Mobilyacı Tuna, Maksim’i otel yapıp turizmci olacak

TUNA Çelik, turizm sektörüne giriyor. Şirket, 60 milyon dolara Taksim’de, Maksim Gazinosu’nun bulunduğu yere otel ve alışveriş merkezinin iç içe olduğu yeni bir kompleks kuracak. Tuna, bu yeni otel ve alışveriş merkezini 2006 yılı içinde hizmete açmak için çalışmalarını tüm hızıyla sürdüyor.

TUNA Çelik, İstanbul’un göbeği Taksim’de, Maksim Gazinosu’nun bulunduğu yere otel ve alışveriş merkezinin iç içe olduğu yeni bir kompleks yapacak. Tuna, 60 milyon dolara mal olması planlanan bu yeni otel ve alışveriş merkezini 2006 yılı içinde hizmete açmak için çalışmalarını tüm hızıyla sürdüyor. Tuna Çelik’in patronu Turan Tuna, yatırımın yerini açık açık söylemekten kaçınıyor, ancak yıllar önce çocukken elinde bir tahta valizle geldiği İstanbul’da böyle bir yatırıma imza atmaktan da son derece mutlu olduğunu gizlemiyor. Turan Tuna, ‘35 yıldır sanayiciyim, yıllarca tahtayla demirle uğraştım. Turizme girerek kendi yaptığım otelden İstanbul’u seyredip işin keyfini süreceğim’ diyor.

Ofis mobilyasıyla büyüyen Tuna, yeni girdiği ev mobilyasında da kendi tasarımlarıyla öne çıkmayı hedefliyor. Bir yandan da İsviçreli koltuk üreticisi Girsberger’i Türkiye’de ofis mobilyası üretimine girmesi için ikna etmeye çalışıyor. Tuna Çelik’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Turan Tuna ve oğlu Nuri Tuna ile firmanın bugünlere geliş öyküsünü ve başta turizm olmak üzere bundan sonraki planlarını konuştuk.

Mobilya sektörüne nasıl adım atmıştınız?

- Malatya Arapkir’den İstanbul’a geldim. O zaman nerede böyle lüks. Elde bir tane tahta valiz. İstanbul’a geliş o geliş, çocuk yaşta geldik bir daha geri dönmedik. Ama ben hayatım boyunca hiç işçilik yapmadım, hep ticaretle uğraştım. Yani o gün, bugün hep ticaret. Sultanhamam Üniversite’sini bitirdim diyebilirim. Mobilya işini de bir yakınımız yapıyordu. Küçük bir atölyesi vardı, ben ona ortak oldum. Bayrampaşa’da başladık, sonra Bağcılar’a 20 bin metrekarelik fabrikaya geçtik. 1999’da Silivri/ Kınalı’da 56 bin metre kapalı alana fabrika yaptık. 2002’de 15 bin metrekarelik alana sahip sektördeki en büyük ofis ve ev mobilyası showroom’unu açtık.

Sektöre girdiğinizde bu noktaya geleceğinizi düşünüyor muydunuz?

- Bunları tahmin bile edemezdik. Gerçekçi olmak lazım. Ama biz de durmuyoruz, sürekli yatırım yapıyoruz. Kazandığımızı yatırıma dönüştürüyoruz. Yakında İstanbul’da ciddi turizm yatırımlarına başlıyoruz.

Neden turizme giriyorsunuz ve neden İstanbul’u seçtiniz?

- Bir, turizm hobimdi. İki, kısmet oldu. Dünyada artık hizmet sektörü birinci sıraya oturmuş. Bunu kabul etmek lazım. Bunun yeri de İstanbul. Turizm yatırım kafamızda uzun zamandır olan bir şey. Ayrıca biliyorsunuz, biz inşaat sektöründen buraya geldik. Görünen o ki, Avrupa Birliği ile ilişkiler, müzakereler devam edecek. Bugün İstanbul için hesaplanan turist sayısı 1.5-2 milyon. 2014’e kadar on milyonu geçmesi bekleniyor.

Nasıl bir otel planlıyorsunuz, ne kadarlık bir yatırım olacak?

- Türkiye’de özellikle İstanbul’da büyük ve çok kaliteli oteller var. Ama özellikle Avrupa ve Uzakdoğu’da olduğu gibi içinde hem alışveriş merkezi, hem oteli birarada olan yok. Bu anlamda ilk kompleks olacak. Yaklaşık 60 milyon dolarlık bir yatırım olmasını planlıyoruz. Otel 5 yıldızlı olacak. Tam yatırım tutarı, işin büyüklüğü, imar durumu gibi detaylardan sonra ortaya çıkar.

Oteli ne zaman hizmete açmayı planlıyorsunuz?

- 1.5 yıldır uğraşıyoruz, 2006’da hizmete açabilmeyi hedefliyoruz. Tabii bürokrasiye de takılabiliriz. Bütün ağırlığımızı bu projeye verdik. Yatırımın büyük bölümünüde kendi kaynaklarımızla yapacağız. Türkiye’deki en büyük sıkıntı şu, 10 liranız varken, 100 liralık iş yapılmaz. Dikkat edin batan grupların çoğu böyle olmuştur.

Bu yatırımda yabancı ortağınız var mı?

- Turizmi bilen biri değiliz, yatırımcıyız. Onun için konuyu iyi bilen bir partner ile birlikte çalışmayı düşünüyoruz. Bir sürü model var önümüzde, ama şu an çok erken.

35 yıldır demirle uğraşıyorum artık İstanbul’u seyredeceğim

Üretim sektöründeki yatırımlarınız devam edecek mi?

- Sanayide 35 yıldır tahtayla, demirle uğraşıyorum. Dedik ki bundan böyle İstanbul’u en güzel yerinden seyredelim. Onun için de turizmi düşündüm. Ben sanayiyi çok seviyorum, ama bu konuda kurumlaştık, çok iyi bir ekibimiz var. Mobilyalarımız tamamen özel tasarım, hiç kimsenin modelini yapmıyoruz. Mobilya sektöründeki yatırımlarımız sürüyor, nerede ne yenilik varsa hemen onu Türkiye’ye getiriyoruz.

Ciddi kredi kullansaydık ayakta kalamazdık

Sanayici olarak artık önünüzü görebiliyor musunuz?

- Son yıllarda bayağı ciddi yatırım yaptık. Kriz oldu, herkes dedi ki bunlar fabrikayı yarım bırakır, tam tersi oldu, krizi de aştık. Yatırımlarımızı yüzde 90 kendi imkanlarımızla yapıyoruz. Zaten öyle ciddi kredi kullansaydık krizde mutlaka ayakta olma şansımız olmazdı. 2005 bütçemizi yüzde 25 artırarak yapıyoruz. Hakikatten bu sene oldukça iyi geçti. Bir kere herkese moral geldi. Bu moral olmasa biz ne yatırımı düşünürdük, ne de işleri.

Ortağımız Girsberger’i mobilyaya sokmak istiyoruz

İsviçreli Girsberger ile Türkiye’de ofis koltuğu dışında yeni işbirlikleri olabilir mi?

- Ofis koltuğunda dünyanın en iyi grubu İsviçreli Girsberger ile 12 yıldır ortağız. Ofiste bir yere vardığımıza inanıyorum. Onlar sadece koltuk yapıyor. Ama biz onları burada ofis mobilyasının içine sokmaya çalışıyoruz. Ağırlıklı olarak gıda, ihracat ve tekstil grubundan gelen ofis mobilyası taleplerinde bir hareketlilik var.

İstanbul dışında başka yerlerde de alışveriş merkezi ya da otel düşünüyor musunuz?

- Silivri Kınalı’daki fabrikamızın yeri çok güzel. Orada başka bir yer daha satın aldık. E-5 ile E-6’nın birleştiği yer. Edirne, Tekirdağ, Avrupa’ya gideceğiniz her yol oradan geçiyor. Orada da küçük bir alışveriş merkezi düşünüyoruz ileride. Turizmde tek bir otel zaten hiç bir zaman düşündüğümüz bir şey değil.

Ev mobilyasına kendi tasarımımızla girdik

Ev mobilyasında neler planlıyorsunuz?

- Daha çok başındayız. İthal ürüne alternatif ürün üretiyoruz. Kendi tasarımlarımızla öne geçmeyi hedefliyoruz. Seri üretim olarak kaplamalı ürün yapan firma Türkiye’de çok az. Bizim hedefimiz de yoğun üretim değil. 20’yi geçmeyen bir bayi zincirinde ürünlerimizi pazarlayacağız. Şu anda 4 satış noktamız var.

TURAN TUNA

Tuna Çelik Eşya Sanayi ve Ticaret’in kurucusu ve Yönetim Kurulu Başkanı Turan Tuna, 1944 yılında Malatya Arapkir’de doğdu. 1965 yılında İstanbul’a geldi ve gıda ticaretine başladı. Daha sonra bir yakınının çelik mobilya işine ortak oldu. 1970’de ilk çelik atölyesini Bayrampaşa’da açtı. 1977’de fabrikayı Bağcılar’a taşıdı. 1978’de çelik ve ahşabı birleştirerek daha çağdaş üretimler gerçekleştirmek üzere ahşap atölyesini kurdu. 1992 yılında, İsviçre’nin dünya lideri markası Girsberger A.G. ile ortak oldu. Tuna Girsberger koltuklarının üretimine Türkiye’de başladı.
Yazarın Tüm Yazıları