ABDİ İbrahim Bey'in 1912'de İstanbul'da küçük bir eczane açarak adım attığı ilaç sektöründe, bugün bayrağı torunu Nezih Barut taşıyor.
Nezih Barut, yurtdışında da ilaç üretmeyi hedefliyor. Yaklaşık iki yıldır Cezayir'e ihracat yaptıklarını söyleyen Barut, bu ülkede dört yıl içinde ilaç pazarının yüzde 5'ine sahip olmayı planlıyor.
ECZACI Abdi İbrahim Bey'in 1912 yılında İstanbul'da küçük bir eczane açarak adım attığı ilaç sektöründe, bugün bayrağı torunu Nezih Barut taşıyor. Abdi İbrahim İlaç'ın Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, dedesinin bir eczaneyle temelini attığı firmayı artık yurtdışına açıyor.
Abdi İbrahim'in yerli-yabancı bütün ilaç firmaları arasında 4'üncü, yerli firmalarda ise ilk sırada yer aldığını belirten Nezih Barut, yurtdışında da ilaç üretmeyi hedefliyor. Yaklaşık iki yıldır Cezayir'e ihracat yaptıklarını söyleyen Barut, bu ülkede dört yıl içinde ilaç pazarının yüzde 5'ine sahip olmayı planlıyor. Nezih Barut ile Türk ilaç sektörün, krizi ve Abdi İbrahim'in geleceğe dönük hedeflerini konuştuk.
İlaç pazarı bugün hangi noktada?
- 2001 yılında yaşadığımız ekonomik kriz nedeniyle 2000 yılında yaklaşık 2.7 milyar dolar olan Türk ilaç pazarı 2 milyar dolara kadar geriledi. 50'li yılların başından beri büyük yatırımlarla bugünkü konumuna gelen Türk ilaç sanayi, sahip olduğu ileri teknolojinin yanısıra 1984'den beri katı bir şekilde uyguladığı GMP (İyi Üretim Uygulamaları) kuralları ile tamamen dünya standartlarında üretim yapıyor. Ancak iç pazarda benzer bir küçülme de kutu üretiminde yaşanıyor ve ilaç sanayinde kapasite kullanım oranı giderek küçülüyor. Tüm bu veriler ihracaatın artırılması gereğini bir kez daha ortaya koyuyor.
Türkiye'de ilaç tüketimi diğer ülkelere oranla nasıl?
- Ülkemizde kişi başına yılık ilaç tüketimi 25 dolara kadar geriledi. Almanya'da 227, Fransa'da 287, Yunanistan'da 144 dolar olan bu rakamın ülkemizde giderek küçülmesi düşündürücü. Öte yandan ülkemizde ilaca lüks tüketim maddesi mualemesi yapılıyor ve yüzde 18 KDV uygulanıyor. İlaçta KDV oranı Almanya'da yüzde 15, İtalya'da yüzde 10, Fransa ve İsviçre'de yüzde 2. İsveç, İrlanda ve Avusturya ise ilaçtan KDV almıyor.
Abdi İbrahim, krizi nasıl geçirdi?
- Ekonomik krizin hemen başında yönetim olarak çok hızlı kararlar aldık. Ciddi olarak uyulamaya koyduğumuz tasarruf tedbirlerinin büyük yararını gördük. Tüm çalışanlarımızın da bu konuya gereken önemi vermeleri sonucu tasarrufta beklediğimiz sonuçlara ulaştık. Abdi İbrahim'in güçlü finasman yapısı da bu krizi atlatmada en büyük yardımcımız oldu. Banka borçlarımızın düşük olmasının yanısıra sayıları 40 varan yabancı lisansörlerimizin özellikle ilaç hammadde giderleri gibi döviz bazında yapılan ödemelerde bize tanıdığı vadelerin uzatılması şeklindeki yardımları son derece önemli katkı sağladı.
2002'yi nasıl geçiriyorsunuz?
- Ekonomide ve Türk ilaç sektöründe yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen, Abdi İbrahim olarak 2002 yılında pazara vereceğimiz yeni ürünlerle birlikte dolar bazında yüzde 28 büyümeyi hedefliyoruz. Benzer şekilde gerek iç ve gerekse dış pazarlarda payımızı artırmayı, Romanya, Rusya, Fas, Azerbeycan, Ukrayna, Kazakistan, Gürcistan gibi ülkelere de ihracata başlamayı planlıyoruz. Bugün, çok uluslu bütün şirketlerin bulunduğu Türk ilaç pazarında Abdi İbrahim olarak 4'üncü, yerli ilaç firmaları arasında ise ilk sıradayız. Türkiye'nin en büyük 500 firması içinde de 95'inciyiz.
Yurtdışında yatırım yapma planlarınız var mı?
- Cezayir'in başkenti Alger'de bir fabrika yapmayı planlıyoruz. Bunun için bir yerel ortak arıyoruz. 5 milyon dolarlık bir bina yatırımımız olacak. Fabrikanın ihtiyacı olan makine ve ekipmanı ise Türkiye'den götüreceğiz.
Neden Cezayir?
- Yaklaşık 2 yıldır Cezayir'e ilaç ihraç ediyoruz, ihracat hacmimiz giderek büyüyor. Cezayir'e ihracatımız 2001 yılında 3 milyon dolara ulaştı. Bu rakamı önümüzdeki iki yıl içinde 12 milyon dolara yükseltmeyi hedefliyoruz. Cezayir'deki pazar payımızı da giderek artırıyoruz. Hedefimiz önümüzdeki dört yıl içinde bu ülkedeki ilaç pazarında yüzde 5 paya sahip olmak.
Heybeliada Halk Eczanesi Hadımköy'deki fabrikada
Heybeliada'daki Halk Eczanesi'ni neden Hadımköy'deki fabrikanıza taşıdınız?
- Abdi İbrahim olarak, Türk eczacılığına büyük önem veriyoruz. Yaklaşık 1.5 asırlık Türk eczacılığının tarihsel gelişimini ortaya seren ve gelecek nesillere de sergilenmesi gereken bu tür eserlerin korunması gerekiyor. 100 yıllık geçmişe sahip Heybeliada Halk Eczanesi satın alınarak tüm özellikleri korunarak ve tamamen aslına uygun olarak Hadımköy'deki fabrikamıza taşındı ve müzeye dönüştürüldü. Eczane, tamamen el işçiliği ahşap raf ve dolapları, orjinal tabelası, yüzlerce cam ve porselen ilaç şişesi ve kavanozu, orjinal santigram terazisi ve tartılarıyla zengin eczacılık kültürümüzün günümüze bir yansıması. Tarihi eczane, modern Abdi İbrahim üretim tesisleri içinde geçmişe bir yolculuk sunuyor.
NEZİH BARUT
Abdi İbrahim İlaç Sanayii ve Ticaret Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, 1952 İstanbul doğumlu. Ailedeki üçüncü kuşak eczacı olan Nezih Barut, 1976'da İstanbul Üniversitesi Eczacılık Fakültesi'nden mezun oldu. Daha sonra temeli 1910 yılında dedesi Abdi İbrahim Bey tarafından atılan Abdi İbrahim İlaç Fabrikası'nda çalışmaya başladı. 24 yıl boyunca fabrikada üretim müdürlüğü, genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük görevlerini üstlendi. Halen Abdi İbrahim İlaç'ın Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yürüten Barut, İlaç İşverenleri Sendikası Yönetim Kurulu Üyesi.