Nurten Erk: Lübnanlı kahveci, Türk kahvesini dünyaya açacak

Nurten ERK
Haberin Devamı

Türkiye'nin kahve ticaretinin yüzde 30'undan fazlasını gerçekleştiren Kanadalı Jima firmasının ortağı Lübnanlı kahve uzmanı Sarmad Harake, Türk kahvesini dünyaya açmaya hazırlanıyor. Bayındır Holding kuruluşlarından Sagra, Sarmad Harake'nin danışmanlığında hazır kahveden sonra Türk kahvesi üretimine de başladı. Sagra, Türk kahvesini yeniden sevdirmek amacıyla önümüzdeki bir yılda bütün kahve çeşitlerinin birarada olacağı ve geleneksel olarak pişirileceği kahvehaneler de açacak. Harake'nin hedefi, Türk kahvesini tüm dünyaya tanıtmak... Üniversite yıllarını Türkiye'de geçiren Sarmad Harake ile dünyada ve Türkiye'de kahve ticaretini, kahve tüketim alışkanlıklarını konuştuk.

Kahve ticaretine nasıl başladınız?

- Üniversiteyi Türkiye'de okuduktan sonra Kanada'ya döndüm. Sonra New York'a gittim. Oradaki kahve borsasında faalyet gösteren bir aracı kurum vasıtasıyla kurs aldım. Kahve ticareti bana çok ilginç geldi. Değişik Latin Amerika ülkelerine gittim, kahve yetişen bölgeleri ziyaret ettim. Kahvenin nasıl yetiştiğini gördüm. Sonra bir arkadaşımla Montreal'de bir coffee-shop aldık.

Türkiye kahve pazarına neden girdiniz?

- Coffee-shop işine girdikten sonra Ortadoğu'ya ürün satmak istedik. Ortadoğu, kahve alımlarının büyük bölümünü Brezilya'dan yapıyordu. Brezilya'ya gidip bir firmayla anlaştık. Ortadoğu'da hangi ülke hangi tadlarda kahve seviyor, ne gibi özellikler arıyor? Bunların araştırmasını yaptık. Değişik bölgelere ayırdık. Ortadoğu'nun Türk kahvesini aldığı bölgelerin hepsini araştırdık. Kahveyi Ortadoğu ve değişik ülkelere kendi istedikleri bir tadla sunmak istedik. Brezilya'da bunu yapabilen sadece bizim çalıştığımız firma oldu. Biz böylece Türkiye dahil Ortadoğu pazarına giriş yaptık.

Bayındır Holding ile işbirliğiniz nasıl gerçekleşti?

- Türkiye'de birkaç firmayla hazır kahve ve çekirdek kahve ticaretimiz vardı. Öğrencilik yıllarımı geçirdiğim Türkiye'ye bu kez kahve ticareti yapmak için gelmek istedim. Bu arada kahve işini bir firmayla yapmayı düşündüm. Altı ay Şevket Demirel Holding'de çalıştım. Orada Türk kahvesi üretimi yapmak istiyorduk. Ama daha değişik işlerle meşgul oldular ve konunun dışına çıkmaya başlayınca ben kendi işimi kurdum. Türk kahvesinde kendimiz bir marka yapamayız. Biz hammadde sattığımız ve pazarlama şirketi olmadığımız için, pazarlama ağırlıklı bir firmayla Türk kahvesinde bir marka yaratmak istedik. Bayındır'la temasımız oldukça ilginç oldu. Hazır kahveyle başladık. Bir proje yapıldı ama yöneticiler değiştiği için projemiz arşive gitti. Ali Zafer Taciroğlu yönetime geldiği zaman beni çağırdı ve kahve projesini yeniden canlandırmak istediklerini iletti. Sagra Türkiye'de kahveci olmak istiyor ve bunun için yatırım yapıyor.

Türkiye'de kahve pazarının büyüklüğü nedir?

- Türkiye, Yunanistan'dan daha az kahve tüketiyor. Türkiye'de ambalajlı Türk kahvesinin payı yüzde 30 bile değil. 60 milyon nüfuslu Türkiye'de 10 bin tonun altında tüketim var. Bu da yaklaşık 20 milyon dolarlık bir pazar demektir. Bunun 2 bin 600 tonu paketli kahve. Biz genel kahve pazarını büyütmek ve bu pazardan yüzde 10 pay almak istiyoruz.

SARMAD HARAKE

Kahve ticareti yapan Jima Şirketi ortaklarından, kahve uzmanı Lübnanlı Samad Harake, 1966 doğumlu. 1980-1985 yılları arasında Türkiye'de okudu. Orta Doğu Teknik Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi'nden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler konusunda master yaptı. Daha sonra Kanada'da Montreal Üniversitesi'nde işletme eğitimi aldı. New York'ta kahve borsasında bir süre çalıştıktan sonra Kanada'da bir arkadaşıyla ortak Jima şirketini kurdu ve kahve ticareti yapmaya başladı.

Türkiye'nin batısı açık

doğusu koyu kahve seviyor

Türkiye'deki kahve kültürünü nasıl buluyorsunuz?

- Türk kahvesi konusunda Türkiye çok ilginç bir ülke. Değişik kültürler, değişik damak zevkleri var. Kahve konusunda her bölgenin kendine has bir tadı var. Her biri ayrı kahve yapıyor. Türkiye'de milli bir kahveci yok. Bütün kahveciler yöresel. Türk kahvesi uzun yıllardır hep açıkta satıldığı için biryerden bir yere gitmiyor, bölgesel olarak tüketiliyor. O yüzden standartlar değişiyor. Türk kahvesinde bir tek tad yok. Alışkanlıklar da önemli. Paketteki kahvenin tazeliği tartışılıyor Türkiye'de. Türkiye'nin tamamına hitab edecek bir Türk kahvesi yaratmamız ve tazeliğini koruyabilmemiz lazımdı. Bunun için Türkiye'yi bölgelere böldük. Batı çok açık kahve içiyor, doğu ise çok koyu kahve içiyor.

1 milyar kişi

Türk kahvesi içiyor

Türk kahvesinin tüketimi nasıl artırılabilir? Pazarı büyütmek için neler yapacaksınız?

- Türk kahvesinin Türkiye'den çıktığını dünyaya duyurmamız gerekiyor. Kahvecilerle rekabet etmek gibi bir niyetimiz yok. Kahve zaten bölgeseldir. Ama Türkiye genelinde bir kahve üretmek ve bir standart yaratmak istedik. Bugün Türk kahvesi pazarı giderek küçülüyor. Son dört yıldır 10 bin 600 tonlardan 9 bin 200 tona doğru indi. Paketli üründe artış var ama genel tüketimde gerileme var. Genç nesile Türk kahvesi cazip gelmiyor zor bir ürün. Dünyada Türk kahvesi içen bugün 1 milyar insan vardır. Ortadoğu'dan Bulgaristan'a bir çok ülkede Osmanlı'nın icad ettiği ve yaygınlaştırdığı Türk kahvesi değişik pişirme yöntemleriyle içiliyor. Türk kahvesi için bir sempozyum düzenleme hazırlığındayız. Türkiye, Uluslararası Kahve Birliği'ne üye değil. Onun için çalışmalar yapıyoruz. Birleşmiş Milletler'in kahve ile ilgili bir ünitesi var. Buna da Türkiye'nin üye olması lazım. Türkiye önümüzdeki yıl Ulusalararası Kahve Birliği'ne üye olursa değişik kahve üreticisi ülkelerden destek alarak, Türk kahvesini tanıtabiliriz.

Yazarın Tüm Yazıları