Mortgage’de hukuki altyapı iyi kurulmazsa kriz çıkar
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras,’Mortgage Türk bankacılığının önündeki en büyük fırsat.
Ancak bunu yanlış yapılandırdığınızda krizlere neden olabiliyor. Birçok ülkede krizler gayrimenkul finansmanının yanlış yapılmasından çıktı’ dedi.
FİBA Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ömer Aras, bu yıl sonuna doğru devreye sokulması planlanan ipoteğe dayalı uzun vadeli konut finansmanı (Mortgage) sisteminin hukuki alt yapısının çok iyi kurulması gerektiğine dikkat çekti. Aras, ‘Mortgage Türk bankacılığının önündeki en büyük fırsat. Ancak bunu yanlış yapılandırdığınızda krizlere neden olabiliyor. Birçok ülkede krizler gayrimenkul finansmanının yanlış yapılmasından çıktı’ uyarısında bulundu.
Kredi Kartları Kanun Taslağı’nı da değerlendiren Aras, ‘Devletin hiçbir şekilde serbest ekonomide faize müdahalesi doğru değil’ yorumunu yaptı. Finans ve perakende sektöründe yoğunlaşan Fiba Grubu’nun şu an için organik büyümeye odaklandığını söyleyen Aras, ancak önümüzdeki dönemde gruba katma değer yaratacak yeni yatırım alanları çıkması halinde bunları değerlendireceklerini belirtti. Ömer Aras ile kredi kartından Mortgage sistemine, yabancı ortaklıklardan Fiba’nın yeni yatırım planlarına uzanan bir sohbet yaptık.
Bankacılık sektörü için 2005 nasıl bir yıl olacak?
- Özelleştirilmesi kaydıyla kamu bankalarının da zaman içinde özel bir statüye kavuşması ve özelleştirilmesi, piyasa ekonomisinin daha da iyi bir şekilde çalışmasını sağlayacak diye düşünüyorum. Tabii, belirli zorluklar da var. Kár etmek zorlaşıyor, marjlar daralıyor. Kredi verdiğinizde sermayeniz olması gerekiyor. Dolayısıyla bankaların kredi portföylerini büyütebilmeleri için sermaye yapılarını güçlendirmeleri gerekiyor.
Şu anda bankacılık sistemindeki en büyük eksiklik nedir?
- Gayrimenkul piyasasının finanse edildiği bir bankacılık düzeni henüz Türkiye’de yok. En büyük eksiklik bu. Mortgage sistemi denilen (ipoteğe dayalı uzun vadeli kredi) yapıda, bankaların elinde uzun vadeli 15-20 yıllık kaynak olmalı. Bankaların dışında kurulan bir yapı içinde, bankaların bilançolarındaki uzun vadeli kredilerin menkul kıymetleştirilip, piyasaya satma mekanizmasının oluşturulması gerekiyor. Mortgage’in hukuki altyapısı çok iyi kurulmalı. Sistemde hukuki altyapı, mülkiyetin devri çok önemli. Kısa vadeli kaynaklarla uzun vadeli kredi veremezsiniz. Mortgage, Türkiye için yeni, ama bankacılığın önündeki en büyük fırsat. Ancak bunu yanlış yapılandırdığınızda krizlere neden olabiliyor. Birçok ülkede krizler gayrimenkul finansmanının yanlış yapılmasından çıkmıştır.
Peki Türk ekonomisindeki kırılganlık sürüyor mu?
- Kırılganlık tamamen bitmiştir diyebilmemiz için yapısal reformların yapılması şart. Bunların en başında sosyal güvenlik reformu, kayıt dışıyla mücadele, vergilerin toplanmasında etkinlik, Bankacılık Yasası’nın çıkmasıyla bankacılıktaki gelişmelerin tamamlanması ve tabii özelleştirme konuları geliyor. Ancak yapısal reformlar sonuçlandırılabildiği takdirde istatistiklerde kalıcı büyüme sağlanabilir.
Hazırlanan Kredi Kartları Kanun Taslağı’nı nasıl buluyorsunuz?
- Kayıt dışı ekonomiyle mücadele eden bir ülkede kredi kartları son derece önemli bir enstrüman. Bilinçli kullanımı gerekiyor, ama devletin hiçbir şekilde serbest ekonomide faize müdahalesinin doğru olmadığını düşünüyorum. Fazla rekabetten, aşırı kullanımlardan dolayı bir takım sorunlar yaşanıyor, ama sektörün bunu kendi içinde halletmesi gerekiyor. Faiz oranlarının piyasa şartlarında oluşması gerekiyor. Düşen faiz ortamında eminim olması gereken seviyeye inecekir.
Limitlerin sınırlandırılmasını nasıl karşılıyorsunuz?
- Kredi kartı, bütün ekonomiyi kayıt içine alan, bireylere güvenli para taşımayı ve harcamayı sağlayan bir enstrüman olarak desteklenmesi gereken bir enstrüman. Limitlere de bankaların kredi süreci içinde kendilerinin karar vermesi gerekir. Kimin ne kadar geliri var, varlığı ne kadar bilemezsiniz. Bütün bunları regüle etmeye çalışmak, bankaların kredi sürecine müdahale etmektir. Buna gerek yok. Sorunlu kredisi artan banka tedbirini alır. Devletin görevi, sorunlu kredileri izlemek ve kontrol altına almak olmalı.
Herkesle konuşmayız ama fırsatlara açığız
Yabancı bankalarla yeni görüşmeleriniz var mı?
- Şu an için kapılarımızı kapattık, bankada organik büyümeye odaklandık. Önümüzdeki dönemde de buna devam edeceğiz. Tabi önümüzdeki dönem derken birkaç yıl için böyle bir yabancı ortaklık planımız yok.
Finans ve perakende dışında yeni yatırım alanları olabilir mi?
- Bankacılıkta yüzde 20’nin üzerinde kár sağlıyoruz. Bunun üzerinde özkaynak getirisi sağlayacak yeni yatırım alanlarını da değerlendirebiliriz. Biz herkesle konuşmak istemiyoruz. Önümüzdeki dönemde kendi organik imkanlarımızla büyümek istiyoruz, ama bize katma değer yaratacak kurumlara da açığız.
Yabancı bankaların sektördeki payı büyüyor mu?
- Yabancı bankaların Türkiye’ye olan iştahları arttı. Bu bence sağlıklı bir gelişme. 2005’te yabancı bankaların piyasa paylarının büyüyeceği gözüküyor. Bugün için Türkiye’de yabancı bankaların piyasadaki yeri hakikatten çok küçük, yüzde 5’lerde. Bunun önümüzdeki dönemde yüzde 10-15’e çıkması beklenebilir. Özellikle bireysel bankacılık alanında yabancı bankaların iştahının arttığını görüyoruz.
ÖMER ARAS
Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Dr. Ömer Aras, İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi mezunu. Syracuse Üniversitesi, Syracuse New York’ta İş İdaresi Lisans üstü master ve iş idaresi doktorası yaptı. Üç yıl Ohio State Üniversitesi işletme bölümünde asistan profesör olarak öğretim üyeliği ve çeşitli kuruluşlara danışmanlık hizmeti verdi. 1984’de Türkiye’ye döndü, 1984-1987 arasında Citibank’ta Kredi Pazarlama Müdürü ve Kredi Komitesi Üyesi, 1987’de Yapı Kredi Bankası Menkul Kıymetler Merkezi Bölüm Başkanı olarak çalıştı. 1987 sonunda kuruluş döneminde Finansbank’a katıldı. İki yıl krediler, dış işlemler ve fon yönetiminden sorumlu genel müdür yardımcılığı, 6 yıl genel müdürlük yaptı. Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcılığı’nın yanısıra Fiba Holding’in tüm yurtdışı ve yurtiçi grup şirketlerinde yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyor.