TÜRK turizminin bundan sonra ‘HIP’ otellere daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünen Turizm Otelciler Birliği’nin (TÜROB) eski başkanı Ali Güreli, bu çizgideki ilk otelini eylülde Nişantaşı’nda açıyor. 82 odalı The Sofa Hotel’in geceliği 160-200 Euro olacak. Güreli, ‘Otelde gerektiğinde ben de ütü yapacağım, genel müdür de’ dedi.
TURİZMCİLER büyük şehirlerde artık zengin turistleri ve işadamlarını ağırlamaya odaklanıyor. Son yıllarda dünyanın önde gelen başkentlerinde yaygın olan HIP otellerin sayısı İstanbul’da da artmaya başladı. ‘HIP’ oteller (Highly Individual Place), tüm dünyada tasarım ve tarz açısından farklı nitelikler taşıyor, rafine bir yaşam biçimini ve kişiye özel hizmeti hedefliyor.
Türk turizminin bundan sonra ‘HIP’ otellere daha fazla ihtiyacı olduğunu düşünen Turizm Otelciler Birliği’nin (TÜROB) eski başkanı Ali Güreli de, bu çizgideki ilk otelini Eyül ayında İstanbul Nişantaşı’nda açmaya hazırlanıyor. 6 milyon dolarlık bir yatırımla kurulan 82 odalı The Sofa Hotel’in geceliği 160-200 Euro olacak.
Ali Güreli, otele gelen misafirlerin bavulundaki tüm eşyaların saat kaç olursa olsun yarım saat içinde ütülenerek odalarına teslim edileceğini söylüyor. Bu hizmeti aksatmadan ve hızlı vermek için de tüm otel personelinin ütü eğitimi aldığını belirtiyor. ‘Gerektiğinde ben de ütü yapacağım, genel müdür de’ diyen Ali Güreli ile Türk turizmindeki değişimi ve bundan sonraki yatırım planlarını konuştuk.
Türkiye’de 5 yıldızlı otelcilik nasıl gelişti?
- 1950’lerde Hilton’un açılmasıyla birlikte 5 yıldızlı otellerle tanıştık. 1983’te Turizm Teşvik Yasası’nın çıkışıyla Türkiye’de turizm yapısı değişti. İstanbul’da 3 olan 5 yıldızlı otel sayısı 12’ye çıktı. 1991-2001 arasında 9 yeni otel açıldı. Son yıllarda standart hizmet üreten otelcilik anlayışı çeşitlenme gösterdi. Butik oteller açıldı. Artık İstanbul’u hissettirecek ve mümkün olan en üst düzey hizmeti sunacak otellere ihtiyaç var. İstanbul’da açacağımız The Sofa Hotel’i burada konumlandırıyoruz
Sofa Hotel’in diğer butik otellerden farkı ne olacak?
- ‘HIP Hotel’ler (Highly Individual Place-HIP), tüm dünyada tasarım ve tarz açısından farklı nitelikler taşır, rafine bir yaşam biçimini hedefler. Biz de HIP hotel olarak hizmet vereceğiz. Kişilerin ihtiyaç duyduklarını önceden tahmin etmeye çalışıp kişiye özel olarak bunu sunma becerisini göstereceğiz. Bu konsept, konukların özel taleplerinin hemen ve onların istemesine gerek kalmadan karşılanması anlayışına dayanıyor. Bunun yanında fiziksel mekanda da konforun sağlanması gerekiyor.
Fiziksel konforu nasıl yaratıyorsunuz?
- Konfor artık tüm dünyada metrekareye eşit algılanıyor. Küçük metrekarelerde konforu elde etmek adeta imkansız. Bizim odalarımız en az 40 metrekare olacak. Fiziki olarak bunu sağladıktan sonra hizmet niteliğinin yüksekliği önemli. Bir otele gittiğinizde en büyük sorunlardan biri oteldeki ve odadaki hizmetleri tanımaktır. Odadaki telefonun nasıl kullanılacağı hep bir bulmaca gibidir. Biz bu sorunu gidermek için telefona bir kırmızı düğme koyduk. Bu kırmızı düğme, müşterinin her türlü talebine yanıt verebilecek. Restoranda yer ayırtırken de, oda servisi isterken de bu düğmeyi kullanacak.
Otelde farklı hizmetleriniz olacak mı?
- Seyahatlerde en çok sorun yaşanan konulardan biri ütü ihtiyacıdır. Odanıza çıkarsınız, bavulunuzu açarsınız, hemen her şeyiniz buruşuk çıkar. Odadan belki yarım saat içinde hemen çıkmak zorundayken bir de bunları ütülemek ya da ütületmek telaşı başlar. Bu yüzden otele gelen her müşterimize ütü hizmetini oda ücretine dahil olarak çok hızlı bir şekilde vereceğiz. Misafirlerimizin bavulundaki tüm eşyaları günün hangi saati olursa olsun yarım saat içinde ütülü olarak hazır edilecek. Buna benzer müşteriye özel hizmetlerimiz olacak.
Müşterilerin yoğun giriş yaptığı dönemlerde ütü işini nasıl çözümleyeceksiniz, özel bir ütücü kadrosu mu kuruyorsunuz?
- Her katta bu hizmeti görecek odalar tasarladık. Böylece asansörle aşağı inip çıkışta kaybedilen zamanı kazanacağız. Ayrıca ütücü diye bir kadromuz olmayacak. Personelimizin tamamını bu anlamda da eğitiyoruz. Oteldeki herkes ütü yapabilecek. Gerekirse ben de ütü yapacağım, genel müdür de ütü yapacak.
Hedefimiz, en az yüzde 80 doluluk
Otelinizi nasıl pazarlayacaksınız?
- HIP otellerin içine dahil olduğu ve zaman zaman dizayn otellerle öne çıkan önemli rezervasyon sistemlerinin içine giriyoruz. Ayrıca dünyadaki uluslararası önemli fuar ve organizasyonlara da katılıyoruz. Şu anda bizi ortalama yüzde 80 doluluk oranlarına taşıyacak bir pazarlama programını yaptık. Zincir niteliğini kısa zamanda kazanırsak pazarlamada daha da rahatlayacağız. İkinci otel İzmir üçüncüsü Beyoğlu’nda
İstanbul’dan başka şehirde Sofa açacak mısınız?
- Yakında ikinci ve üçüncü otelimizi de açacağız. Bu projelerimiz de bir yandan yürüyor. İkinci otelimizi İzmir, üçüncüsünü yine İstanbul’da Beyoğlu’nda açacağız. Hep şehir içinde olacağız. Şehirde yaşayan ya da o şehri ziyaret eden işadamlarının bütün ihtiyaçlarını bu otelde bulmasını istiyoruz. Dünyanın birçok metropolünde odası bin dolar olan ama oda sayısı fazla olmayan çok güzel oteller var. Önümüzdeki aylarda İstanbul’daki birçok güzel binanın turizme kazandırılacağına inanıyoruz. İstanbul’u sürekli olarak Formula 1 gibi önemli etkinliklerle donatmak lazım.
Otelde yer ayırtmayan İstanbul’a gelememeli
Önümüzdeki yıllarda turizmin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
- 2006, 2005’ten daha güzel bir görüntü veriyor... 2007 ve 2008 yıllarının da aynı şekilde devam etmesini bekliyoruz. Özellikle İstanbul’un önümüzdeki 5 yıl içinde olması gereken seviyeye geleceğini tahmin ediyoruz. İstanbul’a gelenler önceden yer ayırtması gerektiğini bilmeli, İstanbul otelde yerini ayırtmadan gelemeyeceğiniz bir şehir olmalı. 25 yıllığına kiraladık 6 milyon dolara baştan yaptık
Nişantaşı’ndaki binanın mülkü sizin mi?
- Hayır, binayı 25 yıllığına kiraladık.
Otele ne kadar yatırım yaptınız?
- Binayı neredeye tamamen baştan yaptık. Bugünkü değeriyle bize 6 milyon dolara mal oldu. Eylül ayında oteli açmak istiyoruz.
Bütün müşterilerin özel ilgi beklediği otelinizde kaç kişi çalışacak?
- Otelde 110 kişi çalışacak. İstanbul’da oda sayısına eşit personel anlayışı egemendir. Tabii 0.75’e inen de, 2’ye çıkan da vardır. Biz 82 oda için 100 personelle bu oranı 1.3’e oturttuk.
ALİ GÜRELİ
ALİ Güreli, 1954 Ankara doğumlu. Ortadoğu Teknik Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden 1979 yılında mezun oldu. The Marmara Otellerinin sahibi olan İTOAŞ şirketinde 1986-2003 yılları arasında Yönetim Kurulu Üyeliği yaptı. Türkiye Otelciler Birliği’nin (TÜROB) kurulmasında rol aldı ve 1994-2002 yılları arasında TÜROB’un Başkanlığı’nı yaptı. Lütfü Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı projesinde Uktaş’ın kurucu ortağı olarak yer aldı. 1993-2002 yılları arasında Yönetim Kurulu Asbaşkanlığı yaptı. Halen, yatırım danışmanlık şirketi Biga, kongre ve organizasyon şirketi İkon, Bodrum Turizm Yatırım Şirketi BTO, iş geliştirme danışmanlık şirketi BDC ve Nişantaşı Turizm Otelcilik’in kurucu ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı.