşma yapmak istediğimi söyledim. O da sadece satış ağırlıklı değil, hikaye dolu bir konuşma yapmamı istedi. Ben de çıktım bir konuşma yaptım insanlar gülmeye başladı. Ertesi gün, fuar müdüründen telefon aldım. Benimle konuşmak istiyordu, endişelendim. Özür dilemeye hazırlanıyordum ki, müdür bana heyecanla, ‘‘Şu formlara bir bak! Fuardaki tüm konuşmacılardan daha yüksek puan almışsın. Bunu bir yaşam biçimi haline döndürebilirsin, sadece dün konuştuğun gibi konuş yeter’’ dedi. O günden itibaren eğitim ve danışmanlık konusunda yoğunlaştım.
İş hayatında insan ve eğlence faktörünün önemini nasıl anladınız?
- Bir gün eşim seyahat acentamızla çalışmaktan mutlu olup olmadığımı sordu. Ben de ‘‘Onunla çalışmak çok eğlenceli’’ dedim. Eşim de bana eğlencenin beraber çalışmakla ne ilgisi olduğunu sordu. Düşündüm. Neden onunla iş yapıyordum? Fiyatları mı çok iyiydi? | Hayır. Servisi mi iyiydi? Başka bir yerden alacağım servisten çok farklı değildi. Onunla çalışmamın tek sebebi eğlenceli biri olmasıydı. İnsanlar kesinlikle kendilerini rahat hissettikleri kişi ve kurumlarla çalışmayı tercih ediyorlar. Eğlenceli olan mağazalar her zaman başarılı olur. İş yerinde hareket yoksa, stres çok fazla ise motivasyon ve buna bağlı olarak satışlar da düşer. |
Paylaş