Nurten Erk: Koç'tan ayrıldı, patron oldu

Nurten ERK

Uzun yıllar Koç Holding'te görev alan, Koç Finans'ta Genel Müdür Yardımcılığı görevi yapan Güldenir Kurtar, bu görevinden ayrıldıktan sonra patron oldu. Kurtar, Deloitte & Touche denetim ve danışmanlık şirketine ‘‘vergi ortağı’’ olarak katıldı.

UZUN yıllar Koç Holding'de Koç Finans'ın genel müdür yardımcılığını yürüten eski maliyeci Güldenir Kurtar, gönlündeki sektör vergiciliğe patron olarak dönüş yaptı. Güldenir Kurtar, Petrol Ofisi özelleştirmesinde danışman firma olarak seçilen, Türkiye'deki üçüncü büyük denetim ve danışmanlık şirketi Deloitte & Touche'a Vergi Ortağı olarak katıldı. Hükümetin vergi konusunda yaptıklarını yerinde, ama eksik bulan Güldenir Kurtar, ekonominin canlandırılması için özellikle inşaat sektörünün vergisel avantajlarla desteklenmesi gerektiği görüşünde. Kurtar, vergi konusunda yapılacak bazı ufak düzenlemeler ve tüketici finansman şirketlerine de konut kredisi verme imkanı tanınması halinde sektörün canlanacağına, bunun da zincirleme ekonomiyi olumlu etkileyeceğine inanıyor. Eski Maliyeci Güldenir Kurtar ile vergiden banka konsolidasyonlarının gerekliliğine, enflasyondan faizlere uzanan bir yelpazede konuştuk.

Hükümetin piyasayı canlandırmak için aldığı tedbirler yeterli mi, vergi konusunda başka neler yapılabilir?

- Halka daha ucuz gayrimenkul edindirmenin yolu açılabilir. Böylece inşaat sektörünün önü açılır. Bu konularda gayrimenkul yatırım ortaklıklarına büyük görev düşüyor. Onlar, bu işi bankalarla beraber yapmaya soyunuyorlar. Bugünkü mevzuatta tüketici finansmanı şirketlerinin gayrimenkule kredi verme imkanı yok. Gayrimenkule tüketici kredisini şu anda sadece bankalar verebiliyor. Bir ekleme yapılarak tüketici finansman şirketlerinin de gayrimenkule kredi açmalarına imkan tanınabilir. O zaman gayrimenkul yatırım ortaklıkları çok rahatlayacaktır. Gayrimenkul kredisi sadece bankaların eline kalmamalı. Böylece hükümetin ulaşabileceği bir kaynak daha ortaya çıkacaktır. Taksitle bir ev aldıysanız ve bu evden bir kira geliriniz varsa, taksitlerin faizlerini kira gelirinizden düşebilirsiniz. Kalanını beyan edersiniz. Bunu bence gayrimenkul sermaye iradıyla sınırlamamak gerekir. İnşaat, bütün ekonomileri yatay kesen bir sektör. Sadece bankacılık sektörüne değil, imalata ve hizmet sektörüne de faydası var. İnşaat, işsizliği en fazla absorve eden bir sektördür. İnşaat sektörünü destekleyici bazı vergi teşvikleri olması gerekiyor.

Neler yapılmalı peki?

- Vergi teşviklerinden çok büyük kayıplar olmaz, çünkü zaten bunlar ekonomi dışında. Birçok kişi kira gelirini beyan etmiyor zaten. Benim önerim, inşaatlarla ilgili masraf ve faizlerin, normal gelir ve kurumlar vergisi beyannamelerinden belli bir oranda düşürülebilmesine imkan verilmesi. O zaman sistem zaptı rapt altına alınır. Siz eğer bir masrafı gelir vergisinden düşebiliyorsanız ,devlet size sorar kimden aldın bu hizmeti diye. Sonra da o kişiye gider ve bunun vergisini ödedin mi diye sorar. Bu çapraz kontrolü de beraberinde getirir. Özellikle konut sektöründeki bu istisnanın ya da teşvikin gayrimenkul sermaye iradıyla sınırlı kalmaması ve bütün gelir vergisi beyannamelerine uygulanması gerekir. Böyle olursa bugünlerde yeşeren gayrimenkul yatırım ortaklıkları, inşaat sektörüyle elele verebilsin. Sunlar bugünkü siyasi otoritenin elinde olan imkanlardır. Ekonomiyi sadece demeçle hareketlendiremezsiniz. Tedbir almanız lazım.

Vergi konusunda yapılan düzenlemeler yeterli değilmi?

- Vergide yapılması gereken bu tarz düzenlemeler var hálá, ama çok şey de yapıldı. Vergi kanunlarıyla çok fazla oynanmaması ve sindirilmesi gerekir. Vergi idaresi hangi kanunu uyguladığını bilmeli. Bana sorarsanız vergi konusunda yapılmış değişiklikler bir hayli fazla, önce bunların sindirilmesi gerekiyor. Bir de vergi kanunları çok aceleye getirilmemeli. Vergi kanunlarını maliyedeki bürokratlar hazırlıyor. Siyasi otorite bu kanunların içinden bişeyi çekip atarsa dengesi bozuluyor. Plan Bütçe Komisyonu'nda bunlara müdahale ederken satırların bütünlüğü bozulmamalı. Kanunun bütünlüğü bozulduğunda ortaya çıkan yeni kanun bir mantık bütünlüğü ortaya koymuyor. Hilkat garibesi gibi şeyler ortaya çıkıyor. Müdahaleler vergi tasarılarını delik deşik ediyor. Buna biraz dikkat etmek gerek.

GÜLDENİR KURTAR

Deloitte & Touche Vergi Bölümü Ortağı Güldenir Kurtar, 1959 doğumlu. Saint Joseph Fransız Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü'nden mezun oldu. Meslek hayatına 1985 yılında Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanları Kurulu'nda başladı. 1989 yılında Koç Holding'e geçti. Koç Holding'de sırasıyla finans uzmanı ve finansman koordinatör yardımcısı olarak görev yaptı. 1991 yılında Harvard Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde Uluslararası Vergi Hukuku Programı'na (ITP) katıldı. 1995 yılında Coşkun Ulusoy ile birlikte Koç Finans'ın kuruluşunda görev aldı ve bu şirketin Genel Müdür Yardımcılığı'nı yürüttü. 1999 yılı ağustos ayında ise Koç Finans'tan ayrılarak Deloitte & Touche Vergi Bölümü'nde ortak olarak çalışmaya başladı.

Harvard'da vergi eğitimi gördü

Maliye Bakanlığı'ndan neden ayrıldınız?

- Maliye'deyken Harvard'da vergi konusunda eğitim almak istedim ve kabul edildim. Ama Maliye'deki üstadlarım bana başka bir master programına katılmamı önerdiler. Çok üzüldüm ve istifa edip beni Harvard'a gönderecek bir şirket aradım. O sırada Koç Holding'de Tevfik Altınok, Kutsan Çelebican ile birlikte kendi ekibini kuruyordu, onlara katıldım. Koç, bir yıl sonra beni bu çok istediğim programa gönderdi. Ben de on yıl Koç'ta çalıştım. Koç camiasından çok memnundum; ama burda artık kendi işimin başındayım.

Koç'ta neler yaptınız?

- Koç'taki ilk işim tüketici finansmanı oldu. Tevfik Altınok tüketici finansmanı ile ilgili bir yasa taslağı çalışması hazırlamamı istedi. 1994 yılında mali kriz sırasında talep daralınca tüketici finansmanı gündeme geldi. Borç para verme bankaların tekelinden çıkarıldı. Tüketici finansmanı sirketlerinin kurulması için yol açıldı. Biz Koç olarak buna daha önceden hazırdık ve kağıt üzerinde Koç Finans şirketini kurmuştuk. Coşkun Ulusoy'a 8 klasör evrak teslim ettik. Sayın Ulusoy bu şirketi hayata geçirdi ve Koç'un en büyük şirketleri arasına soktu.