Artık ‘sahici’ bankacılık yapma dönemi başlıyor

Akbank Private Banking'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, devleti fonlamanın yıllardır Türkiye'de yapılan tek bankacılık olduğunu söyledi.

Önder, ‘‘Artık sahici bankacılık yapma zamanı geldi’’ dedi. Önder, her zor duruma düşen bankaya el konulmasına karşı olduğunu da söyledi.

Akbank Private Banking'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, devleti fonlamanın yıllardır Türkiye'de yapılan tek bankacılık olduğunu hatırlatarak, ‘‘Artık sahici bankacılık yapma zamanı geldi’’ dedi. Zora düşen her bankanın fona geçmesine de karşı olduğunu belirten Fikret Önder, devletin bankacılık sektöründen elini çekmesi gerektiğini söyledi.

Mart ayından bu yana 25 kişilik ekibiyle yatırımcıların tasarruflarını yönlendiren Fikret Önder, Türkiye'de parası olanın ‘‘tek ata’’ oynama alışkanlığı olduğunu, bunu değiştirmeye çalıştıklarını söyledi. Akbank Private Banking'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder'le krizi, bankacılık sektörünü ve özel bankacılığı konuştuk.

Krizde finans sektöründe yapılanları yeterli buluyor musunuz?

- Kamu bankalarındaki yolsuzlukları görüyoruz. Özelleştirmelerde ise yanlış guruplara, yanlış kişilere bankalar verilince iş yürümedi. Bir taraftan olamayacak faizler verilerek bankacılık sektörü bu hale geldi. 1994'de konan mevudata yüzde 100 devlet garantisi bir yerde bankaları realist olmayan ekonomik mantığı olmayan faizleri vermeye ve birbiriyle bu şekilde rekabet etmeye teşvik etti. Devlet bankaları kendi hesapsız harcamalarını fonlayan birer acenta olarak gördü yıllarca. Devleti fonlamak yıllarca Türkiye'de yapılan tek bankacılık oldu. Artık sahici bankacılık yapma zamanı. 2001 yılına bakınca kabus yılı gibi düşüneceğiz, ama aslında yıllar önce yapılması gerken birçok düzeltme, belki nefretle anacağımız 2001'de yapılıyor. Ben her zor duruma düşen bankanın fona geçmesine, vergi mükellefinin kesesinden kurtarılmasına karşıyım.

Kriz ortamında Akbank Private Banking'i neden kurdu?

- Akbank, yeniden yapılanma çalışmaları sürecinde Akbank Private Banking'i (özel bankacılık) kurma kararı almıştı. Kriz bu kararı etkilemedi. Bir de, Türkiye'de bazı şeyler 80'lerde, 90'larda olduğu gibi devam etmeyeceği açıktı. Dünyada dolara yüzde 2 faiz verilirken, Türkiye'de dolara yüzde 20 mevduat faizi devam etmeyecek. Tasarruflarıyla kolay para kazananlar yeni alternatifler arayacak. Enflasyon ve faizler düştüğü zaman private banking'in önemi artacak.

Türkiye'de özel bankacılık şu anda hangi noktada?

- Şu anda private banking, bütün bankacılık sektörünün içinde son derece önemsiz bir yer tutuyor. Genellikle yabancı bankaların yaptığı private banking hizmeti var. Türk bankaları da zaman zaman kat bankacılığı, VIP bankacılığı adıyla bu tür hizmetleri verdi. Ama herhangi bir şubede verilen hizmeti daha konforlu bir ortamda sunmak private banking olmaz. Bizim Akbank şubelerinde verdiğimiz tüm ürünlerin hepsi private bankingde de mevcut. Ama ürün yelpazemize baktığımızda şubede verilebilecek yatırım hizmetleri belki en fazla yüzde 20'sini tutar.

Parası olana hangi yatırım araçlarını önerebilirsiniz?

- Bugünlerde döviz tevdiat hesaplarındaki düşüşün bir sonucu olarak Eurobond'lara yatırımcılardan büyük bir talep geliyor. Portföy yönetiminde ürünlerimizi üçe ayırıyoruz. Sadece Türk Lirası, sadece döviz, bir de yabancı ve Türk Lirası enstrümanlardan oluşan portföylerimiz var. Artık yüzde 100 dolara yatırım yapma zamanının geçtiğini düşünüyorum. Ama Türkiye'de herkes tek ata oynamayı çok seviyor. Oysa Türkiye tek ata en oynanmayacak ülke. Günden güne ne olacağı bilinmiyor. Müşterilerimize yatırım yaparken riski dağıtması gerektiğini öğretmeye çalışıyoruz.

200 bin doları olana özel bankacı

Kimler müşteriniz olabiliyor?

- Minimum kabulümüz bankacılık hizmetlerinde 200 bin dolar, portföy yönetiminde 250 bin dolar. Yabancı bankalarda bu rakam 1 milyon dolar. Ürün yelpazemiz son derece geniş. Yurtdışındaki gelişmeleri çok yakından takip ediyoruz. Mevzuat izin verdiği ölçüde de anında Türkiye'ye ettiriyoruz. Her müşterimizin en azından iki uzman bankacıyla irtibatı oluyor. Bir uzmanımız, müşterinin her türlü yatırım felsefesini, ihtiyaçlarını, beklentilerini, risk toleransını bilen ve ona her zaman yardımcı olabilecek biri. Diğeri de müşterimizin seçtiği ürüne göre bankanın içinden ya da yan kuruluşlardan bir başka uzman oluyor.

FİKRET ÖNDER

Akbank Private Banking'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Fikret Önder, 1953 Ankara doğumlu. TED Ankara Koleji ve Bonn Üniversitesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Mezun olduktan sonra bir süre Bonn Üniversitesi'nde asistanlık yaptı. 1981 yılında finans sektörüne geçen Önder, Merill Lynch Almanya'da çalıştı, daha sonra Sal.Oppenheim Bankası'na geçti. 1992 yılında Londra'ya gitti, sırasıyla Citibank, UBS ve Julius Baer gibi bankaların private banking bölümlerinde portföy yöneticisi ve genel müdür yardımcılığı görevlerinde bulundu. Ağustos 2000'den beri de Akbank'ta Private Banking'den Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini sürdürüyor.
Yazarın Tüm Yazıları