Paylaş
Zorlu: Sanayicinin sırtından inin artık
Krize rağmen 2001 yılı için 1.1 milyar dolarlık ihracat ve 2.3 milyar dolarlık ciro hedefini koruyan Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, ‘‘Devlet artık sanayicinin sırtından inmeli. Devlet üreten reel sektöre yardımcı olmuyor, bari artık ayak bağı olmasın’’ dedi.
Geçtiğimiz günlerde Güneydoğu'daki ilk yatırımını devreye sokan Ahmet Nazif Zorlu, devletin artık sanayicinin sırtından inmesi gerektiğini söyledi. Devletin reel sektörü gözardı ettiğini öne süren Zorlu, ‘‘Reel sektörün olmadığı yerde ihracat, istihdam, üretim, vergi de olmaz’’ dedi.
Krize rağmen 2001 yılı için 1.1 milyar dolarlık ihracat ve 2.3 milyar dolarlık ciro hedefini koruyan Zorlu, özellikle Güneydoğu'daki yatırımlarına adım adım devam etmeye kararlı.
1996-2001 döneminde yaklaşık 900 milyon dolarlık yatırım yaptıklarına dikkat çeken Ahmet Zorlu, ihracat ağırlıklı bir grup olmaları sayesinde krizi ufak-tefek sıyrıklarla atlattıklarının altını çiziyor. Ahmet Zorlu ile krizin etkilerini ve daha neler yapılması gerektiğinin yanısıra grubun önümüzdeki yıllardaki hedeflerini de konuştuk.
* Reel sektörün bugünkü durumu nasıl?
- Reel sektör, ihracat, istihdam, üretim, vergi demek. Türkiye'nin genç nüfusuna işgücü yaratmamız lazım. Yetişmiş gençlerimiz yabancı ülkelere çalışmaya gitmeye başladı. Reel sektör bu ülkede gözardı edildi. ABD'deki fabrikada bizden iki yıl kira almayacaklar. 200 kişilik istihdam için koca Amerika bunları yaparken, kendi ülkemde 16 bin kişiyi istihdam ediyorum, bu istihdamı nasıl artırabilirsin diye kapımı çalan yok. Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Biz işgücü yaratalım, yatırım yapalım, istihdam yaratalım diye çabalarken, devlet bize hiç yardımcı olmuyor. Başarılı olamadığı işlere, benden aldığı vergiyle, halktan topladığı vergiyle görev zararı yazıyor. Yardımcı olmuyorsunuz bari ayakbağı olmayın. Reel sektörün olmadığı yerde hiçbir şey olmaz. Yeter artık sırtımızdan inin. Reel sektörsüz finans, finanssız reel sektör olamaz. Ama reel sektör unutuldu.
* Krizin aşılması yolunda yapılanlar yeterli mi?
- Krizin açtığı delik çok büyük. Bu delik nasıl kapatılacak? Olumlu şeyler var. 'Para geldi, herşey rahatladı' görüşüne katılmıyorum. Bu doğru değil. Kimse bu rahatlığa girmemeli. Tam bir tüketim toplumu olduk. 7'den 70'e artık herkesin idaresini bilmesi lazım. Ama ümitsiz olamayız. Beş yıl sonra Türkiye'yi iyi bir yerde görmek istiyorsak devlet de sanayici de herkes üzerine düşeni yapmalı. Eski alışkanlıklarımızı, kafa yapımızı değiştirmemiz lazım. Üretim desteklenmez ve yeni yatırımlar yapılmazsa işsizler ordusu büyüyecek.
* Daha neler yapılması gerekiyor?
- Biran önce finans sektörünün sorunu çözümlenmeli. Çünkü finans ve reel sektör aynı çizgide gider. Sanayici finans bulamaz, ithalatını yapamazsa malını nasıl ihrac edecek? Ben hem sanayiciyim, hem de bankam var. Ama bu iki sektör ikiz kardeş, bunlarsız ekonomi olamaz.
* Grubunuz krizden nasıl etkilendi?
- Krizden hiçkimse etkilenmedi diyemeyiz. Bİz ihracat ağırlıklı bir grubuz ama iç piyasaya da mal satıyoruz. Yine de biz bu felaketi ihracatımız sayesinde çok büyük yara almadan geçiriyoruz. Tabii ki kayıplarımız oldu. Bankamız kriz sırasında likit durumdaydı. Yoksa yüzde 6-7 bin faizle para kullananın ayakta durması mümkün değildi. O yüzden çok büyük avantajımız vardı. Etkilendik tabii ama ufak tefek sıyrıklarla atlattık. Grubumuzun ihracatçı olması bizi ayakta tutuyor.
* Krizde ne gibi önlemler aldınız mı?
- Biz 2.5 yıldır önlem alıyoruz. Üretimde verimliliği artırmaya dönük iyileştirmelerimizi zaten yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Son 2.5 yıldır biz kriz varmış gibi yaşıyorduk. 1998 yılının ikinci yarısında yaşanan Rusya krizinden sonra çok büyük önlemler aldık grubumuzda. Bugün bunların çok faydasını görüyoruz.
AHMET NAZİF ZORLU
Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu, 1946 Denizli Babadağ doğumlu. Çocukluğu babasının dokuma tezgahında geçen Zorlu, gençlik yıllarında ailesinin yardımıyla ilk mağazasını Trabzon'da açtı. 1968 yılında İstanbul'a geldi. Bir fabrikaya fason olarak emprime çarşaf ürettirdi. İlk dokuma fabrikasını Bursa'da kurdu. Zorlu bugün tekstil perde, brode, gipür ve ev tekstili konusunda dünyanın üçüncü, Avrupa'nın birinci en büyük endüstri tesislerine sahip. 90'ların başında Vestel'i ve Collar Holding'i satın alan Zorlu, şu anda Vestel'in Manisa'daki fabrikasında renkli TV, internet TV, monitör, PC, faks gibi elektronik araçlar ile beyaz eşya ürünleri üretiyor. Vestel, Türkiye'nin toplam ihracatının yüzde 70'ini Vestel gerçekleştiriyor. Zorlu, 1997 yılı mart ayında özelleştirilen Denizbank'ı bünyesine kattı.
Güçlenmek için dışa açıldık
* Son yıllarda yurtdışındaki yatırımlarınız neden daha hızlı artıyor?
- Biz yurtdısında yatırım meraklısı değiliz ama ülkemizdeki yatırımlarımızı güçlendirmek zorundayız. Globalleşen dünyaya entegre olmak zorundayız. Elektronikte ABD'de Silikon Vadisi'nde araştırma geliştirme şirketimiz var. İngiltere'de geçtiğimiz günlerde bir araştırma geliştirme firmasının yüzde 70'ini aldık. 2003 yılında interaktif ürünlere hazır olacağız. Bu yıl argeye daha da ağırlık vereceğiz. Fransa'da üç yıl önce aldığımız tekstil fabrikasında bugün 500 kişi çalışıyor. Güney Afrika'da ev tekstili üreten fabrikamız var. Biz oralara ihracat için bir köprü ayağı kurduk. ABD'de yeni devreye soktuğumuz ev tekstili fabrikamızda sadece dikim yapıyoruz. Dikilecek ürünleri Türkiye'de dokuyup baskısını yapıyoruz. Böylece hem o ülkede daha rahat pazar payı bulabiliyoruz, hem de depolama sorunu yaşamıyoruz.
* Meksika'da televizyon üretme projeniz hangi aşamada?
- Çalışmalarımız sürüyor. Meksika'da yerel bir üretim tesisine ortak olarak, iki yıl içinde bu ülkede 1 milyon televizyon üretmek istiyoruz.
* Televizyon üretimi için başka düşündüğünüz ülke var mı?
- Bir televizyon fabrikası kurmak o kadar basit değil. Çeşitli teklifler geliyor. Tabii rekabet açısından bazı şartlar bizi zorlarsa bunu hiç çekinmeden yaparız. Türkiye'den daha cazip koşullar bulursak uzak-yakın o ülkeye fabrika kurarız.
Paylaş