Paylaş
AVRUPA Konut Yapımcıları ve İnşaatçıları Birliği (UECP) Başkanı Atila Şenol, Türk müteahhitlerin İstikrar Paktı kapsamındaki ülkelerde gerçekleştirilecek ve 100 milyar dolarları bulan projelerden yüzde 15-20 pay alabileceğini söyledi.
YURT dışındaki alacaklarını bir türlü tahsil edemeyen ve deprem sonrası uluslararası ihalelerde zorlanan Türk müteahhitleri, gözünü İstikrar Paktı kapsamındaki ülkelere dikti.
Avrupa Konut Yapımcıları ve İnşaatçıları Birliği (UECP) Başkanı Atila Şenol, Türk müteahhitlerin İstikrar Paktı kapsamındaki ülkelerde gerçekleştirilecek ve 100 milyar dolarları bulan projelerden yüzde 15-20 pay alabileceğini söyledi. Şenol, ‘‘Güney Doğu Avrupa ülkeleri, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Romanya'da birçok yeni altyapı projesi var. Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar Kalkınma Bankası ve Nato'nun bu ülkelerdeki projeleri için oluşturduğu ciddi bir fon sözkonusu’’ dedi.
UECP Başkanı ve Mesa Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol ile Türk müteahhitlerin uluslararası inşaat pazarındaki durumunu ve inşaat sektörünün 2001'den beklentilerini konuştuk.
Yaşanan depremler, Türk firmalarının yurt dışındaki işlerini etkiledi mi?
- Depremde Türkiye'deki birçok binanın yıkılması, Orta Asya ve Rusya'da Türk firmalarının inşaat işlerini olumsuz etkiledi. Depremden sonra tek tek bu bölgeleri dolaştık ve böylesine büyük bir depremin tüm sorumluluğunun sadece müteahitlerde olamayacağını anlattık. Çünkü yurt dışındaki işverenler bu konularda çok hassas ve olaya genel bakıyorlar. Böyle bir imaj bozukluğunu düzeltmek çok zor. Yurtdışındaki ihalelerde bir yerlere gelmek, kendinizi kabul ettirmek ciddi uğraş istiyor, yıllarımızı veriyoruz. Çok şükür dışardaki imajımızı zor da olsa düzelttik. Son zamanlarda da bankalarda yaşanan olaylar yüzünden bu kez bazı müteahhitlik firmalarının başına tatsız olaylar geldi. Ceylanlar'ın Bulgaristan ve İsrail, Bayındır'ın Bulgaristan'daki işleri olumsuz etkilendi.
Müteahhitlerin Rusya ve Libya'daki alacak sorununda bir gelişme var mı?
- Özellikle son iki yıldır Türk firmaları büyük sıkıntıda. En büyük pazarımız Rusya ve Libya'nın durumu malum. Rusya daha krizin etkisinden çıkamadı. Kriz öncesine bağlı birçok alacağımız hálá duruyor. Eximbank kredi vermek suretiyle kısmen zararları telafi etmeye çalıştı ama daha orada bekleyen bir hayli alacağımız duruyor. Yeni işler açılmadı. Libya hiç gelişmedi. Libya'da ambargonun kısmen kalkmış olması ve petrol fiyatlarının gelişmesine bağlı olarak birtakım hareketler bekliyoruz. Orta Asya'da da aynı sıkıntılar devam ediyor.
Peki Türk müteahhitleri için daha cazip yeni ülkeler yok mu?
- Son günlerde İstikrar Paktı gündemde... Güney Doğu Avrupa ülkeleri, Arnavutluk, Bosna Hersek, Bulgaristan, Romanya'da birçok yeni altyapı projesi var. Politik, ekonomik ve güvenlik açısından bir stabilite sağlamak için, Dünya Bankası, Avrupa Yatırım Bankası, Avrupa İmar Kalkınma Bankası ve Nato'nun İstikrar Paktı ülkelerindeki altyapı projeleri için oluşturduğu ciddi bir fon sözkonusu. Bazı bürokratik engelleri aşabilirsek, Türk müteahhitlerin burada şansı olabilir. Türkiye Müteahhitler Birliği'nin Avrupa Müteahhitler Birliği'ne üye olmasından alacağımız güç bizim bu ülkelerde iş almamızı sağlayabilir. Türkiye için asıl büyük pazar Irak. Bu ülke Birleşmiş Milletler kanalıyla yılda milyarlarca dolarlık inşaat malzemesi alıyor. Irak inşaat piyasası açıldığında Türk firmaları en az yılda 5-6 milyar dolarlık bir pay alacak. Bu noktaya gelinmesi zaman alacak ama çok güzel bir başlangıcın arifesindeyiz.
İstikrar Paktı'ndaki projelerin büyüklüğü nedir? Bunun ne kadarını Türk firmalarının alma şansı var?
- 100 milyar dolarları aşan ve on yıla kadar yayılacak olan ciddi projeler var. Türkiye olarak bu pastadan yüzde 15-20 pay alabiliriz. Pazar açıldı, ama biz henüz giremedik. Yunanistan ve Avrupa ülkeleri pazarın içinde. Biz de girme hazırlığındayız. Türk müteahhitlik firmaları olarak rakip tanımıyoruz.
İnşaat sektöründe 2001 yılına ilişkin beklentileriniz neler?
- Kötümser ya da iyimser bakmanız olayı değiştiriyor. Bunlar bu beraberliği götüremeyecek gibi bir havaya girerseniz herşey sıfır görünüyor. Başka alternatif yok, bu işi beraber götürecekler deyince iyimser oluyorsunuz. Ekonomide inşaat sektörünün payı çok fazla. Ekonomiyi geliştirmek isteyen bir hükümetin inşaata önem vermesi, teşvik etmesi, imkan yaratması lazım. Birçok ülkede, ekonomide daralma görüldüğünde inşaat politikaları gözden geçirilir. Ancak inşaat sektörü canlandırılırken de akılcı politikalar uygulanmalı. İnşaat maliyetlerinde en büyük pay yüzde 50 ile arsa payına. Devletin elindeki arsaları planlayarak yapımcılara sunması ve inşaat maliyetlerini düşürmesi lazım. Ama en önemlisi uzun vadeli ipoteğe dayalı ipotek sistemi olan Mortgage'in hukuki altyapısı tamamlanarak oturtulmalı.
Avrupa Konut Yapımcıları ve İnşaatçıları Birliği (UECP) Başkanı olmanız Türkiye'ye neler kazandırdı?
- Yurt dışında Türkiye'yi tanımıyorlar. Başkanlığımın ülke imajımıza olumlu katkıları oldu. Türkiye'yi, Türk firmalarını, Türkler'i tanıttık. Uzun bir süredir giremediğimiz Avrupa Müteahhitler Birliği'ne de bu dönemde kabul edildik. Avrupa'daki konut yapımcılarıyla tanıştık. En son teknolojileri ve standartları çok yakından takip etme şansımız oldu. UECP Başkanlığını Mayıs ayında İzmir'deki Genel Kurul'da Belçikalı meslekdaşıma devredeceğim.
ATİLA ŞENOL
Mesa Mesken Sanayii Yönetim Kurulu Başkanı Atila Şenol, 1932 Ordu doğumlu. İTÜ İnşaat Fakültesi'nden 1956 yılında mezun olan Şenol, iş hayatına Hava Kuvvetleri İnşaat Dairesi'nde başladı. Daha sonra özel sektöre geçti ve 1975 yılına kadar karayollarından hastaneye, bankadan büyükelçilik binasına kadar birçok inşaatta şantiye şefliği yaptı. 1970-1975 yılları arasında kendi firmasıyla içme su, su depoları ve bina inşaat taahhütlerini üstlendi. 1975'de Mesa'da ortak, teknik yönetici ve genel müdür olarak görev aldı. 1997'den bu yana Mesa Yönetim Kurulu Başkanlığı'nı sürdüren Şenol, Uluslararası Müteahhitler Birliği'nin de Başkan Yardımcısı. Şenol, aynı zamanda Nisan 1999'dan bu yana da Avrupa Konut Yapımcıları ve İnşaatçıları Birliği (UECP) Başkanlığı'nı sürdürüyor.
Paylaş