Kendi ayağımıza kurşun sıkmadan devam edelim, 2023’e kilitlenelim
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
2023 Türkiye Hareketi’nin öncülüğünü de üstlenen Forum İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, "Toplum olarak ileriye bakabilseydik, 2023 yılına çıpayı sağlam atabilseydik, bugünleri çok daha kolay atlatabilirdik.
Bundan sonra biz de ayağımızı yere basar, iktidarıyla, muhalefetiyle, sivil toplum örgütüyle birlikte ayağımıza kurşun sıkmaya devam etmezsek, bence bu krizi rahatlıkla atlatabilir ve yolumuza devam edebiliriz" dedi.
ALTI yıldır ’2023 Türkiye Vizyonu’ hareketinin öncülüğünü yapan Forum İstanbul 2008, bu yıl 23-25 Nisan’da gerçekleştirilecek. İlk toplantısını 2002 yılında düzenleyen Forum İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, "Toplum olarak ileriye bakabilseydik, 2023 yılına çıpayı sağlam atabilseydik, bugünleri çok daha kolay atlatabilirdik" dedi. Dünyadaki ve Türkiye’deki son yaşananları da değerlendiren Yavuz Canevi, "Bundan sonra biz de ayağımızı yere basar, iktidarıyla, muhalefetiyle sivil toplum örgütüyle birlikte ayağımıza kurşun sıkmaya devam etmezsek, bence bu krizi rahatlıkla atlatabilir ve yolumuza devam edebiliriz. Hedefimizi ve çıpamızı 2023 yılına atmamız halinde bu olaydan çok büyük yaralar almadan çıkabiliriz" mesajını verdi.
’Türkiye’nin İstikrar ve Büyüme Hamlesi’nin tartışılacağı Forum İstanbul 2008, küresel ekonomik dalgalanmalar ve muhtelif jeopolitik riskler doğrultusunda Türkiye’nin ekonomik ve politik istikrarını sürdürülebilir büyüme ile nasıl devam ettireceği konusunda, Türkiye’den ve dünyadan birçok ünlü ismi biraya getirecek. Forum İstanbul’un Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi ile Forum İstanbul’un yanısıra küresel krizi ve Türkiye’nin bugününün ve geleceğini konuştuk.
Yaşanan küresel krizi nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Ekim, kasım aylarında, hiç beklemediğimiz bir yerde, Amerika gibi bir ülkede, gayrimenkul piyasasında kriz oluştu ve büyük spekülasyonlara yol açtı. O arada çok komplo teorileri yapıldı. ’29 Krizi gibi bir büyük krize gidiyoruz’ diyenler oldu, ’dünya çalkalanıyor, engel olunamaz diyenler’ oldu. Şu anda geldiğimiz noktada görülen farklı. Ama çoğunluk artık Amerika’daki krizin bir yerde dibe vurduğu veya çok yaklaştığı artık daha da derine gitmeyeceği gibi bir intiba içinde.
Krizin Türkiye’ye yansımaması ya da etkisinin az olması için gerekenlerin yapıldığını düşünüyor musunuz?
- Bugün, Türkiye’nin dışında başlamış bir krizin bedelini ödüyoruz açıkçası. Dünyada bütün bu olaylar olurken, kılıçlarımızı çekip bu olayın bize yansımaması için büyük çaba harcamamız gerekirken, maalesef son gelişmeler bizi en zayıf dönemimizde vurdu. Biz gündemimizde bambaşka, ekonomik olaylarla ilgisi olmayan, tamamen politik, siyasi, dini ve demokratik konuları gündemimizin ön tarafına taşıyarak, ekonomideki savunma mekanizmasını yeteri kadar güçlendiremedik diye düşünüyorum.
FON AKIMINI KESME HATASINI YAPMAYALIM
Küresel kriz Türkiye’ye neler kaybettirdi?
- Küresel krizin Amerika’da başlamasının bir fırsat olabileceğini düşünmüştüm. Hammadde, petrol ve maden fiyatları nedeniyle muazzam bir likidite oluştu. Körfez ülkelerinde, Singapur’da, Kore’de, Malezya’da, bazı Afrika ülkelerinde oluşan likidite gidecek yer arıyor. Krizi, bu fonları Türkiye’ye çekebilecek bir fırsat penceresi olarak görüyordum ama yeni bir pencere açamadık. Bu işin bize henüz zararı olmadığını düşünseniz bile yavaş yavaş olacak. Artık gelişmekte olan ülkelere uluslararası sermaye risk primini yükselterek girecek, maliyet bedelini ödeyeceğiz. Bu bedele de razıyım, yeter ki bu fon akımını kesmeyelim, gelmesini teşvik etmeye devam edelim. Bence biz bu hatayı da yaparsak işte o zaman bunu bedeli ağır olur.
Peki bundan sonra ne yapmak gerekiyor?
- Bundan sonra biz de ayağımızı yere basar, iktidarıyla, muhalefetiyle sivil toplum örgütüyle birlikte ayağımıza kurşun sıkmaya devam etmezsek, bence bu krizi rahatlıkla atlatabilir ve yolumuza devam edebiliriz. Hedefimizi ve çıpamızı 2023 yılına atmamız halinde bu olaydan çok büyük yaralar almadan çıkabiliriz. Türkiye gelişen ve demokratikleşmeyi pekiştirmeye çalışan bir ülke, bu tür olaylar olacaktır. Bence bunu da biraz soğukkanlı ile karşılamak gerekir diye düşünüyorum. Kısa vadede mutlaka iniş çıkışlar olacaktır. 2023’e çıpayı çok sağlam atabilseydik ki, atmamız gerekiyor, bugünkü olayları daha kolay atlatabilirdik. İnsanlara bir hedef verince çok daha şevkle çalışıyor.
Türkiye’yi düşünmeye yönlendirmek istiyoruz
Forum İstanbul toplantıları nasıl ortaya çıktı?
- 2001 yılında ciddi finansal kriz günlerinde 5-6 arkadaş bankacı, işadamı, akademisyen, gazeteci sohbet ediyorduk. En fazla yarın ne olacak diyoruz, önümüzdeki haftayı bile göremiyorduk. Günlük yaşamaktan ve düşünmekten yorulduk, toplum da öyle. Acaba yeni bir vizyon perspektif yaratabilir, insanları ileriye bakmayı teşvik edebilir miyiz diye düşündük. Ben hep kendime Cumhuriyet’in 100’üncü yılını nirengi noktası koyuyordum. İnsanları biraraya getirip hep yarını öbür günü değil, 2023’teki Türkiye’yi düşünmeye ve tartışmaya yönlendirecek bir platform oluşturamaz mıyız diyerek yola çıktı. 2002 yılında ilk toplantımızı yaptık.
Boğazımızdaki hıçkırığı söküp atmamız gerek
Forum İstanbul’un vizyonunu nasıl belirlediniz?
- Atatürk’ün koyduğu çağdaş medeniyete daha yakın olmak, ekonomik olarak da küresel gelişimin içine entegre olmuş bir Türkiye yaratmak. Bunu 100’üncü yılda yaratılmış olarak görmek ve geriye dönüp bakınca dünya devletleri arasında kendimizi küçümsemeden görebileceğimiz bir hale gelmeyi istiyoruz. Bunu da bu tartışma platformunda insanlarımıza aktarmaya çalışıyoruz. Bunun için de 7 yıldır doğru adımlar attığımıza inanıyoruz. Bugün yapmamız gereken bu doğru adımları biraz daha ileri doğru taşımak, bu geçici ’hıçkırık’ dönemlerini atlatabilmek, boğazımıza takılan bu hıçkırığı söküp atmak 2023 yılına, Cumhuriyetimizin 100’üncü yıl hedefine takılmamız lazım.
Hedeflerden vazgeçmek yanlış olur
Hedeflerin tutturulabileceğine inanıyor musunuz?
- Hedeflerde sapmalar olacaktır. Merkez Bankası bile bunu itiraf etmeye başladı. Yüzde 4’lük enflasyon hedefi 2009’da bile tutmayabilir. Ama hedeften vazgeçmek de doğru değil.
Ekonomideki en büyük risk nedir?
- En önemli risk, ekonominin sahipsiz bırakılmasıdır.
Forum İstanbul birçok ünlü ismi ağırlayacak
BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan ve Devlet Bakanı Mehmet Şimşek tarafından açılması planlanan Forum İstanbul bu yıl, Avrupa Hareketi Başkanı Pat Cox, IBM Başkan Yardımcısı Nicholas Donofrio, eski İsrail Merkez Bankası Başkanı Jacob Frenkel, Dünya Bankası Tarım ve Kırsal Kalkınma Bölümü Yöneticisi Mark Cackler, IMF Avrupa Bölgesi Direktörü Michael Deppler, eski Rusya Büyükelçisi ve Dışişleri Bakan Yardımcısı Albert Çernişev gibi birçok ismi ağırlayacak.
Tarım sektörü öncelikle masaya yatırılacak
FORUM İstanbul’un bu yılki diğer önemli konu başlığı ise hükümetin de öncelikli gündeminde yer alan ve ’tarım sektörü’ olacak. Diğer bazı konu başlıkları da şöyle: ’Sürdürülebilir bir istikrar için yabancı yatırımların önemi’, ’Türkiye bir Ar-Ge merkezi olabilir mi?’, ’Türk-Rus ilişkilerinde derinleşmekte olan ortaklık’, ’Bölgesel enerji denklemlerinde Türkiye’, ’Türkiye ve AB’.
YAVUZ CANEVİ
FORUM İstanbul Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Canevi, 1939 Konya doğumlu. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu. ABD’de University of Southern California’da ekonomi masterı ve Georgia State University’de Öğretim Üyeliği yaptı. 1960-1976 yılları arasında Maliye Müfettişi, 1976-1979 arasında Merkez Bankası Kambiyo Genel Müdürü, 1979-1981 arasında T.Garanti Bankası’nda Genel Müdür Yardımcısı olarak çalıştı. 1981-1983 Merkez Bankası Başkan Yardımcısı, 1983-1986 arasında Merkez Bankası Başkanı, 1986-1989 arasında Başbakanlık Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarı, 1987-1989 arasında Türkeximbank Yönetim Kurulu Başkanı, 1989-1996 arasında Eurotürk Bank Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev aldı. 1993’ten bu yana İMKB Başkan Vekili ve Yönetim Kurulu Üyesi, 1996’dan bu yana TEB Yönetim Kurulu Başkanı.