Paylaş
Fiba: Allah'tan sanayi sektöründe değiliz
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras, daha az hata yapan bankaların öne geçeceğini söyledi. Grubun sadece finans ve perakende sektöründe yoğunlaşmasının kriz sırasında büyük yararını gördüklerini belirten Ömer Aras, ‘‘Herhangi bir endüstriyel ve sanayi yatırımımızın olmaması bizim için çok büyük bir avantaj oldu. Büyük sanayi kuruluşlarını finanse etmek zorunda kalmadık’’ dedi.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras, Türk bankacılık sisteminin 2002 sonunda bugüne göre çok daha farklı olacağını ve daha az hata yapan bankaların öne geçeceğini söyledi. Grubun sadece finans ve perakende sektöründe yoğunlaşmasının kriz sırasında büyük yararını gördüklerini belirten Ömer Aras, ‘‘Herhangi bir endüstriyel ve sanayi yatırımımızın olmaması bizim için çok büyük bir avantaj oldu. Büyük sanayi kuruluşlarını finanse etmek zorunda kalmadık’’ dedi.
Fiba'nın 2001 yılında büyümesini biraz yavaşlatarak olsa da sürdüreceğini söyleyen Ömer Aras, ‘‘Grup bünyesindeki Gima Romanya'da yeni mağazalar açacak. Ukrayna'da da mağaza açmayı düşünüyoruz’’ diye konuştu. Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras ile krizi ve krize rağmen büyümeyi sürdürme kararı alan Fiba'nın 2001 beklentilerini konuştuk.
* Fiba Grubu krizden nasıl etkilendi?
- Fiba Grubu'nun faaliyetlerinin yüzde 40'ı yurtdışında olduğu için biz bu krizden negatif olarak daha az etkilendik. İkinci önemli özelliğimiz, grup olarak yatırımlarımız ve faaliyet alanlarımız çok dağınık değil. Sadece finans ve perakende sektöründeyiz. Bu iki sektör de müşteriye yönelik ve servis sektörleri. İkisi arasında çok büyük sinerjiler mevcut. Müşteri odaklı çalışmanın getirdiği bir takım avantajlar var. 2000 yılında gerek finansal sektörde, gerekse perakende sektöründe büyümemizi sürdürdük. 2000 yılını kapattığımızda 7 ülkede faaliyet gösterir hale geldik. 2001 şubat ayında başlayan krizden tüm bankacılık sektörü etkilendi. Finansbank olarak likiditemiz çok yüksek bir pozisyonda bu krize girdik. Tabii ki dövizin yükselmesi bankayı olumsuz yönde etkiledi. Ancak yüksek likidite sayesinde oluşan yüksek faizlerle bu kaybı telafi etme imkanı bulduk. Grubun herhangi bir endüstriyel ve sanayi yatırımının olmaması bizim için önemli bir faktör. Büyük yatırımları, büyük fabrikaları, büyük sanayi kuruluşlarını finanse etmiyoruz.
* 2001 için planlarınız ve beklentileriniz neler?
- 2001'de genel olarak büyümemizin yurtdışında daha hızlı, yurtiçinde ise daha yavaş olacağını düşünüyoruz. 2001 yılında şu an için yapabileceğimiz en önemli şey maliyetlerin kontrolü, yatırımların belli bir ölçüde kısıtlanması. Geçtiğimiz yıllarda teknolojiye büyük yatırım yaptık. Bunun tüm avantajlarını 2001'de alacağımızı düşünüyorduk. Hálá da öyle düşünüyoruz. Gerek perakende, gerekse bankacılık ve finans sektöründeki tüm hizmetlerimiz müşteriye yönelik ve çapraz satışa çok büyük imkan sağlayan yönlerde. Her iki sektörde de büyümeyi hedefliyoruz. 2001 yılı içinde büyümenin yurtdışı ağırlıklı olmasını öngörüyoruz. 2001 yılı, tüm reel sektör ve finans sektörü için zor bir yıl.
* Türk bankacılık sisteminin krizden sonrasını nasıl görüyorsunuz?
- 94 krizinden sonra Türk bankacılık sisteminde yer alan bankaların sıralaması değişti. Ama asıl büyük değişimi 2001 yılı sonunda göreceğimize inanıyorum. Daha az hata yapan bankalar öne geçmiş durumda. Bu 2001 yılında, hatta 2002'de daha net ortaya çıkacak. Bankacılık sektörünün 2002'nin sonunda bugüne göre çok daha farklı olacağına inanıyorum. Banka sayısı, ortaklık yapıları, yerli-yabancı banka oranının çok değişeceğine inanıyorum. Daha sağlıklı bir yapı oluşacak. Türk bankacılık sistemindeki kredi mekanizması, dünyada kabul edilmiş prensiplere göre çalışacak. Bankaların piyasadan elde ettiği Hazine bonosu, devlet tahvilinden elde ettiği kárlar yerine müşteriye dönük çalışma dönemine geçiyoruz.
* Yurtdışında finans sektöründe büyümeyi sürdürecek misiniz?
- Yurtdışındaki en büyük bankamız Hollanda'daki bankamız. Bu bankamız Avrupa Birliği içinde olduğu için, Hollanda'nın yanısıra Belçika ve Almanya'da şube açtı. Bu ülkelerde yeni şubeler açılabilir. Bunun dışında Avrupa'da Avrupa Birliği içinde başka bir ülkeye daha bir genişleme sözkonusu olabilir. Bir Türk bankası olarak bu ölçüde faaliyet gösterebilmek çok önemli.
* Yeni bir banka satın almanız ya da birleşmeler gündeme gelebilir mi?
- Daima çıkan fırsatları değerlendirebiliriz. 2001 yılının son döneminde ya da 2002'nin ilk yarısında bizim bankamız ya da diğer bankalar nezdinde birleşmeler büyümeler satın almalar gerçekleşebilir.
* Yabancı bankalar Türkiye'ye ne zaman gelir?
- Yabancı bankalar ikinci altı aylık dönemde Türkiye'ye daha ciddi bakacaklardır. Türkiye ihmal edilemez büyüklükte bir pazar. Bu nüfusu ve potansiyeli ile özellikle bireysel bankacılıkta çok önemli bir ülke. Ancak bu kadar yüksek enflasyon olan bir ülkede yabancı sermaye, yatırımı doğru bulmuyor. Çünkü nasıl hareket edeceğini hesaplayamıyor. Enflasyonun aşağı indiğini ve yapısal reformların yapıldığını gören yabancı bankalar mutlaka Türkiye'ye gelecek. Tahminim yabancı bankalar 2002'nin ortasına kadar Türkiye'de ciddi yatırım yapabilir.
* Büyük alışveriş merkezlerinin şehir dışına çıkarılması uygulamasını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Özellikle İstanbul gibi bir yerde şehir içinde çok fazla büyük marketin olmadığına inanıyorum. Nüfusu bu büyüklükte olan bir şehirde çok az sayıda süpermarket şehir içinde. Zaten şehir içinde otopark ve mağaza alanı büyük süpermarket kurulmasına imkan veren yer bulmak çok zor. Böyle bir uygulamanın ne faydası olacağı konusunda büyük tereddütler var. Büyük mağaza zincirleri tüketiciye yönelik hizmet kalitesi, ürün kalitesi ve vergi konusunda çok rasyonel çalışan şirketler. Böyle bir uygulamanın ekonomiye yarar sağlayacağını düşünmüyorum.
* Grubunuz 2000 yılını nasıl geçirmişti, 2001 ciro beklentiniz nedir?
- 2000 yılında perakende grubunda toplam ciromuz 420 milyon dolar oldu. Bunun 260 milyon doları Gima'dan geldi. Ciromuzun bu yıl yüzde 25 büyümesini bekliyoruz. Finansal grupta ise toplam aktiflerimiz 6.8 milyar. Bunun 2.8 milyar doları yurtdışında. Finans grubumuz da da 2001 de yüzde 15-20 büyüme bekliyoruz.
M&S'ı bağımlı müşterileri ayakta tuttu
* İthal ürünler satan Marks & Spencer krizden nasıl etkilendi?
- Marks & Spencer, ithalata dayalı bir firma. Yabancı malları Türkiye'de satan bir perakende zinciri olduğu için devalüasyondan olumsuz etkilendi. İster istemez ithal ürünlerin fiyatlarının yükselmesi sözkonusu. Ancak Marks & Spencer kendine özgü bir şirket. İç çamaşırı, ev giyimi, çocuk giyimi konusunda çok geniş ve bağımlı bir müşteri yapısı var. Biz bu müşteri yapısı sayesinde satışlarda geçen yıla göre adet bazında az da olsa bir düşüş gördük, ama krize rağmen tahminimizden daha iyi bir performans yakaladık.
Dr. ÖMER ARAS
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Aras, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi'nde İktisat Lisansı, Syracuse Üniversitesi, Syracuse New York'ta İş İdaresi Lisans üstü master ve iş idaresi doktorası yaptı. Üç yıl Ohio State Üniversitesi işletme bölümünde asistan profesör olarak öğretim üyeliği ve çeşitli kuruluşlara danışmanlık yaptı. 1984 yılında Türkiye'ye döndü. 1984-1987 arasında Citibank'ta Kredi Pazarlama Müdürü ve Kredi Komitesi Üyesi, 1987'de Yapı Kredi Bankası Menkul Kıymetler Merkezi Bölüm Başkanı olarak çalıştı. 1987 sonunda kuruluş döneminde Finansbank'a katıldı. İki yıl krediler, dış işlemler ve fon yönetiminden sorumlu genel müdür yardımcılığı, 6 yıl genel müdürlük yaptı. Aras, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı'nın yanısıra Fiba Holding'in tüm yurtdışı ve yurtiçi grup şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor.
Paylaş