AVRUPA'nın en büyük ikinci bankası BNP Paribas ile ortaklık ön anlaşması imzalayan Finansbank'ın Genel Müdürü Onur Umut, Türkiye'de yıllardır gereksiz sayıda banka oluşturulduğunu belirterek, dalgalı kur rejiminin piyasayı terbiye ettiğini savundu.
GEÇTİĞİMİZ haftalarda Avrupa'nın en büyük ikinci bankası BNP Paribas ile ortaklık ön anlaşması imzalayan Finansbank'ın Genel Müdürü Onur Umut, Türkiye'de yıllardır gereksiz sayıda banka oluşturulduğunu, bundan sonra küçük bankaların yaşama şansının olmadığını söyledi. Önümüzdeki 5 yıl içinde sektördeki işlem hacminin ilk 4-5 banka arasında gerçekleşeceğini tahmin eden Onur Umut, küçük bankaların biraraya gelmek ya da kendilerini tasfiye etmek zorunda kalacağına dikkat çekti.
Halen uygulanmakta olan dalgalı kur'dan çıkış olmadığına işaret eden Onur Umut, ‘‘Dövizi bir banta oturtmak şu an için çok zor. Gönlüm onu istiyor ama hakikaten çok zor’’ dedi. Dalgalı kurun piyasayı terbiye edici bir yönü de olduğunu söyleyen Onur Umut, ‘‘Bantta olan bir kurda ya da sabit kurda dövizin ani değerlenmeleri olmadığı için, yapılan birçok yanlış bugünkü kadar etki göstermiyordu eskiden. Halbuki bugün 200 bin liralık bir artışla ortalık yangın yerine dönüyor. Yanlış daha çabuk düzeltiliyor ya da daha çabuk terbiye ediliyoruz’’ diye konuştu. Finansbank Genel Müdürü Onur Umut'la, krizi ve BNP Paribas'la evlilik heyecanı yaşayan Finansbank'ın hedeflerini konuştuk.
Finans sektörünün önümüzdeki günleri nasıl geçirmesini bekliyorsunuz?
- Faizlerin mecburen aşağı gelmesi lazım. Bunun afaki boyutlarda olması mümkün değil. Döviz kurunu daha aşağıda bekliyoruz. Gerçekçi olmayan bir kur hüküm sürüyor ülkede. Güven ortamının bir türlü sağlanamaması ve sürekli de zarar görmesi nedeniyle de bir türlü inmiyor aşağı. Faizlerin ve döviz kurunun ağustosun ikinci yarısından itibaren daha aşağı ineceğini tahmin ediyoruz.
Dalgalı kur tartışmalarına ne diyorsunuz?
- Dalgalı kurdan çıkışın çaresi yok. Reel sektörün bu işten çok müzdarip olduğu kesin. Ama dövizi bir banta oturtmak şu an için çok zor. Bunu yapacak ortam henüz mevcut değil. Gönlüm onu istiyor ama hakikaten çok zor. O konuda hak veriyorum. Belki sene sonuna doğru olabilir. Dalgalı kurun piyasayı terbiye edici bir yönü de var. Bantta olan bir kurda ya da sabit kurda dövizin ani değerlenmeleri olmadığı için, yapılan birçok yanlış bugünkü kadar etki göstermiyordu eskiden. Merkez Bankası rezervleri eksiliyordu, ama o da günlük hayatı bu kadar etkilemiyordu. Halbuki bugün 200 bin liralık bir artışla ortalık yangın yerine dönüyor. Yanlış daha çabuk düzeltiliyor ya da daha çabuk terbiye ediliyoruz. Maalesef üzülerek söylüyorum, ama böyle.
Bankacılık sektörünün son yaşadıklarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Maalesef yıllardır Türkiye'de çeşitli nedenlerle çok gereksiz sayıda banka oluşturuldu. Banka sahibi olmaması gereken veya olmasının hiçbir anlamı olmayacak kişiler, gruplar banka sahibi oldu. Bunların içinde kötü niyetli olan kesimler vardı, bir de bankacılığı anlamayan bilmeyen kesimler vardı. Kötü niyetliler zaten bankaları hortumladı. Bankacılıktan anlamayanlar kötü niyet olmasa da, istemeseler de, hem kendilerine, hem ekonomiye zarar verdi. Bankalarından hortumlamamasına rağmen bunlar çok büyük zarar gördü. Bir şekilde bunların temizlenmesi iyi oldu, ama keşke bu şekilde olmasaydı.
Türkiye'de kaç banka olmalı?
- Türkiye'de banka sayısı da çok fazla, ama hepsi çok küçük. Küçüklerin 5'i, 10'u biraraya gelemiyor ki kim yönetecek o zaman. Artık küçük küçük bankaların yaşama şansı çok zor, biraraya gelmek ya da tasfiye olmak zorundalar. Beş yıl içinde sektördeki işlem hacminin yüzde 70-75'inin ilk 4-5 banka arasında paylaşılacağını düşünüyorum.
Finansbank-BNP Paribas ortaklık kararında krizin payı var mı?
- Geçtiğimiz 12 ay içinde birçok yabancı finansal kurum bankamızla ilgileniyordu. Bu ortaklık kararının krizle ilgisi yok, stratejik açıdan alınmış bir karar. BNP Paribas, Avrupa'nın en büyük ikinci bankası, gücü tartışılamaz. BNP Paribas, Türkiye'ye uzun vadeli bakıyor. Zaten Türkiye'ye yabancı değil. Daha önce Osmanlı Bankası'nın sahibiydi, sonra sattı. Türkiye'ye yeniden ciddi şekilde giriyor.
2005'de ilk 3'e gireriz
BNP Paribas ile ortaklığın Finansbank'a katkıları neler olacak?
- En büyük oyunculardan biri olmak için gerek yurtiçi, gerek yurtdışındaki ağımızı güçlendirip bunu çok daha farklı boyutlara taşıyabilmemizi sağlayacak. Bir yabancıyla evlilik bence diğer Türk bankaları içinde, iyi bir eşle, iyi sonuçlar doğurur. Biz de bunun önemini evvelden beri kavramıştık. Bu ortaklık olumlu sonuçlanırsa yurtiçinde Finansbank çok daha iddialı hale gelecek. Önümüzdeki yıllarda Türkiye'deki bankacılık sisteminin geçireceği değişim sonrasında üç-beş yıl sonra yeni bir yapı oluşacak. Bu yapı içinde 2005 yılına kadar ilk üçe gireriz. Şu anda 5'inci bankayız, o yüzden bu hedefimiz çok iddialı değil.
ONUR UMUT
Finansbank Genel Müdürü Onur Umut, 1962 İstanbul doğumlu. Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği'nden mezun olduktan sonra bankacılık hayatına başladı. 1988 yılında Finansbank'a müşteri temsilcisi olarak katıldı. Daha sonra sırasıyla merkez şube müdürlüğü ve genel müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. 1995 yılında Finansbank'ın yurtdışı iştiraklerinden Finanbank (Holland) N.V.'de önce genel müdür yardımcısı, sonra genel müdür olarak görev aldı. Şubat 1999'da Finansbank Kurumsal Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Başyardımcılığı görevine getirildi. Temmuz 1999'da da Finansbank Genel Müdürlüğü'ne atandı. Umut halen Finansbank Holland Yönetim Kurulu Üyesi.